• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Adana HÜDA PAR Adana İl Başkanı Demir'den 'Filistin Destek Çadırı'na ziyaret
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Adana'da üniversite öğrencileri, Çukurova Üniversitesi'nde Filistin-Gazze farkındalık çadırı kurdu. Kampüste yer alan çadır kampında öğrenciler 5 gün boyunca 'farkındalık nöbeti' tutacak.

Gençlerin yaptığı faaliyetlerin küçük görülmemesi gerektiğini belirten Adana HÜDAPAR İl Başkanı Salih Demir, "Genç kardeşlerimizin bu faaliyetleri, Gazze'deki mücadeleye ayrı bir nefes sunmaktadır Rabbim gençlerimizden razı olsun. Avrupa'da uzun zamandır devam eden sokak eylemleri, Filistinli Müslümanların ortaya koyduğu çabanın başarı hikâyesidir. Ülkemizde gençlerimizin, üniversitede farkındalık oluşturma anlamında yapmış olduğu faaliyetleri önemsiyoruz, bu çalışmanın arkasında durmamız lazım. Örnek bir mücadele, dalga dalga büyümeli, nefes olmalı, soluk olmalı, çözüme kadar bu iş gitmeli. Küçüğü hor görmeyelim. Hazreti Aişe validemizden varit olduğu söylenilen bir söz var 'Küçücük çakıllardan üst üste yığılması ile koca koca tepeler oluşur.' Allah'ın izniyle bu küçük adımlar, bu küçük söylemler, bu küçük sesler büyüyecek, büyük sözler olacak, büyük eylemlere dönüşecek ve İnşallah hem Filistin meselesinin çözümüne bir adım olacak. Bu çalışmaları büyütmek lazım, dalga dalga toplumun geniş katmanlarını da bu çalışmalara dahil etmek lazım. Batı'da veya Amerika'da ayağa kalkmış olan kitleler, tamamıyla Müslüman değil herhangi bir dini olmayan veya Hıristiyan, hatta kendi topluluklarından dahi bu konuya ciddi anlamda destek veren kitleler sokaklarda. Allah razı olsun sizler de üniversitelerimize can verdiniz. Çünkü uzun zamandır üniversitelerimizde bu tip farkındalık çalışmaları ve eylemlerini oluşturmaya yönelik farklı faaliyetlerimiz olmuyordu. Bunu önemsiyoruz kardeşlerimizin yanındayız, maddi-manevi ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Biz de alandayız, bütün çalışmalarımızla, açıklamalarımızla, mitinglerimizle, boykotumuzla Filistin davasına destek oluyoruz. Genç kardeşlerimizin bu direniş çadırları sembolik gibi gözükse de çok anlamlı ve önemli eylemlerdir. Rabbim hayırlarını kabul eylesin, Rabbim utandırmasın say ve gayretlerini artırsın, sizlerden razı olsun." İfadelerinde bulundu

"İntifadanın en güzel yanlarından birisi de bizi birleştirmesi"

İşletme bölümü ikinci sınıf öğrencisi Halil Çalışkan, çadır nöbetlerinin Cuma gününe kadar devam edeceğini belirterek, "Çukurova Üniversitesi'nde öğrenci kardeşlerimizle birlikte çadır nöbetine başladık. Çadır nöbetimiz pazartesiden başladı ve Cuma gününe kadar devam edecek. Burada çeşitli resim sergilerimiz, ezgi dinletilerimiz, atölye çalışmalarımız oluyor. Öğrenci kardeşlerimizin ilgisini ve alakasını çekip onlara Filistin davasını nasıl daha iyi bir şekilde anlatabiliriz aslında biz bunun mücadelesini veriyoruz. Değinmek istediğim bir mesele daha var bu aslında hepsinden daha önemli, '7 Ekim intifadası' diyoruz. '7 Ekim İntifadası' dünyaya yayıldı, bu bir 'Küresel İntifada Mücadelesi' ve biz bu mücadeleyi Çukurova Üniversitesi'nde de öğrenci kardeşlerimizle birlikte yürütüyoruz. İntifadanın en güzel yanlarından birisi de bizi birleştirdi, çünkü şu anda biz Çukurova Üniversitesi'nde farklı STK'lardan, farklı sivil toplum kuruluşlarından, farklı öğrenci topluluklarından ve siyasi parti temsilcilerinden çok fazla destek gördük. Bundan dolayı ben buradan tüm kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu intifada mücadelemiz Filistin'in ve tüm dünyanın özgürlüğüne Siyonizm'inde bitişine vesile olacağına inanıyorum Allah razı olsun.

Öğrenci kardeşlerimizin teveccühü açıkçası çok güzel ve çadırlarımızı kurduğumuz yer Çukurova üniversitesinin kalbi. Buraya öğrenci kardeşlerimiz geliyor, hatta bazı akademisyenlerimiz destek verebilmek için sınıflarda ders yapmak yerine buralarda derslerini yapıyorlar. Pazartesiden itibaren çeşitli yazarlarımızı davet ettik, bakanlarımızı davet ettik, çeşitli sendikalardan gelenler oldu, öğrencilerin de ilgi alakası çok yüksek bu yönden bu bizi çok memnun ediyor. Filistin davasının sadece Müslümanların değil de çeşitli inanca, mezhebe, ırka sahip olsalar da onların da bir meselesi olduğunu anlamış oluyoruz. Eylemlerimiz inşallah cuma gününe kadar devam edecek ancak bu sadece eylemlerimizin ve intifadamızın bir parçası biz bu intifadayı bu mücadeleyi çeşitli alanlarda çeşitli platformlarda İnşallah sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.

" Aliya İzzetBegoviç'in dediği gibi, tarihi Allah yazar, biz nerede duracağımıza karar veririz"

Avrupalı öğrencilerin eylemler konusunda kendilerine gurur kaynağı olduğunu belirten İlahiyat Fakültesi 4.sınıfa öğrencisi Furkan Toramantekin: "Öncelikle bizleri ziyareti için 'İlke Haber Ajansı'na teşekkür ediyoruz. Burada farklı sivil toplum kuruluşlarının, farklı fakültedeki öğrenci arkadaşlarımızla üniversitenin merkezinde bir araya gelip böyle bir çalışma yaptık bu yeterli mi, kesinlikle yeterli değil. Bir kere bizim bu çalışmaları yapmadan önce Batılıların, Avrupalıların bizden daha güçlü çalışmalar yapmış olduğunu görmekte bizim için hem gurur verici hem de bir utanç kaynağı oldu aslında. Biz de 'Daha fazla neler yapabiliriz, neler yapmalıyız?' bunun derdi ile genç arkadaşlarımızla bir araya gelip kafa yorduk. Biz burada renkli etkinlikler yapmaya çalışıyoruz, Filistin'i gündemden nasıl düşürmeyebiliriz, buradan geçen öğrenci arkadaşlar bizi gördüğünde onlara Gazze'yi nasıl hatırlatabiliriz şeklinde. Bununla ilgili çeşitli yazarlarımızı getirdik, sağ olsun akademisyenlerimiz de bizi yalnız bırakmayıp ziyarete geliyorlar. Bizler kesinlikle daha fazlasını yapmalıyız çünkü Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın hadis-i şerifinde dediği gibi, 'Bir vücudun azaları gibiyiz bir organımız rahatsızlık gördüğü zaman bundan bütün vücut muzdarip olması lazım'. Eğer bir organ zarar gördüğü zaman diğer vücut bundan rahatsız olmuyorsa vücut iflas etmiştir, bizler kesinlikle İflas etmedik belki zor günler yaşıyoruz belki kötü günlerden geçiyoruz İslam tarihi boyunca böyle günlerden yine geçtik. Haçlı istilası Moğol istilası amma ve lakin bu Ümmet Allah'ın yardımıyla tekrardan ayağa kalkıp şahlanabildi, tekrardan İslam'ı hakim kılabildi. Buradaki mevzu 'Karınca kararınca' misali bir karıncanın koca ateşe su taşımasıyla hiçbir şey olmayacaktı fakat o karıncanın safı bu hususta belli olmuştu. Aliya İzzet Begoviç'in dediği gibi, 'Tarihi Allah yazar, biz nerede duracağımıza karar veririz.' Hadis-i Şerif gereği tüm Müslümanları tüm insanları, bir münker gördüğünüz zaman elinizle değiştirmeye, ona gücünüz yetmiyorsa dilinizle, buna da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğz etmeye davet ediyoruz. Bunlardan hiçbiri olmazsa bu bizim imanımıza da zarardır, Rabbim bu hususta da bizleri muhafaza etsin tüm insanlığı bu hususta gayret göstermeye davet ediyoruz." şeklinde konuştu (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir