Darbeyi Ret ve Meşruiyeti Destek İçin Ulusal İttifak Hareketi`nin, ülke genelinde bayram namazı sonrasında gösteri çağrısı üzerine başta Kahire, İskenderiye, Süveyş, Port Said, Kalyubiye, Minye ve Matruh gibi bir çok yerde, namazı eda edip camilerden çıkanlar, "Rabia işareti" ve sloganlarla ordunun müdahalesini protesto etti.

 

Başkent Kahire`nin Medine`t en-Nasr, Maadi gibi bir çok semtte ve Giza kentindeki camilerden çıkan darbe karşıtları, "Rabia işareti" eşliğinde, "askeri yönetim yıkılsın" şeklinde sloganlar attı ve çeşitli pankartlar taşıdı.

 

Ülkenin ikinci büyük kenti İskenderiye`de de bayram namazı sonrasında, darbe karşıtları, "Rabia işaretleri" ve "Temiz şehitlerimiz sizleri hiç bir zaman unutmayacağız" şeklinde yazıların bulunduğu dövizlerle, hayatlarını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıdı. Göstericiler sık sık "Hepimiz Rabiayız" sloganları attı.

 

Müslüman Kardeşler Teşkilatı Kurban Bayramı münasebeti ile yayımladığı bildiride tüm Müslümanların bayramını kutladı. Bildiride ülkedeki direniş ile ilgili değerlendirmelere de yer verildi.
 

Müslüman Kardeşler Teşkilatı, yayınladığı resmi bir bildiri ile başta Mısırlılar olmak üzere tüm İslam Aleminin Kurban Bayramını kutladı.

Teşkilatın resmi sitesinde yer alan bildiride gündeme dair bazı değerlendirmelerde de bulunuldu.

 

Bir bayramı daha acı ve sıkıntı içinde geçireceklerinin dile getirildiği şu ifadelere yer verildi: "Öncelikle bütün İslam aleminin Kurban Bayramını en içten dilekler ile tebrik ederiz. Bizler isterdik ki bu bayramı da diğer Müslüman kardeşlerimiz gibi sevinç ve mutluluklar içinde yaşayalım. Maalesef bizler şimdi hakları gasp edilmiş, özgürlükleri kısıtlanmış bir ülkede yaşıyoruz.

 

Haklarımız bir askeri darbe ile acımasızca gasp edildi. Mısır tarihinde ilk defa halk, kendi parlamentosunu oluşturup cumhurbaşkanını seçti. Halkımız, kendi ülkelerinde ilk defa özgürlüğün tadına vardı.

 

Kendi iradeleri ile sivil anayasalarını oluşturdular. Milyonlar referandumda oy kullandı ve Cumhurbaşkanlarından memnun olduklarını dile getirdiler. Derken darbeci bir general gelip tüm bunları geri çevirdi. Ve halkın iradesini görmezden geldi. Haklı taleplerini dile getirmek için meydanlara inen Müslümanların üzerine acımadan ateş açtı ve binlerce kardeşimizi katletti."

 

Mısır`da yapılan darbenin sadece Mısır halkına değil İslama yapılmış bir darbe olduğunun dile getirildiği bildiride " Bizler ülkemizde hazırladığımız ilk anayasamızı tamamen İslami esaslara uygun bir biçimde hazırladık.

 

İslam medeniyeti ve ahlakını göz önünde bulundurduk. Hazırladığımız anayasa ile ilgili çok şeyler söylendi. Kimi laik çevreler `Anayasanın din ile bir alakasının olmaması lazım` derken kimileri ise `Mısır Arap ırkına mensup bir devlettir onun İslam veya ümmetçilikle bir alakası olamaz` kimileri ise ` Mısır laik bir devlettir, laik kalacak` dedi.

 

Bizler ise tıpkı rabbimizin ferman buyurduğu gibi "Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim, öyleyse bana ibadet ediniz." diye cevap verdik." denildi.

 

Darbeci zihniyetin asıl amacını ülkeyi ikiye bölmek olduğuna dikkat çekilen bildiride, "Darbeciler çıkarmış oldukları fitne ile ülkeyi ikiye bölmek istiyorlar. Eğer barışçıl gösterilerimizin yerine şiddet içerikli gösteriler düzenleseydik, istedikleri yerine gelecekti. Fakat bizler bu oyunun farkında olduğumuz için binlerce şehit on binlerce yaralımıza rağmen bundan kaçındık.

 

Darbecilerin gerçek yüzü apaçık bir şekilde ortaya çıktı. Mısır halkı 25 Ocak devrimlerinin çalındığının farkına vardılar." ifadeleri kullanıldı.

 

Mısır halkına seslenilen bildiride, gösterilerin aralıksız devam etmesi çağrısında bulunulurken, devrim şehitlerinin geride bıraktığı yetimlerine ve dullarına sahip çıkılması istendi.