• DOLAR 32.567
  • EURO 34.692
  • ALTIN 2412.475
  • ...
İsrail, ümmetin kalbine saplanan bir hançerdir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 


İSTANBUL- İsrail'in Filistin'e insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik kanlı saldırının ardından, şehit yakınları ve diğer filo katılımcıları İsrail'e karşı büyük bir hukuk mücadelesine başlattı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4. Duruşması gerçekleştirilen davada aralarında İsrail Genelkurmay Dönem Başkanı Korgeneral Gavriel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Eliezer Marom, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Tuğgeneral Avishai Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Tümgeneral Amos Yadlin'in de bulunduğu sorumlular yargılanıyor.

Mahkemeye bir baskı olduğunu düşünüyoruz

Görülen dava ile ilgili İlke Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, "Bugün Mavi Marmara davasının 4. Duruşması görülüyor. Ceza hukuku sistemi gereği tutuklamaların çıkması gerekiyordu. Ama şu ana kadar herhangi bir tutuklama kararı çıkmadı. Bu duruşmada da çıkıp çıkmayacağından emin değiliz. Burada mahkemeye büyük bir baskı olduğu düşüncesindeyiz. Çünkü bu kadar maddi delil varken, ortada bir katliam ve insanların ölümleri varken bunlara rağmen İsrail hakkında herhangi bir tutuklama kararı çıkmadı.

israil'i Ortadoğu'da bir virüs olarak görüyoruz

İsrail'in gemiye yaptığı saldırıyı değerlendiren Yıldırım, "Gelen askerlerin ellerinde 16 kişilik bir ölüm listesi vardı. Bu listeyi basın ile de paylaştık. Eğer bugün burada bir tutuklama kararı çıkmazsa israil'in BM ve ABD'ye hükmedip tesiri altına aldığı gibi buradaki mahkemeleri de tesiri altına aldığını düşüneceğiz. Bu davadan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü bizler siyonizmi Ortadoğu'da bir virüs olarak görüyoruz. Bunu da açıkça ifade ediyoruz.
Bakın, Yahudi halkı demiyoruz. Herkes kendi dilinde özgürdür. Herkes kendi dilinde özgürdür. Ama Siyonizm her gittiği yere ölüm ve kan götürüyor. İnsanlığın geleceği için siyonizmi deşifre etmek zorundayız. Bu nedenle gerçekleştirilen davalar çok önemli. Burada bir tutuklama kararı çıkarsa onlar da kendilerine çeki düzen vereceklerdir. Çünkü ceza davaları bağlayıcıdır. Tutuklama kararı çıktığında suçlular gittikleri tüm ülkede tutuklanabileceklerdir" diye konuştu.

HÜDA PAR Mavi Marmara davasını takip etmek için Çağlayan adliyesinde

Mavi Marmara davasının Çağlayan 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 4. duruşmasını takip etmek üzere Çağlayan Adliyesi'ne gelen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin ajansımıza yönelik açıklamalarda bulundu.

Bu davanın Uluslararası mahkemelerde görülmesi gerekirdi

İsrail'in Uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine yapmış olduğu saldırının bir katliam olduğunu dile getiren Şahin, "Mavi Marmara davası israil'i cezalandırmak adına Türkiye'de açılmış önemli bir davadır. Aslında bu davanın Uluslararası mahkemelerde görülmesi gerekirdi. Çünkü israil'in işlemiş olduğu suç Uluslararası bütün hukuku çiğneyen bir suçtu. Bu suç sadece Türkiyeli sivil vatandaşlara değil, Türkiye'ye karşı da işlenmiş bir suçtur. Diğer taraftan İslam âlemine karşı işlenmiş büyük bir katliamdır. Ancak Uluslararası düzenin ağababaları israil'in arkasında olduğu için Uluslararası arenada israil'i mahkûm edecek hiçbir adım atılmadı" dedi.

Başını ABD'nin çektiği ve diğer taraftan koalisyon ülkelerinin hedeflerini belirlediğini vurgulayan Şahin, "Hedefleri Ortadoğu'nun zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmak. İslam'ı Ortadoğu'da mahkum edecek ve kendileri o bölgelere hâkim olacak mahiyette bir düzen oluşturmak istiyorlar. Bunun da merkezine israil'i koymak istiyorlar. Bu noktada bu dava, Sembolik de olsa buradan israil'imahkum edecek ve bu katliama imza atan yetkilileri cezalandırmak ileriye dönük olumlu bir adım olacaktır.

Bizler HÜDA PAR olarak, birinci noktada İslami boyutunu göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü İsrail bu ümmetin kalbine saplanmış bir hançerdir. Ve bu hançerin bir an önce çıkarılıp atılması gerekmektedir.

Mavi Marmara'nın bir misyon olduğunu aktaran Şahin, "Mavi Marmara, 2006 ve 2009 yılları arasında ambargolarla sıkboğaz edilen Gazze'nin, bir nebze de olsa nefes alması için önemli bir girişimdi. Bugün baktığımızda ambargo eski haline dönmüş durumda bundan dolayı Mavi Marmara davasına önem vermek gerekiyor" diye aktardı.

Zulme karşı olan herkes bu davaya sahip çıkmalıdır

Davanın 4. Duruşmasının görüldüğünü belirten Mavi Marmara mağdurları avukatı Murat Sadak, "bu dava yaklaşık bir yıldır devam ediyor. Yabancı müştekiler bugün dinlenecek. İçeride ifade veren müştekiler gemide yaşanan vahşet ve katliamı açık bir şekilde anlattılar ve şikayetçi olup davaya katılmak istediklerini belirttiler. Malumunuz üzere Mavi Marmara'da 600'e yakın kişi vardı.

Birçok ülke vatandaşı gemide yer alıyordu. Buna rağmen Mavi Marmara saldırısına yönelik sadece Türkiye'de dava açıldı. Bu dava Türkiye için önemli bir davadır. Ama dava itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Özellikle Ulusal çıkarlara kurban edilmeye çalışılıyor. Bu açıdan biz de hiçbir insanımızın kanının ulusal hesaplara heba edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bundan dolayı biz de müdahil vekili olarak bu davaya herkesin sahip çıkması gerektiğini, sadece inanan kesimin değil, zulme karşı olan herkesin Mavi Marmara'ya sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Bizler bu davanın takipçisi olacağız" diye konuştu.

Suçlular hakkında derhal kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarılmalıdır

Olayın üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine rağmen hala failler hakkında bir yakalama kararı çıkmadığını söyleyen Sadak, "Yakalama kararı çıkmamasının nedeni olarak tebligatın yapılmadığı ileri sürüldü. Bu bir gerekçe olamaz. Yapılan vahşet basit bir suç değil. Tebligatın yapılması gerekmez. Dolayısıyla suçlular hakkında derhal kırmızı bültenle yakalama emirlerinin çıkarılması gerekiyor. Fakat görünürde böyle bir umut yok" diye ifade etti.

Bu suç cezasız kalmamalıdır

Mavi Marmara davasını takip etmek üzere Çağlayan Adliyesi'ne geldiklerini belirten Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin, "Öncelikle bu davanın açılması ve savsaklanmaması bizim açımızdan önemlidir. Belki de bu dava İsrail tarihinde Uluslararası alanda açılmış ilk davadır. Bu noktada davanın hak ettiği değeri görmesi gerekiyor. Amaç sadece yargılama olmamalıdır. Ortada işlenmiş bir suç var.
Mavi Marmara gemisine binen kardeşimiz hiçbir art niyet taşımadan, sırf insani amaçlarla Gazze'deki ambargoyu kaldırmak ve bu ambargo ile ilgili uluslararası çapta bir ses getirmek için yola çıktı.

Ve bu çıktıkları yolda 9 kardeşimiz şehit olurken onlarca kardeşimiz de yaralandı. Bazı kardeşlerimiz günlerce hapsedildi ve sorguya çekildi. Sonuçta ortada işlenmiş suç vardır. Bu noktada bu suçun karşılığı da cezalandırılması gerekmektedir. Öncelikli olarak bizim beklentimiz, amacımız İsrail ile hiçbir ilişki kurulmayarak israil'in tanınmamasıdır. Bu mahkemenin de süratle sonlandırılması gerekiyor" dedi. (Erkan Yavuz-Enes Durmaz/ İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir