• DOLAR 32.35
  • EURO 35.121
  • ALTIN 2310.274
  • ...
Mısır ve 28 Şubat darbelerindeki benzerlik: Sisi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BURSA- Mısır'da cunta güçleri tarafından yapılan askeri darbe 100. gününe girerken kamuoyunda 28 Şubat süreciyle Mısır'da yaşanan askeri darbe arasındaki benzerlikler tartışılmaya devam ediyor.

28 Şubat darbesinde mağdur olan ve emekliliğine 2 ay 15 gün kala ordudan irtica suçlamasıyla atılan Binbaşı Arif Çelenk ile 28 Şubat süreci ile Mısır'da bu gün yüzüncü gününe giren Batı destekli askeri darbenin benzerliklerini konuştuk.
"Her 10 yılda bir yapılan darbe kardeşlik ve dayanışmanın gelişmesini sağladı"
Her iki darbe arasında büyük benzerliklerin olduğunu söyleyen Çelenk, Mısır'da bir önceki darbenin 60 yıl önce gerçekleştiğini hatırlattı. Çelenk, Türkiye'de 10 yılda bir farklı adlar altında yapılan darbelerin, darbecilere karşı kardeşlik ve dayanışma duyguları ile İslami duyarlılığı ön plana çıkardığını ifade ederek bu durumun demokrasi kültürü ile bir takım tecrübelerinde gelişmesine katkı sağladığını dile getirdi.

"Her iki darbede de ortak isim: SİSİ"
Yapılan darbelerin Müslümanları ortak hareket etmeye sevk ettiğini söyleyen Çelenk, darbenin ortak yönlerini ise şöyle anlattı, "Ne gariptir ki SİSİ ismi bana çok enteresan bir şey hatırlatıyor. Türkiye'de de bir Sisi vardı. Bu Sisi meşhur travesti Seyhan Soylu'ydu. Ona da kısaca SİSİ diyorlardı Seyhan Soylu generallerin koruma ve kollamasında, '28 Şubat'ı ben yaptım 28 Şubat'ın gizli kahramanı benim' diye övünüyor ve gerek emniyet istihbaratıyla gerek MİT'le gerekse ordu istihbaratıyla yaptıkları ortak faaliyetlerle Fadime Şahinler gibi gayr-i ahlaki aktörlerin ortaya çıkmasında ki oynadığı rolü gündeme getiriyor ve kendini bir kahraman ilan ediyordu. Biri gizli kahramandı diğeri ise açıktan kahraman. Ama her ikisi de İslam dünyasında nefret kahramanı oldu."

"Baş aktörler ordu oldu"
Her iki darbede ordunun büyük rolü olduğuna dikkat çeken Çelenk, "28 şubat sürecinde de baş aktör orduydu. Mısır'daki darbede de baş aktör ordu oldu." dedi.

"28 Şubat'ın YÖK'ü, Mısır'ın Ezher'i"
Darbenin ortak yönlerinden birisinin de üniversitelerin tutumu olduğuna dikkat çeken Çelenk, "Bizde YÖK ve üniversitelerimiz; 'ben daha kralcıyım, Çevik Bir'den gelen emri ben daha çok yerine getirdim, ben daha çok Cumhuriyet yürüyüşlerine öğrenci gönderdim, irticacı öğrencilerimi üniversitelere sokmadım' diyerek laikçi kesim kendi içerisinde yarışa girmişti. Bunun benzerini Mısır'da da gördük El- Ezher şeyhi bu kadar Ezher ulemasına ve dünya üzerinde Ezher'in saygınlığına rağmen darbe yapılır yapılmaz hemen 'emret komutanım emrindeyim dedi' Ezher şeyhi ile birlikte Kıpti papazlar söz konusuydu. Yani bizde YÖK ve üniversitelere karşılık onlarında Ezher şeyhi ve Kıpti papazları vardı.

"Darbelere medya zemin hazırladı"
Yaşanan darbelerin diğer bir ortak yönünün medya olduğunu vurgulayan Çelenk, "Amiral gemisi dediğimiz Hürriyet Gazetesi'nin başyazarı Ertuğrul Özkök o dönemlerde diyordu ki ' En büyük 28 Şubat kahramanı benim ben destekledim ve yinede desteklerim' diyor hala Mısır'ın da tıpkı bunun gibi Baradey'i vardı. Baradey'de 'Mısır'da ki Mursi hükümetinin devrilmesi için dış ülkelere karşı en büyük rolü ben oynadım dolaysıyla Cumhurbaşkanlığı benim hakkım' demişti." İfadelerini kullandı.

"Milletin iradesini millete karşı kullandılar"
Çelenek, "Son olarak darbelerin Hem Mısır hem de Türkiye 'de millet tarafından seçilmiş, milletin iradesini, yine milletten aldığı güçle millete yansıtacak bir seçimle iş başına gelmiş Refah Partisi'nin başkanı Başbakan Necmettin Erbakan ve Refah Yol hükümeti, Mısır'da da Mursi ve Müslüman Kardeşler yönetimi yok edilmek amaçlı yapılmış ortak bir faaliyet olarak ortaya çıkıyor."diye konuşarak sözlerini noktaladı.(Zeki Aras/Veysi Siyah-İLKHA)




Bu haberler de ilginizi çekebilir