Evet, gerçekten İslam geliyor. Hakikat güneşi tüm karanlıkları yırtarak doğuyor. İçinde 56 ülkenin debelendiği karanlıkları… Batının bırakın medeniyeti, hukuktan bile yoksun bataklığını görmeyen, bilmeyen kalmadı.
Siyonizm kendi anlatısı altında yok olmaya başlamış zaten. Bu yok oluş ebedi bir yok oluş… Özellikle işgal rejimi ve bunlara sınırsız destek sağlayan tüm batı ülkeleri iliklerine kadar işlenmiş bir ‘gelecek kaygısı’ taşıyor.
Yarının korkusu bugünlerini alt üst etmeye yetecek kadar. Kudurmuş vahşi Siyonistleri ve uşaklarını boğacak kadar dev endişe...
Siyonistlerin kendilerini insan yerine bile koymadığı, goyimler veya koliniler olarak adlandırdıkları dünya halkları İslam’dan başka çıkar bir yolun olmadığını, olamayacağını yüksek sesle söyler durumda.
Batıyı taklit etmekten başka hiçbir işe yaramayan ruhsuz doğu, öz değerleriyle buluşmaya, küllerinden tekrar doğmaya başlamış. Ürkek ve çekingen olsa da beşeri hukukların sadece zulüm aracı olduğunu adı gibi bilmekte. Evet, dünya çok yoruldu. Gölgesine geçip bir güzel dinlenebileceği bir nizama çok muhtaç. İşte bu nizam ancak ve ancak Nizam-ı İslam’dır.
İnsanları adeta öğüterek beslenen emperyal sistemler ve seküler çarklar artık akıttıkları kanlarda boğulmak üzereler. Parasal, siyasi ve hukuki tüm sistemler özellikle de uluslararası sistemler iflas etmiş ancak iflasını saklayan tüccar misali ha bire borç toplamakta… Kendilerini kuran modern firavunlardan destek dilenmekte ve tiranlarına karşı el pençe durup öylece işlenen tüm cürüm ve cinayetleri sadece izleyebilmekte.
Vahşi- kanlı-zorba ve siyon kölesi kapitalist düzenler alaşağı edildi edilecek… Çok yakında parasal sistemlerin tümü belki de bir anda çöküp yok olacak. Kapitalist sistemlerin en önemli şubeleri hükmünde olan şu faizhaneler(banka), resmi tefecilik kurumları ve devlet destekli kumarhaneler çok kısa bir sürede sistemsel çöküş yaşayacak ve yok olacaklar.
Sonuç; Güneş doğuyor.
İster batıdan ister doğudan, dünyayı aydınlatacak olan Hakikat Güneş’i Gazze semalarında artık görülmeye başlandı.
Muhterem Göktaş Hocam’ın da dediği gibi; ‘Bana inanmıyorsanız ABD’ye bakın, İşgal rejimine bakın, batıya bakın’
Bugün “Batı, Siyonist esaretten kurtulmak, Doğu, batının hegemonyasından… , ikisi de insan olmak ve insan kalmak istiyor. Bu nedenle yüz yıldır hırpalanan Dünyanın, İslam Nizamı’na ihtiyacı var yani Müslümanlara…”
Evet, iyice bakın… Batının onca saldırganlığı, endişe ve telaş içindeki çırpınışları, sanala, sosyala harcadığı akıl almaz paraları düşünün.. Silaha, savaşa, kana, gözyaşına ayırdığı bütçelerdeki korkunç artışın nedeni ne ola? Bu kapital tapıcıları bu kadar kapitali gözden çıkarabiliyorsa demek ki çok çok tehlikeli bir sürece girecekler. Aynen öyle. Yok olma süreci. Şu an fikirsel olarak yok olmuşlar, düşüncelerde de yok olmaya başlamışlar. Vicdanlarda ve gönüllerde ise zaten çoktandır yok olmuşlar. Peki, neyi kaldı? Sadece zahirleri… Yani puf denilince savrulup yok olabilecek kadar basit olan maddileri..
Çıkın meydanlara ve muştulayın Güneşi..
Dünya halklarının tümü şu gerçeği iyi bir şekilde kavramış.
İnsanlar onurlarıyla, inançlarıyla hür ve huzurlu bir şekilde ancak ve ancak İSLAM ŞERİATI ile yaşayabilir. Diğer tüm sistemler zulüm ve haksızlık üretmekten öteye geçememiştir.” Bunları bilmek, haykırmak ve dünyanın dört bir tarafından duymak ‘Gümbür gümbür geliyoruz’ demek değil mi?
Gel ey nazlı gündüz gel…