Ani kalp ölümü, kalp kaynaklı beklenmedik ölümler olarak tanımlanır ve semptomların başlamasından sonraki bir saat içinde (görgü tanıklı vakalarda) ya da kişinin en son canlı görüldüğü andan itibaren 24 saat içinde (görgü tanığı olmayan durumlarda) meydana gelir.

39 yaş altındaki bireylerde AKÖ genellikle kalp kası kalınlaşması (örneğin hipertrofik kardiyomiyopati) gibi yapısal bozukluklara veya kalpteki elektriksel düzensizliklere (örneğin aritmiler) bağlıdır. Daha ileri yaştaki yetişkinlerde ise AKÖ, genellikle kalp damarlarının daralmasıyla kalbe giden kan akışının azalmasına neden olan koroner arter hastalığıyla ilişkilidir.

Araştırmalar, psikiyatrik bozukluğu olan bireylerin genel ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu ve tüm yaş gruplarında ani kalp ölümü riskinin iki kat arttığını gösteriyor. Ancak, antidepresan kullanımının bu riskteki özel rolü henüz net değil.

Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin bilimsel kongresi EHRA 2025’te sunulan yeni bir araştırma, antidepresan kullanan bireylerin kullanmayanlara kıyasla ani kalp ölümü riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Bu riskin yaş ve maruz kalma süresine göre değiştiği bildirildi.

Araştırmacılar, 2010 yılında Danimarka’daki 18-90 yaş arası tüm ölümleri inceledi. Ölüm belgeleri ve otopsi raporları değerlendirilerek ölümler AKÖ ve AKÖ dışı olarak sınıflandırıldı. Antidepresan maruziyeti, takip yılı olan 2010'dan önceki 12 yıl içinde bir yıl içinde en az iki kez antidepresan reçetesi alınmasıyla tanımlandı. Maruz kalma süresi 1-5 yıl ve 6 yıl veya daha fazla olarak ikiye ayrıldı.

2010 yılında Danimarka'da 4,3 milyon kişi arasında 45.701 ölüm gerçekleşti ve bunların 6.002’si ani kalp ölümüydü. Takip yılı öncesinde 643.999 kişi antidepresan kullanmıştı. AKÖ vakalarının 1.981’i bu grupta, 4.021’i ise hiç kullanmamış genel nüfusta görüldü. AKÖ insidans oranı, 18-29 yaş haricinde tüm yaş gruplarında antidepresan kullananlarda anlamlı ölçüde daha yüksekti.

Yaş, cinsiyet ve eşlik eden hastalıklar dikkate alındığında:

1-5 yıl antidepresan kullananların AKÖ riski %56 daha yüksek,

6 yıl ve üzeri kullananların riski 2,2 kat daha yüksek bulundu.

Yaş Gruplarına Göre Bulgular:

30-39 yaş: 1-5 yıl kullananlarda risk 3 kat, 6+ yıl kullananlarda 5 kat arttı.

50-59 yaş: 1-5 yıl kullananlarda risk 2 kat, 6+ yıl kullananlarda 4 kat arttı.

70-79 yaş: 1-5 yıl kullananlarda risk %83, 6+ yıl kullananlarda 2,2 kat arttı.

40-79 yaş arası bireylerde, 6+ yıl kullanım süresi, 1-5 yıla göre daha yüksek riskle ilişkilendirildi. Risk farkı yaşla azalsa da özellikle 40-69 yaş arasında belirgin kaldı. 39 yaş altı ve 80 yaş üstünde bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.

Çalışmanın ortak yazarlarından Danimarka, Kopenhag Rigshospitalet Hjertecentret’ten Dr. Jasmin Mujkanovic,

“Antidepresan kullanım süresi, ani kalp ölümü riskiyle ilişkiliydi. 6 yıl ve üzeri kullananlarda bu risk, 1-5 yıl kullananlara kıyasla daha da yüksekti.” dedi.

Potansiyel nedenlere dair Mujkanovic şunları ekledi:

“Bu risk artışı, antidepresanların olası yan etkilerinden kaynaklanabilir. Ancak aynı zamanda daha ciddi psikiyatrik bozuklukların bir işareti ya da depresyonla ilişkili yaşam tarzı ve sağlık alışkanlıkları (örneğin sağlık hizmetine geç başvurma, zayıf kardiyovasküler sağlık) da etkili olabilir. Daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.”

Muhabir: Zeynep Bozdaş