Dünya

Gazze'yi destekleyen 80 öğrenci okuldan atıldı: Türkiye alsın

Columbia Üniversitesi yaptığı açıklamada, Filistin yanlısı protestolara katılan onlarca öğrenciye disiplin cezası verdiğini duyurdu.

Abone Ol

Yaptırımlar arasında uzaklaştırma ve okuldan atılma da bulunuyor.

Öğrencilerin uzaklaştırma süresi bir ila üç yıl arasında değişecek ve üniversiteye geri dönmek isteyen öğrencilerin özür mektubu yazması gerekecek.

Disiplin işlemleri, ağırlıklı olarak 2017’de soykırımcı israil güçleri tarafından katledilen Filistinli yazar Basel el-Araj anısına düzenlenen bir “eğitim oturumu” kapsamında Butler Kütüphanesi’ndeki eyleme katılan öğrencileri hedef aldı. Eylemciler, kütüphaneyi geçici olarak “Basel el-Araj Halk Üniversitesi” olarak yeniden adlandırmıştı.

Columbia yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“21 Temmuz’da verilen yaptırımlar, her bir davanın bulgularına ve öğrencilerin önceki disiplin geçmişine göre yaz boyunca titizlikle çalışan profesör ve idarecilerden oluşan UJB (Üniversite Yargı Kurulu) paneli tarafından belirlendi.”

Columbia University Apartheid Divest (CUAD) yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Barnard da Columbia ile birlikte bu öğrencilere dava açtığında, bu olay Columbia kampüsü tarihindeki tek bir siyasi protesto için verilen en yüksek sayıda uzaklaştırma cezası olacak. Bu cezalar, daha önceki eğitim oturumları veya Filistin’le ilgisi olmayan bina işgallerine kıyasla çok daha ağır.”

Barnard, Columbia Üniversitesi’ne bağlı bir kurum. CUAD, Columbia Başkanı Claire Shipman’ın disiplin sürecini öğrenci eylemcileri bastırmak amacıyla yasadışı şekilde değiştirdiğini belirtti:

“(Shipman), Üniversite Yargı Kurulu’nu yasa dışı şekilde yeniden yapılandırarak öğrenci üyeleri ve fakülte denetimini kaldırdı. Böylece kendi öğrencilerine olağanüstü sert yaptırımlar uygulayabildi.

Columbia Üniversitesi’ndeki bu ağır yaptırımlar, dünya genelinde akademik özerklik konusunda yeni bir endişe dalgası oluştururken, bazı çevreler Türkiye’ye de çağrıda bulundu. İnsan hakları savunucuları Türkiye’nin bu öğrenciler için bir sığınak olabileceğini, onlara burs, geçici akademik statü veya öğrenim hakkı sunarak dayanışma gösterebileceğini belirtiyor.

“İfade özgürlüğü ve mazlum halklarla dayanışma adına cezalandırılan bu öğrenciler, Türkiye’de üniversitelerde misafir öğrenci olarak ağırlanmalı. Bu hem ahlaki hem insani bir duruş olur,” şeklinde açıklamalarda bulunan insan hakları savunucuları, Türkiye’yi bu konuda inisiyatif almaya davet etti.