Sözüm ona koca bir Ümmet, bilmem kaç milyarlık nüfus, kaç tane devletçik ve kaç tane beynelmilel kuruluş ve diğerleri…
Topu bir olup da Gazzeli bir çocuğun açlıktan ölmesine engel olamadılar. Hadi asker gönderemediniz, hadi savaşma cesareti göstermediniz. Bari bir parça ekmek gönderin. Ekmek taşıyan gemileri koruyacak bir cesaret gösterin.
Merhum Akif 1913’ta yazdığı şiirinde birçok yerde satır satır biz Müslümanların bugünkü zilletini açıkça ifade etmiş.
Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Âlem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nâfile!
Kaç hakîkî müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!
Bence de galiba Müslümanlık artık göklerde. Her ne kadar Müslümanlar, Müslüman liderler, devletler, reisler, başkanlar ve sultanlar yerlerde yaşasa da Müslümanlık belli ki yok ruhlarında. Eğer ruh kaim olsaydı Gazze’de çocuklar, çocuklarımız açlıktan ölmezdi.
Yardım almak için sıra beklediği yerlerde kurşunlanmaz, ellerindeki un çuvalları kana bulanmazdı.
Be hey Allah’tan korkmaz, kullardan utanmaz başkanlar, reisler, krallar! Bakın ne diyor size Akif;
Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan...
Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bari gülmekten utan!
Duyarsızlık bu kadar mı olur Allah aşkına… Bir ümmet bu kadar mı rezil olur, onca devlet, millet, ordu, uçak hepsi bu kadar mı beyhude ve anlamsız bir şekilde hızla yıkıma yok olmaya doğru gider.
Allah aşkına bir Müslümanın, Müslüman devletin reisiyim, başkanıyım deyip de bu kadar Allahtan Korkmaz, davranması bu kadar mı kolay olur.
Ey Allah’tan korkmayan yöneticiler. Ahirette yakanıza kim yapışacak biliyor musunuz? Binlerce Gazzeli çocuk yakanıza yapışıp hesap soracak sizden.
Siyonistler bizi bombalarken siz neredeydiniz, biz açlıktan ölürken siz neredeyse tokluktan ölecektiniz, diyerek yapışacaklar yakanıza. Vay o gün halinize… Veyl size veyl sizin ruhunuza ervahınıza…
Ey utanmazlar! Tıpkı Ebu Ubeyde’nin dediği gibi;
Siyonistlere, İslam düşmanlarına hasım, düşman olmak yerine Gazzeli Mücahitlere, Gazzeli yetimlere, açlıktan ölen Müslümanlara düşman olmayı tercih edenler kıyamet günü elbette bu düşmanlığın hesabını vereceklerdir.
Yeminle artık iş öyle bir aşamaya geldi ki; insan insanlığından, çaresizliğinden utanıyor. Bombalıyorlar, açlığa mahkûm ediyorlar, yardıma muhtaç ediyorlar ve yardım almaya gidenleri de bombalayarak katlediyorlar.
Arap da seyrediyor, Türk de seyrediyor, Fars da seyrediyor… Gazze’de Ümmet’in geleceği, umudu katlediliyor.
Düşünün bir kere iş, pet şişelere bir avuç mercimek doldurup o şişeyi Gazze’ye gider umuduyla denize atacak kadar vahim bir duruma geldi.
Elbette bir gün Gazze felaha erecektir. Ama o zaman siyonistlerin saldırganlığından ziyade Ümmet’in suskunluğunu hatırlayacaktır Gazze’nin kabirleri, enkazı, kolsuz, ayaksız bebekleri…
Bu asırda, bu zamanda halen bebekler açlıktan ölüyorsa ar olsun bize… Ar olsun başımızdakilere, liderlere, şeyhlere, reislere, başkanlara…