Sumud Filosu’nu bekleyen Gazzeliler, hakkınızı helal edin. Hassaten sahilde gemileri bekleyen siz çocuklar, masum dünyanızda bizi affedin. Umutla beklediğiniz gemiler size ulaşamadı. Sivil bir irade olarak yola çıkan ve halkı temsil eden insanlar sizlere ulaşamadılar.
Sahillerde bekleyen çocuklara, “Neyi bekliyorsunuz” denildiğinde, “Gemiler bize yemek, çikolata getirecek” sözleri tüm vicdan sahibi kişilerin yüreğini parçalıyor.
Günlerdir tüm dünyanın gözü Sumud Filosu’ndaydı. Liderler harekete geçmeyince siviller harekete geçmişti. Ve bu oluşum tüm dünyadaki insanların dikkatini çekiyordu. Gazze’deki ablukayı kıracak mıydı? Sahillerde umutla bekleyen insanlara ulaşacak mıydı?
Fakat Gazze’ye ulaşamadan barbar israil gemilere el koydu. Sadece yardım taşıyan gemilere bile tahammülleri yoktu. Ancak gemilerdeki bu insanların derdest edilmesi ve hiçbir devletin siyonist barbarlara müdahale etmemesi tüm dünya insanlarını kahretti.
Hassaten Müslüman halk bu zilletten çok ıstırap çekti. Gemilere müdahale edilirken Müslüman liderler zillet içerisinde izlediler. Ve bu yaşananlar tarih sayfalarında alınlarında kara bir leke olarak kalacaktır.
Peki, Gazze’de yaşanan bu dram ve bu soykırım boşuna mı gidecek?
Elbette hayır. Bunun en somut göstergesi, Gazze’nin sesi tüm insanlığı etkilemiş ve siyonizm’in ne kadar tehlikeli olduğunu tüm dünya insanlarına göstermiştir. Yahudiler, tüm dünyada suçlu ve katil konumunda gözüküyor. Siyonist rejimi savunan her lider, konuşmalarında kendi halklarının tepkisiyle karşılaşıyor.
Dünya halklarında yaşanan bu fikri değişimi günlerdir gözlemliyorum. Dünyada Yahudilerin konumu “Gargat” hadisinin haber verdiği bir konuma doğru gidiyor. Malum olduğu üzere hadis şöyle diyor:
Bugün geldiğimiz noktada dünya halklarınca Yahudileri savunacak ve koruyacak hiç kimse kalmamaya doğru gidiyor. Herkes bu insanların katil olduğunu birbirine söylüyor. Hadisin işaret ettiği mecazlık doğrultusunda hiç kimse Yahudileri korumayacak ve onların yok edilmesi için birbirine yardım edecekler.
Sonuç olarak; Gazze’den yükselen feryat Siyonistleri yalnızlaştırıyor. Gazzeli annelerin feryadı ve teslimiyeti tüm dünyada hayranlık uyandırıyor. Aç ve yalın ayaklarıyla tünellerden çıkıp tankları havaya uçurarak destan yazan mücahitlerin imanı herkesi meraklandırıyor. Masum duruşlarıyla yemek bekleyen çocukların duyguları Arş-ı Ala’ya yükseliyor ve halkların vicdanında vücut buluyor. Bu da tüm dünyada Yahudilere karşı bir nefreti uyandırıyor. Gazze’de taş üstünde taş kalmasa, Gazze’deki tüm halkı yok etseler bile sonuç değişmeyecek ve siyonistlerin varlığı ve fikriyatının dünya tarihinden silinmesine vesile olacaktır.