İstihbarat ve casusluk şebekeleri, bilgi toplamak için çok farklı yol ve yöntemler kullanmaktadır. Bilgi toplarken gizliliğe, kendini belli etmemeye büyük özen gösterilmektedir. Gizliliğini kaybettiği, deşifre olduğu an can güvenliği tehlikeye girdiği gibi bilgi toplama imkânı da ortadan kalkmaktadır.
Bu yapılar, insanların zafiyet noktalarından istifade etmektedirler. Para, şantaj, tehdit, kadın ve diğer yönler kullanılmaktadır.
Bu yapılar ve çalışanları, farklı isim ve görevlerle kendilerini ve gerçek yüzlerini gizlemekte, maskelemektedirler.
Gazeteci, turist, araştırmacı ve yardım kuruluşları gibi alanlar kendilerini kamufle etme ve görevlerini ifa etmeleri için en uygun yerlerdir. Burada kendi işinde çalışan ve başka bir amaç gütmeyen kurum ve şahısları tenzih ediyorum.
Bir yardım kuruluşu görevlisi olmak, muhtaçlara yardım ulaştırmak, bir doktor bir sağlık görevlisi olarak yaralı ve hastaları tedavi etmek, kutsal bir görevdir.
İşgal rejimi israilin istihbarat şebekesi MOSSAD, bilgi toplamak, casusluk yapmak, suikast düzenleme konusunda mahirdir. Her yol ve yöntemi mübah görmektedir. Batı’nın bütün istihbarat örgütlerinden bilgi topladığı gibi maalesef bazı İslam ülkelerinin istihbarat örgütleri de kendilerine yardımcı olmaktadır.
İnsanların zafiyetlerinden istifade ederek adam devşirmektedir. Bu konuda çok da sıkıntı çektiği söylenemez. Özellikle açlık, sefalet ve işgal ortamında insanlar her türlü yardıma muhtaçtır. Kendisi muhtaç olmazsa eşi, çocuğu, aile fertlerinden biri illa ki yardıma muhtaçtır.
MOSSAD’ın, kadın kılığında, yardım kuruluşu görevlisi elbiseleri ve arabalarıyla Gazze’ye girerek suikastlar ve adam kaçırma operasyonları yaptığı kameralara yansımıştır. Zulüm ve katliamda hiçbir sınır tanımayanlar, istihbaratta da hiçbir ahlaki ve kanuni sınır tanımamaktadır.
Sadece MOSSAD değil, CIA ve diğer batılı casusluk şebekeleri de aynı şeyleri yapmaktadır.
Holywood filmlerinde Afrika ya da Asya’nın ücra bir noktasında bir yardım kuruluşu görevlisi olarak çalışan bir CIA ajanın kurtarılması ya da o bölgeye gerçekleştirilen askeri operasyona istihbarat toplayan filmler azımsanmayacak kadar çoktur.
Bu gerçeklik, İsviçre’deki “Filistin için Avukatlar Koalisyonu” (ASAP) Başkanı Mavid Ebu Selame tarafından ifade edildi.
Ebu Selame’nin açıklamaları olayın vahametini ortaya koymaktadır.
‘ABD tarafından kurdurulan ve işgal askerlerinin gözetiminde çalışan “Gazze İnsani Yardım Kurumu”nun (GHF) ABD ordusundan aktif veya emekli askerleri, güvenlik ve görsel istihbarat uzmanlarını, Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasını sağlama ve bölgeyi yönetme ya da kontrol etmeyi kolaylaştıracak verileri toplamak üzere işe aldığı, yorgun düşmüş toplumun davranışlarını ve tepkilerini yakından incelemek, çok sayıda Gazzelinin dijital görüntülerini ve dijital kimliklerini kayda almak, bu görsel verilerin işlenerek Hamas üyeleri ve diğer silahlı kişilerin kimliklerinin tespit edilmesine çalışmaktadır.
Açlık içindeki Gazeliler yardım dağıtım noktalarına ulaştıklarında, Refah'taki yardım noktaları çevresinde çok sayıda quadcopter (insansız hava aracı) ve gözetim odası görünce şaşırmaktalar...’
Gazzelilerin işi çok zor. Son dönemlerde yardım dağıtılan yerlerde işgal rejim uçaklarının bombalaması bu yardım görevlilerinin vermiş olduğu bilgiler sayesindedir.
Batı merkezli yardım kuruluşları, -hepsi böyledir demiyorum- sağlık ekipleri ve çalışanları yardıma muhtaç insanlara yardım adı altında çok kirli işler yapmaktadır.
Gazze’de Müslüman ülkelerinin yardım kuruluşlarının bulunmasının ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu bir kez daha görmüş olduk.