Gazze
İşgal rejiminin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de gerçekleştirdiği saldırı ve yıkımı, birkaç gün sonra başlayacak Kurban Bayramı sevincine dair belirtileri daha henüz ortaya çıkmadan siliyor. Harabeye dönmüş kent sokakları defalarca zorla yerinden edilen Filistinliler için sığınacak bir yer haline gelmişken, sokak köşelerinde biriken yığınlar arasında açlıktan bitkin düşmüş yüzlerde bayram neşesinden eser yok.
Filistinliler bu sene de bayrama, yeni giysiler almak, kurbanlıkları hazırlamak gibi tatlı telaşlardan uzakta, ne yazın sıcağından ne de kışın soğuğundan koruyan; mahrem bir hayatın olmadığı iptidai çadırlarda giriyor. Bayram Gazze'ye halkın hayatta kalmak için en temel ihtiyaçları karşılamaya çalıştığı, sürekli bombalanma, geniş çaplı yıkım, gelir kaynaklarının yokluğu ve insani yardımın tamamen kesildiği bir atmosferde geliyor.
BAYRAM İÇİN HAZIRLANAN SOKAKLAR HARABEYE DÖNDÜ
İşgal rejimi bombardımanı altındaki Gazze Şeridi'nde evler birer enkaz yığınına dönüştü. Saldırılardan önce bayram hazırlıkları için duvarlar, evlerin girişleri süslenirken şimdiler de ise bu duvarlar harabe haline geldi. Kurbanlık alanların oluşturulduğu, bayramlık kıyafetler ya da hediye almak için çoluk çocuk tüm ailenin dükkan dükkan dolaştığı Gazze sokakları ise şimdi abluka, yıkım ve kan gölüne dönüştü.
"BAYRAM DEĞİL, FELAKET"
Yedi kişilik ailesine bakan Nehad Ebu Amşe, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'ndan defalarca göç etmek zorunda kaldığını ve bayram öncesi çocuğuna ayakkabı dahi bulamadığını dile getirdi. Ailesiyle birlikte çadırda kalan Ebu Amşe, yaşadıkları durumu şöyle ifade etti: "Bayram sevinci kalmadı. Bayram bu yıl bir felaket. Ne bayram var, ne sevinç. Ne su var ne yemek. İnsanlar ekmek dileniyor. Çocuğum bütün gün aç olduğunu söylüyor, ayakta bile duramıyor. Gazze'de her evde ya bir şehit var ya yaralı ya da açlıkla mücadele eden insanlar. Çadırlarda en temel yaşam koşulları bile sağlanamıyor; bombardıman, silah, başıboş köpeklerin sesleri ve açlık nedeniyle uyuyamıyoruz."
ÇOCUKLAR AÇLIKTAN ÖLÜYOR
Filistinli 79 yaşındaki Adil Şamiye ise "Hayatım boyunca böyle bir duruma hiç tanık olmadım, şu an yaşadığımız en kötü dönem. Gıda ve su tamamen tükenmiş durumda" dedi. Kuzeydeki Beyt Hanun'dan yerinden edilmiş olan Şamiye, “Çocuklar açlıktan ölüyor. Bu, savaşın gölgesinde geçirdiğimiz en kötü bayram” ifadelerini kullandı. Filistin Sağlık Bakanlığının son verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal rejimi kuşatmasının neden olduğu yetersiz beslenme sonucu 60 Filistinli çocuk hayatını kaybetti.
Şamiye, “Bayram havası yerini kasvetli bir ortama bıraktı. Savaştan önce çocukları sevindirirdik ama bugün bayramdan eser yok” sözlerine yer vererek, ne yiyecek bulabildiklerini ne de kurban kesebildiklerini söyledi.
"SADECE EVE DÖNMEK İSTİYORUM"
Durum, zorla yerinden edilen 72 yaşındaki Aişe Ebu Salah için de farklı değil. Sağlık durumu iyi olmayan Ebu Salah, yaşamın en temel koşullarından yoksun şekilde bir çadırda barınıyor. Ekonomik durumun çok kötü olduğunu söyleyen Ebu Salah, soykırım altındaki Gazze’de kurbanlıkların olmadığını ve bayramın hiçbir belirtisinin hissedilmediğini ifade etti. "Eskiden bayram harçlığı verir, kurban keserdik. Bugün ise yiyecek bir tabak çorba dahi bulamıyorum" diyen Ebu Salah, evine dönmeyi dileyerek "Toprağında yaşasam bile yeter." dedi.
İşgal rejimi, 7 Ekim 2023’ten bu yana, Gazze’de tüm uluslararası çağrılara ve Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma kararlarına rağmen soykırım niteliğinde bir savaş yürütüyor. Bu savaş, katliam, aç bırakma, yıkım ve zorla yerinden etmeyi kapsıyor. (AA)
YARDIM KATLİAMI: 27 ŞEHİT, 90 YARALI
İşgal ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyinde insani yardım almak isteyen Filistinlilere ateş açması sonucu 27 kişi şehit oldu.
Gazze
İşgal ordusu, insani felakete sebep olduğu Gazze Şeridi'nde bir kez daha açlıkla boğuşan Filistinli sivilleri hedef aldı. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, işgal ordusunun Refah kentinin El-Alem isimli yardım dağıtım bölgesinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 27 kişi katledildi. İşgal rejimi saldırısında bazılarının durumu son derece kritik 90'dan fazla kişi yaralandı. Gazze'de yardım dağıtım merkezlerinde işgal ordusunun Filistinlileri hedef alan saldırılarında katledilenlerin sayısı 79'a çıktı.
İŞGAL ORDUSU KATLİAMI İTİRAF ETTİ
İşgal ordusu, bir kez daha yardım almak isteyenleri hedef alması sonucu, 24 kişinin katledildiği olayla ilgili açıklama yaptı. Son günlerde onlarca kişinin katledildiği yardım noktalarındaki saldırılarını inkar eden işgal ordusu, bu sefer saldırıyı kabul etmek durumunda kaldı. Açlığı bir silah olarak kullanmak ve yardım almaya gelen sivillerin üzerine ateş açmakla eleştirilen işgal ordusundan yapılan yazılı açıklamada, "yardım noktasına yaklaşanların şüpheli olduğu ve önce havaya uyarı ateşi açıldığı" öne sürüldü. Açıklamada daha sonra "şüpheli" olduğu iddia edilen ve yardım almaya gelenlerin üzerine ateş açıldığı itiraf edildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Refah kentinin El-Alem isimli yardım dağıtım bölgesinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 24 kişinin katledildiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı duyurulmuştu.
8 GÜNDE İNSANİ YARDIM BEKLEYEN 102 FİLİSTİNLİ KATLEDİLDİ
Gazze'deki hükümetin medya ofisinden, işgal ordusunun açlıkla boğuşan ve insani yardım almak isteyen Filistinlileri hedef almasına ilişkin açıklama yapıldı. İşgal rejiminin 27 Mayıs'tan bu yana işgal rejimi-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlileri hedef aldığı ve "sistematik bir soykırım gerçekleştirdiği" kaydedildi. Açıklamada, "İşgalci israil, 'ABD-israil' yardım dağıtım merkezlerini toplu ölüm tuzaklarına dönüştürüyor. Sadece 8 günde aç bırakılan Filistinlileri hedef alan saldırılarda ölenlerin sayısı 102'ye yaralıların sayısı da 490'a çıktı." ifadesi kullanıldı.
"YARDIM MERKEZLERİ KANLI TUZAKLARA DÖNÜŞTÜ"
Gazze'de işgal ordusunun kontrolündeki tehlikeli bölgelerde kurulan sözde "yardım dağıtım merkezlerinin" boğucu kıtlık ve sıkı abluka altındaki Filistinlileri kendisine çektiği ve "kanlı tuzaklara dönüştüğü" vurgulandı. Sözde insani yardım dağıtım merkezlerinin herhangi bir bağımsız ve insani gözetime tabi tutulmadığına dikkati çekilen açıklamada, işgal rejimi ve bir ABD güvenlik şirketi tarafından yönetilen bu "merkezlerin" sahte bir insani kisve altında "cinayet noktaları" haline geldiği belirtildi.
İnsani yardım almak isteyen Filistinlilere karşı yapılan katliamların "uluslararası hukuk uyarınca savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar" kapsamına girdiği aktarıldı. Açıklamada, "Gazze'de aç bırakılan sivillere karşı işlenen bu katliamları en güçlü şekilde kınıyoruz ve 'yardım' kisvesi altında yürütülen sürekli katliamlardan tamamen işgalci israili sorumlu tutuyoruz." ifadeleri kullanıldı.
İşgal rejimi ile "kanlı yardım projesini" hem siyasi olarak hem de uygulamada destekleyen ABD yönetiminin de sorumlu tutulduğu açıklamada, "Gazze'de devam eden soykırımda gıdanın silah olarak kullanılmasında ABD yönetiminin doğrudan sorumluluk sahibi olduğu" vurgulandı. Dağıtım merkezlerinde işgal rejiminin çok sayıda can kaybı ve yaralanmaya yol açan katliamlarının günlük tekrar etmesinin "yardımların kitlesel cinayet ve etnik temizlik için bir araç olarak kasıtlı bir şekilde kullanıldığını kanıtladığı, bunun soykırım suçu teşkil ettiği" ifade edildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve insan haklarına "ahlaki ve kanuni sorumluluklarını üstlenme, acilen harekete geçme, işgalcilerin müdahale veya şartları olmaksızın sınır kapılarının açılması için baskı yapma" çağrısında bulunuldu. BM ve tarafsız uluslararası kuruluşlardan işgal rejimi ve ABD'nin "katil" yöntemi olmadan Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması istendi. İşgal rejiminin insani yardım bekleyen Filistinlilere yaptığı katliamları belgelemek ve faillerini uluslararası adalete teslim etmek için acilen bağımsız bir soruşturma komitesi kurulması talep edildi. Açıklamada, "daha fazla katliama yeşil ışık yakan uluslararası sessizliğin sonuçlarına ilişkin" uyarıda bulunuldu.
"TAMPON BÖLGELERİ REDDEDİYORUZ"
Gazze'de işgal rejimi tarafından kurulan "insani koridorlar" ve "tampon bölgelerin" kesin bir şekilde reddedildiği açıklamada, "Bu projeler kanlı tuzaklardan başka bir şey değildir. Sivilleri toplu katliam noktalarında bir araya getirmeyi, her gün üzerlerine ateş açmayı, uluslararası insancıl hukukun en temel ilkelerini hiçe sayarak onları soğukkanlılıkla ve kasıtlı bir şekilde öldürmeyi amaçlamaktadır." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, "Bu suçların utanç verici uluslararası sessizlik içinde sürdürülmesi, insanlık adına bir lekedir ve işgalci israil'in caydırıcılık ve hesap verebilirlik olmadan, dünyanın gözü önünde en iğrenç soykırım biçimlerini işlemeye devam ettiğini kanıtlamaktadır." ifadesine yer verildi. İşgal ordusu, daha önceki saldırılarının aksine Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yardım almak için insani yardım dağıtım merkezine gelen Filistinlilerin üzerine ateş açtığını kabul etmişti. (AA)