Gazze’de soykırım ve açlığın dayanılmaz boyutlara ulaştığı bu zaman diliminde herkes üstüne düşeni yapmakla mükelleftir. Siyasi iradeyi harekete geçirecek ve kamuoyu baskısını oluşturmak tüm vicdan sahibi insanların vazifesidir. Ankara Filistin Dayanışma Platformu’nun öncülük ettiği ve Türkiye’nin her tarafından destek veren sivil toplum temsilcileri 10 Ağustos Pazar günü (yarın) 18.30’da Güvenpark’tan TBMM’ye kadar gerçekleştirecek yürüyüşe hep beraber katılalım. Türkiye’nin her tarafından buraya akın etmek ve güçlü bir sesle Gazze’ye insani koridorun açılmasını sağlayacak iradeyi harekete geçirecek sivil baskıyı kurmak hepimizin asli görevidir.
Zira Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, elinden bir şey gelip de yapmayan tüm Müslümanlara tarihi bir çağrı yaptı. Bu çağrısında tüm İslam âlemine, hasseten Müslüman liderlere hitap ederek, “Sizler Yüce Allah’ın katında bizim hasımlarımızsınız” dedi. Evet, bu vebalin altında kalmamak adına, Ankara yürüyüşünde mevcut iradenin harekete geçmesi için çağrılarımızı yapacağız.
Lakin Gazze’deki kardeşlerimizin takati kalmadı. Bombalara boyun eğmeyen kahraman Gazze halkı, açlıkla teslim alınmak isteniyor. Gazzeli mücahitler, son modern silah teknolojiye karşı savaşın yükünü tek başlarına yüklenmiş durumdalar. Yemek bulmayan mücahitler hala Siyonistlerin tanklarını havaya uçuruyor. Çünkü onlar, Allah’a dayanmış özgür insanlardır. Bu özgürlük ve iman makamına ise şu zamanda Gazze halkından başka hiç kimse sahip değildir. Bunun içindir ki Gazze’ye yardım eden aslında kendisine yardım etmiştir. Gazze’nin yanında saf tutan, yürüyen, mücadele eden kendi özgürlüğü ve akıbeti için yürümüştür.
Yarın Ankara’da yapılacak yürüyüş mitingi sıradan bir miting olmayacaktır. Hem mana olarak hem mesaj olarak çok güçlü bir anlam taşımaktadır. Bu mitingde;
-Şimdiye kadar hareket etmeyen iradeyi somut adım atmaya çağırmaktır…
-Bu yürüyüşte, milli iradeyi, halkın sesini duymaya davet etmektir…
-Soykırımı ve açlığı izleyip adım atmayanlara, kendilerini silkeleyecek bir çağrı olacak…
-Gazze halkını “stratejik hesaplara” kurban eden iradeye “artık yeter” diyecek…
-Binlerce çocuk öldüğü halde “acaba” diyenlerin ve siyonist israilin baskısından korkup sinenleri cesaretlendirecek bir yürüyüş olacak…
Soruyoruz, Allah aşkına bu dünya hayatında insanlar ne için yaşar?
İnsani olarak düşünürsek, onurumuz için, özelde Müslüman olarak Allah’ın rızasını kazanmak için yaşarız değil mi? Gazze bu halde iken Müslümanlar olarak ne onurumuz kaldı, ne de ilahi rıza kaldı. Bu zilletten kurtulmak için çırpınıyoruz.
Ankara yürüyüşünde bütün kapıları kapatanları göreve davet edeceğiz. Gücü elinde bulunduranlara sesimizi duyuracağız. Gazze’de yaşanan soykırıma ve insani drama sessiz kalamayız. Gazze’de iki milyon insan; çoğunluğu çocuk, kadın ve ihtiyar olan siviller açlıktan can çekişiyor. Bu insanlara “insani bir koridorun” açılması için güçlü bir çağrı yapmak hepimizin görevidir. Sorumlulara sorumluluklarını hatırlatmak için hep beraber Ankara’da buluşalım.