Siyonist israilin ateşkes ihlaline dünyadan tepkilerin olduğu bu zaman diliminde Gazze soykırımıyla birlikte dünyada sessiz bir devrim gerçekleşiyor. Buna siyasal fikir devrimi diyebilirsiniz. Buna yeni bir bakış açısı diyebilirsiniz. Buna ne derseniz deyin ama bu yenidünya bakış açısında, Siyonist israil düşmanlığı ve özgür Filistin taraftarlığı var. Her ne kadar bunu görmek istemeyen küresel aktörler varsa da artık bu değişim ve sessiz devrim her yerde görünüyor.
Hatta bu değişim, sadece Avrupa ülkelerinde değil, bizzat ABD’de de aşikâr bir şekilde görünüyor. Bunun en somut örneği; geçen aylarda New York belediye başkanlığı yarışının ön seçimlerini kazanan 33 yaşındaki Müslüman aday Zohran Mamdani olmasıdır. Göçmen bir aileden gelen Ugandalı Müslüman, ön seçimde ABD’nin en büyük kentini yönetmede birinci aday çıkıyor. Ve bu ismin ABD’de fazla bir geçmişi de yok. 2018’de ABD vatandaşı olmuş.
Peki, kısa bir zamanda ve New York seçimlerinde onu bu kadar popüler yapan neydi?
Müslüman aday olan Mamdani’yi en popüler yapan etken, siyonist israil karşıtlığıdır. Hatta gazetecilerin, “Netanyahu New York’a gelirse ne yaparsın?” sorusuna, “Onu tutuklarım” cevabı olmuştur. Bu söylemi sosyal medyada çok popüler oldu ve New York halkının onu birinci sıraya taşımasına sebep oldu.
Kesin gözüyle kazanacağına bakılan en yakın rakibi Andrew Cuomo’ya gazeteciler, “Anketlerde hiç şansı olmayan Müslüman bir adaya birinciliği nasıl kaptırdınız?” diye soruyor. Kendisi; “Saha çalışmalarımda israil nefretini ve Filistin taraftarlığını görüyordum fakat bunun oya dönüşeceğini tahmin etmiyordum” cevabını vermiştir.
Sadece bu örnek bile ABD halkının hangi noktada olduğu ve siyasal bir evrim yaşadıklarının en büyük kanıtıdır. Aslında halktaki bu siyasal dönüşüm bütün Avrupa ülkelerinde de görülüyor. Örneğin Avrupa’da yapılan konserlerde bir gelenek haline gelen israil karşıtlığı sloganlar ve Filistin desteği her ülkede görülüyor. Ya da Avrupa futbol müsabakalarında siyonist israil karşıtlığı sloganlar ve “özgür Filistin” sloganları…
Kuş bakışı yaşananlara bakıldığında, Gazze üzerinden dünyada sessiz bir devrim gerçekleşiyor. Bu devrimde Yahudilere yer yok. Bu devrimde Siyonistlere hiç yer yok. Bu devrimde Avrupa’nın yıllardır dünyaya sattıkları normların yeri yok. Bu devrimde vicdan var. Bu devrimde Gazze üzerinden Müslümanlara sempati var. Bu devrimde mazlumun yanında yer tutma var…
Bütün bunlar Gazze’de yaşanılan katliam üzerinden gerçekleşiyor. Ve bu böyle devam ederse çok kısa bir zamanda siyonist israil hem fikren hem cismen yok olacaktır. Onu savunmak isteyen devlet liderleri bile siyasi kaygılarla savunamayacaktır.
Sonuç olarak; dünyada sessiz bir devrim gerçekleşiyor. Bu sessiz devrim bir kerameti doğuracak gibi. Şeyh Ahmet Yasin’in, “2027’de siyonist israil yıkılacaktır” kerameti adım adım gerçekleşiyor. Onun talebeleri ve torunları verdikleri bedellerle bu sessiz devrimi gerçekleştiriyor.