Gazze’de iki yıldır devam eden katliam gösterdi ki Siyonizm, sadece Filistin’i, Arap alemini ve İslam ülkelerini esir etmemiş; Hristiyan dünyasını, ateistleri, solcuları, komünistleri, bağlantılı ve bağlantısız tüm ülkeleri de esareti altına almış.
Rusya’ya bakın; Siyonistlerin en güçlü olduğu ülkelerden biri. Siyonist rejimi kuranların yarısı, Rusya ve eski SSCB vatandaşları. Bu kişiler, Rusya ve diğer ülkelerde çok ciddi ekonomik ve siyasi nüfuza sahipler. Rusya’nın Siyonizm ile bir sıkıntısı yok, tam aksine işgal politikalarına hizmet ediyor. Esad döneminde Suriye hava sahasını kontrol etmesine rağmen, Suriye topraklarına saldıran Siyonist uçak ve füzelerine tek bir kurşun atmadı. ABD ve tüm Batı dünyası Ukrayna’ya en gelişmiş silah ve ekipmanları verirken, Rusya aynı şeyi İran için yapmadı.
ABD’den sonra dünyanın süper gücü Çin de aynı tutumu sergiliyor.
Siyonizm, bir kanser uru ve ahtapot gibi tüm dünyayı kontrolü altına almış. Yoksa normal şartlarda bu katliamın bu kadar uzun süre devam etmesi mümkün değildir.
Dünyanın en büyük gücü ABD’yi tamamen esir almış durumda. Trump, oturup kalkıp Siyonistlere hizmetkârlık yapıyor ve bundan kendine bir pay, sözde bir onur ve başarı hikâyesi çıkarmaya çalışıyor. Bir şovmenden farkı olmayan Trump, mahallenin haylaz çocukları misali, tüm Avrupa devlet başkanlarını karşısına alıp fırçalıyor. Oysa Avrupa, onlarca gelişmiş ülkeden oluşan koca bir kıta.
Bu açıdan bakıldığında, Gazze’deki direnişin ne anlama geldiği ve başlarına neden bunların geldiği daha iyi anlaşılacaktır. Bunu söylerken, Siyonizm’in yenilemez veya alt edilemez olduğunu kastetmiyorum. Aksine, çok zayıf. Küçücük Gazze’nin kısıtlı imkânlarla iki yıldır direnmesi ve Gazze halkına diz çöktürememesi, Siyonizm’in ne kadar zayıf olduğunun bir kanıtıdır.
Siyonist rejim, gelinen son noktada Gazze’yi tamamen işgal etme planını onayladı ve bazı adımlar atmaya başladı. Bir yandan da Hamas ile aracılar üzerinden müzakereler yürütmeye çalışıyor. Eğer müzakere ve ateşkes olacaksa işgal neyin nesi? İşgal olacaksa müzakereler neden yapılıyor? İşte bu da Siyonistlerin sözlerine ve ahitlerine güvenilemeyeceğini gösteriyor. ABD ile İran arasında müzakerelerin devam ettiği süreçte Siyonistler ve ABD, İran’a saldırdığı unutulmamalıdır.
Siyonist rejimin sözde Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Hamas’ın ateşkes ve esir takası anlaşmasını kabul etse bile Gazze’yi işgal edeceğiz. Bunu her halükârda yapacağız. Hamas’ı orada bırakmayacağımız konusunda hiçbir zaman soru işareti olmadı.” diyerek karakterlerinin binlerce yıldır değişmediğini gösterdi.
Allah’a ve peygamberlerine verdikleri sözlere bağlı kalmayanların, Müslümanlara verdikleri sözlere bağlı kalmaları beklenemez.
Şunu da kesin olarak gördüler ki, Gazze’de tek bir fert kalana kadar direniş devam edecek. İki yıldır hedeflerinin hiçbirine ulaşamadılar. Sadece yakıp yıktılar, kadın ve çocukları katlettiler. Direniş, her geçen gün kendini yeniliyor. Farklı yol ve yöntemler deneyerek ayakta kalmayı başarıyor ve işgalciye büyük kayıplar verdiriyor.
Siyonist işgal rejiminin eski generali Yitzhak Brik, “İsrail Gazze’de ‘Yeni bir Hamas’ ile karşı karşıya… Gazze’de Hamas yeniden toparlandı… Kassam Tugayları yeniden güçlendi… Kassam Tugayları, gerilla savaşı taktikleriyle toparlandı… Hamas, Aksa Tufanı öncesindeki gücüne yakın bir kapasitede… Hamas, bugün yaklaşık 40 bin direniş savaşçısına sahip… Hamas’ın askeri kapasitelerini kaybetmeleri söz konusu değil…” ifadelerini kullandı.
Direnişi ortaya çıkaran işgaldir; işgal devam ettiği müddetçe direniş kesinlikle bitmeyecektir. Gazze’nin işgal planı, Siyonist rejim için öyle kolay olmayacak, Gazze altın tepside sunulmayacaktır. Gazze’de işgalci sayısının artması, kayıplarının da aratması demektir ve inşallah bu onun sonunu hazırlayacaktır.