Gazeteye göre, Fordo tesisi, Kum şehrinin güneyinde, dağın yarım kilometre derinliğine inşa edilmiş durumda; yoğun güvenlik önlemleri, gelişmiş hava savunma sistemleri ve ağır tahkimatla korunuyor. Bu özellikler, tesisi imha etmeyi son derece güçleştiriyor.
Haberde, Fordo’nun İran’ın nükleer programını olası saldırılara karşı korumak için tasarlanmış simge bir yapı olduğu belirtiliyor. Tesis, doğrudan saldırılara dayanacak şekilde dizayn edilmiş olup, santrifüjler ve yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumu koruma amacı taşıyor. Bu iki unsur ise nükleer silah üretiminin temel bileşenleri arasında yer alıyor. Ancak İran, nükleer silah üretiminin savunma doktrinlerinde yer almadığını sürekli vurguluyor.
Financial Times, Amerikan Demokrasileri Savunma Vakfı araştırmacısı Behnam Ben Taleblu’nun şu sözlerine yer verdi:
“Fordo, İran’ın nükleer programının hem başlangıcı hem de zirvesidir.”
Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü İran uzmanı Dani Citrinowicz ise şöyle dedi:
“Fordo son derece iyi tahkim edilmiş ve dağın derinliğinde bulunuyor. İsrail’in, Amerikan yardımı olmadan burayı yok etmesi mümkün değil.”
Citrinowicz ayrıca, Fordo’nun israilin askeri operasyonları için "en zorlu ve muhtemelen en son hedef" olabileceğini belirtti. Çünkü bu tesis, doğrudan hedef alınan ilk yer altı nükleer tesisi konumunda.
Fordo, jeolojik tahkimat bakımından Natanz tesisinden daha üstün olup, geleneksel hava saldırılarına karşı çok daha dayanıklı. Financial Times, bu tesisin, ABD’nin 60 metre kalınlığındaki betonu delebilen GBU-57 sığınak delici bombasına dahi direnebileceğini belirtti.
İran Öğrenci Haber Ajansı (ISNA) ise geçtiğimiz günlerde tesisin saldırıya uğradığını, fakat hasarın sınırlı olduğunu duyurmuştu.