Şanghay'daki AgiBot gibi girişimler, robotları tişört katlama, sandviç hazırlama ve kapı açma gibi görevlerde eğiterek, bu makineleri günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi planlıyor.
Bu robotlar, 17 saatlik vardiyalarla çalışarak, şirketin robotlarını eğitmek için kullandığı büyük miktarda veri üretiyor.
Çin hükümeti, bu alandaki gelişmeleri desteklemek için son bir yılda 20 milyar doların üzerinde sübvansiyon sağladı ve yapay zekâ ile robotik alanlarındaki girişimleri desteklemek amacıyla 1 trilyon yuanlık (yaklaşık 137 milyar dolar) bir fon oluşturdu. Bu destekler, insansı robotların üretim maliyetlerini düşürerek, 2030 yılına kadar yıllık 1 milyon birim satış hedefini mümkün kılabilir.
Reuters'a konuşan AgiBot'un kurucu ortağı Yao Maoqing, "Bir gün kendi robot fabrikamızda, robotlarımızın kendilerini monte ettiğini hayal edin," diyerek, şirketin vizyonunu özetliyor. Bu robotlar, yalnızca üretim süreçlerinde değil, aynı zamanda yaşlı bakımında da kullanılmak üzere tasarlanıyor. Bu sayede, Çin'in yaşlanan nüfusu ve iş gücü eksikliği gibi demografik zorluklarına çözüm sunulması hedefleniyor.
Çin'in bu alandaki ilerlemeleri, ABD ile olan ticaret gerilimleri ve ekonomik büyüme yavaşlaması gibi zorluklara karşı bir strateji olarak görülüyor. Ancak, bu teknolojik dönüşümün iş gücü üzerindeki etkileri konusunda belirsizlikler devam ediyor. Devlet medyası, önceki sanayi devrimlerinde olduğu gibi, uzun vadede iş oluşumunun kısa vadeli iş kayıplarını telafi edeceğini öne sürüyor.