Alpha-gal sendromu, tam adıyla galaktose‑alpha‑1,3‑galaktose adlı şeker molekülüne karşı gelişen bir alerjidir. Bu alpha‑gal şekeri çoğu memeli hayvanın dokularında bulunur (örneğin sığır, geyik ve tavşan), ancak insanlarda bulunmaz. Bir kene ısırığı yoluyla vücudunuza büyük miktarda alpha-gal girerse, bağışıklık sistemi bu şekere karşı antikor üretmeye başlar.

Sonraki maruziyetlerde, alpha-gal içeren gıdalar (özellikle kırmızı et) alındığında, bağışıklık sistemi aşırı tepki verir. Bu alerji sadece etle sınırlı kalmaz; süt ürünleri, jelatin içeren gıdalar (örneğin Jell-O, jelibon), bazı ilaçlar ve hatta bakım ürünleri de tetikleyici olabilir.

Alpha-gal sendromuna sahip bir kişi, birkaç yıl boyunca tetikleyici gıdalardan ve kene ısırıklarından kaçınabilirse, bağışıklık sisteminin duyarlılığı zamanla azalabilir ve alerji geri dönüşümlü olabilir. Ancak bu süreç dikkatli beslenme ve çevre kontrolü gerektirir.

Genellikle “kırmızı et alerjisi” olarak anılsa da bu isim yanıltıcıdır; çünkü alpha-gal sendromu sadece kırmızı ete değil, süt ürünleri, jelatin, bazı ilaçlar ve kişisel bakım ürünlerine kadar uzanan çok sayıda hayvansal ürüne karşı güçlü reaksiyonlara neden olabilir. Bu sendrom Amerika’da ve dünya genelinde hızla yayılıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), yaklaşık 450.000 kişinin ABD'de bu duruma sahip olabileceğini tahmin ediyor. Ayrıca, bilinenin aksine birçok kene türü bu sendromu taşıyabilir.

Genellikle “kırmızı et alerjisi” olarak anılsa da bu isim yanıltıcıdır; çünkü alpha-gal sendromu sadece kırmızı ete değil, süt ürünleri, jelatin, bazı ilaçlar ve kişisel bakım ürünlerine kadar uzanan çok sayıda hayvansal ürüne karşı güçlü reaksiyonlara neden olabilir. Bu sendrom Amerika’da ve dünya genelinde hızla yayılıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), yaklaşık 450.000 kişinin ABD'de bu duruma sahip olabileceğini tahmin ediyor. Ayrıca, bilinenin aksine birçok kene türü bu sendromu taşıyabilir.

Muhabir: Hamza Durmaz