Güncel

Esneyen birini gördüğümüzde neden esneriz?

Rus araştırmacılar, esnemenin yalnızca “sıkılma” ya da “oksijen eksikliği” ile ilgili olmadığını, beynin uyanıklık ile gevşeme arasındaki dengeyi kurmak için devreye giren karmaşık bir sinirsel mekanizma olduğunu ortaya koydu.

Abone Ol

Rusya’daki Perm Politeknik Üniversitesi’nden bilim insanları, yaygın inanışın aksine esnemenin oksijen eksikliğinden değil, beynin uyanıklık ve rahatlama hâlleri arasında denge kurma çabasından kaynaklandığını ortaya koydu.

Araştırmaya göre, insanlar günde ortalama 7 ila 23 kez esniyor. Bu basit gibi görünen hareket, aslında dopamin salgısı ve solunum merkezinin etkileşimiyle başlayan karmaşık bir nörofizyolojik mekanizmayı tetikliyor. Esneme sırasında alınan derin nefes, kalp atışlarını yüzde 25’e kadar artırıyor ve akciğerlere giren hava miktarını dört katına çıkarıyor.

Bilim insanları, esnemenin oksijen azlığından değil, beynin düşük uyanıklık seviyesine yanıt olarak enerji toplama girişimi olduğunu belirtiyor. Yani kişi yeniden aktif hale geldiğinde esneme ihtiyacı ortadan kalkıyor.

Ayrıca esnemenin “bulaşıcı” olmasının nedeni de açıklandı: Bu durum, empati ve taklitle ilişkili “ayna nöronları” sayesinde ortaya çıkıyor. Bu yüzden insanlar genellikle aile üyeleri, arkadaşları esnediğinde aynı tepkiyi veriyor. Otizmli bireylerin ise yüz ifadelerine duyarlılığının düşük olması nedeniyle bu tepkiyi göstermediği ifade ediliyor.

Araştırmacılar, esnemenin sınav veya topluluk önünde konuşma öncesinde de görülebileceğini, bunun da vücutta serotonin salgısını artırarak kasları gevşettiğini ve stresi azalttığını belirtiyor. Esneme sırasında dökülen gözyaşları ise yüz sinirinin gözyaşı bezini uyarması sonucu doğal olarak oluşuyor.

Sonuç olarak bilim insanları, esnemeyi bastırmanın neredeyse imkânsız olduğunu, çünkü bu refleksin nefes alma, kalp ritmi ve uyku döngüsünü düzenleyen kadim beyin yapıları tarafından kontrol edildiğini vurguluyor.