New York Times'ın yayımladığı araştırmaya göre, Beşar Esad rejiminin çöküşünden bir yıl sonra eski rejimin askerî ve güvenlik elitleri Suriye'ye yeniden dönmenin yollarını arıyor. Gazete, Rusya ve Lübnan'daki sürgünlerinden hareket eden generallerin, yeni Suriye yönetimini zayıflatmayı ve ülke içinde nüfuz alanları oluşturmayı hedefleyen silahlı bir isyan planladığını aktardı.
Telefon görüşmeleri, sızdırılmış mesajlar ve yapılan mülakatlara dayanan araştırmada, bu girişimin yalnızca askerî değil, aynı zamanda mali ve siyasi ayaklarının olduğu vurgulandı. Haberde, eski rejimin iki kilit isminin öne çıktığı belirtildi: "Nimr" lakabıyla bilinen eski elit birlik komutanı Süheyl el-Hasan ile eski askerî istihbarat başkanı Kemal el-Hasan.
Gazeteye göre Süheyl el-Hasan, Suriye muhalefetinin hafızasında sivil yerleşimleri hedef alan acımasız taktiklerin sorumlusu olarak yer alıyor. Uzun yıllar Rusya'nın desteğini alan Hasan'ın, rejimin çöküşü sırasında Moskova tarafından hızla tahliye edilen isimlerden biri olduğu ifade edildi.
168 bin kişilik gölge ordu
New York Times, sızdırılan mesajlara dayanarak Süheyl el-Hasan'ın Suriye sahil bölgesinde çoğunluğu Alevi olan en az 168 bin kişiyi kayıt altına aldığını yazdı. Bu kişilerden yaklaşık 20 bininin makineli tüfeklere erişimi olduğu, yüzlercesinin uçaksavar ve tanksavar silahlar bulundurduğu, az sayıda keskin nişancının ise silahlarını koruduğu belirtildi.
Araştırmada, bu askerî yapılanmanın arkasındaki en güçlü mali desteğin ise Beşar Esad'ın kuzeni Rami Mahluf'tan geldiği aktarıldı. Moskova'da yaşayan Mahluf'un, ayda 200 ila 1000 dolar arasında değişen ödemelerle potansiyel savaşçıları finanse ettiği, aynı zamanda kendisini Alevi toplumu içinde "koruyucu ve kurtarıcı" bir figür olarak pazarladığı kaydedildi.
Gazete, Mahluf'un para gücü ile Süheyl el-Hasan'ın savaş tecrübesinin birleşmesinin, uygun bir siyasi ve askerî boşlukta devreye girmeyi bekleyen bir "gölge ordu" oluşturduğunu vurguladı. Sızdırılan yazışmalarda Hasan'ın, "Hizmetinizdeyim, mücahit rütbesiyle" ifadesini kullanması ve üst düzey bir "komutan"a hitap etmesi dikkat çekti. New York Times, bu kişinin büyük ihtimalle Rami Mahluf olduğunu yazdı.
Washington hattı ve lobi faaliyeti
Araştırmada, eski askerî istihbarat başkanı Kemal el-Hasan'ın ise doğrudan silahlı isyandan ziyade uluslararası siyasi baskıya odaklandığı belirtildi. Lübnan merkezli "Batı Suriye Kalkınma Vakfı" adlı yapının arkasında Kemal el-Hasan'ın olduğu, bu yapı üzerinden ABD'de lobi şirketleriyle milyon dolarlık anlaşmalar yapıldığı aktarıldı.
Bu girişimlerin hedefinin, Alevilerin yaşadığı bölgeler için "uluslararası koruma" veya fiili özerklik fikrini gündeme taşımak olduğu ifade edildi. Gazeteye göre bu durum, Şam'daki yeni yönetimi endişelendiren en ciddi senaryolardan biri olarak görülüyor.
Haberde ayrıca, eski rejimin başka isimlerinin de silah temini ve lojistik ağlar kurmaya çalıştığına yer verildi. Milislerle temaslar, silah kaçakçılığı girişimleri ve eski pilotlara sağlanan güvenli alanlar detaylandırıldı. Kimyasal silah saldırılarıyla suçlanan eski hava kuvvetleri komutanlarından bazı isimlerin Lübnan'da tutulduğu iddia edildi.
Buna karşın New York Times, bu planların ciddi engellerle karşı karşıya olduğunu da yazdı. Alevi toplumunun tamamının eski rejim generallerinin arkasında durmadığı, uzun savaş yıllarının yarattığı derin bir yorgunluk ve öfke bulunduğu vurgulandı. Ayrıca mali kaynakların sınırlı olması, iç çekişmeler ve uluslararası gözetim, bu "gölge isyan" planlarını kırılgan hale getiriyor.
Gazete, araştırmasını eski Suriyeli diplomat Bassam Barabandi'nin uyarısıyla tamamladı. Barabandi'ye göre, yeni Suriye yönetimi başarısız olursa, uluslararası aktörler ilerleyen yıllarda "başka muhataplar" arayışına girebilir. Bu da eski rejim artıkları için hâlâ bir manevra alanı bulunduğu anlamına geliyor.