Adalet Bakanlığı’nın bizzat “kısmi” olarak nitelediği bu belgeler, yalnızca içerdiği bilgiler nedeniyle değil, içermedikleri unsurlar sebebiyle de geniş bir tartışma yarattı.

Belgelerde Clinton öne çıktı, Trump yok denecek kadar az

Belgelerin ilk incelemesine göre, yeni yayımlanan dosyalarda ABD Başkanı Donald Trump’a dair kayda değer bir atıf yer almazken, Demokrat eski başkan Bill Clinton’ın adı ve fotoğrafları yoğun biçimde yer aldı. Bu durum gözlemciler tarafından dikkat çekici bulundu; zira Epstein dosyalarının önceki sürümlerinde yıllar boyunca Trump’a ilişkin çeşitli materyaller bulunuyordu.

Siyasi baskı altında çıkarılan yasa

Bu belge açıklaması, Trump’ın en sadık destekçilerinden bazılarının, yönetimi dosyaların tamamını kasıtlı biçimde geciktirmekle suçladığı aylar süren sert siyasi tartışmaların ardından geldi.

Adalet Bakanlığı, Kasım ayında Kongre’de ezici çoğunlukla kabul edilen ve Epstein’a ilişkin tüm dosyaların açıklanmasını zorunlu kılan yasaya uymak amacıyla bu adımın atıldığını belirtti. Daha önce belgelerin gizli tutulması, devam eden soruşturmalar ve mağdurların mahremiyetinin korunması gerekçesiyle savunuluyordu.

Kongre, bakanlığa ait belgelerin en geç 19 Aralık’a kadar kamuoyuna açıklanması için kesin bir süre tanımıştı.

Trump’a suçlama yok, Clinton’a odaklanma eleştirisi

Yayımlanan belgeler; federal ve eyalet düzeyinde yürütülen birçok soruşturmadan elde edilen delilleri ve Bill Clinton’a ait fotoğrafları içerirken, Trump’a yönelik atıfların oldukça sınırlı olduğu görüldü. Oysa Trump ile Epstein arasında, Epstein’ın 2008’deki ilk mahkûmiyetinden önceye dayanan bilinen bir ilişki bulunuyordu.

Trump hakkında herhangi bir suçlama yöneltilmedi; Trump daha önce yaptığı açıklamalarda Epstein’ın suçlarından haberdar olmadığını söylemişti.

Bu bağlamda, Clinton ofisinin eski bir üst düzey yetkilisi, Beyaz Saray’ın Clinton’a odaklanmasının “kendini denetimden koruma” amacı taşıdığını savunarak bunun açık bir siyasi manevra olduğunu ifade etti.

Nitekim Trump, geçen ay Adalet Bakanlığı’na Clinton’ın Epstein ile ilişkilerinin soruşturulması talimatı vermişti. Eleştirmenler bu hamleyi, Trump’ın kendi Epstein bağlantılarından dikkatleri uzaklaştırma girişimi olarak değerlendirdi.

Clinton ise geçmişte Epstein ile görüşmüş olmaktan duyduğu pişmanlığı dile getirmiş, herhangi bir suç faaliyetinden haberdar olmadığını iddia etmişti.

Mağdur bilgileriyle ilgili uyarı

Adalet Bakanlığı, yayımladığı resmi açıklamada mağdurların kişisel bilgilerinin gizlenmesi için “makul tüm çabanın” gösterildiğini, ancak bazı hassas bilgilerin istemeden de olsa ifşa edilme riskinin bulunduğunu kabul etti.

Başsavcı Yardımcısı Todd Blanche, bakanlığın “yüz binlerce belgeyi” açıklayacağını, ancak Epstein dosyalarının tamamının yayımlanmayacağını söyledi. Ek belge paketlerinin, mağdurların mahremiyetini korumak amacıyla gözden geçirildikten sonra önümüzdeki haftalarda yayımlanabileceğini belirtti.

Trump, başlangıçta Cumhuriyetçileri bu yasaya karşı çıkmaya çağırmış, soruşturma kayıtlarının açıklanmasının “tehlikeli bir emsal” oluşturacağını savunmuştu. Ancak daha sonra birçok destekçisi, yönetimi Epstein’ın nüfuzlu isimlerle ilişkilerini örtbas etmekle ve Epstein’ın 2019’da Manhattan’daki cezaevinde ölümüyle ilgili belirsizlikleri sürdürmekle suçladı. Resmî soruşturmalar ölümü intihar olarak kayda geçirmişti.

Geniş ilişki ağı

Önceki belgeler, Epstein’ın 2008’deki mahkûmiyetinden sonra da birçok üst düzey isimle temasını sürdürdüğünü ortaya koymuştu. Bunlar arasında Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon, eski Hazine Bakanı Larry Summers, PayPal kurucusu Peter Thiel ve Epstein ile bağlantıları nedeniyle kraliyet unvanları elinden alınan Prens Andrew da yer alıyor.

“Eksik” dosyalar

Associated Press’in aktardığına göre, Adalet Bakanlığı Kongre’ye cuma günü yayımlanan belgelerin “tam olmadığını” bildirdi ve yıl sonuna kadar ek belge açıklamalarının beklendiğini belirtti.

Yayımlanan dosyalar; yoğun biçimde sansürlenmiş sayfalar, ses kayıtları ve Epstein mağdurlarının isimlerini içeren belgelerden oluşuyor. Bunlar arasında tamamen karartılmış ve “masajcılar listesi” başlığını taşıyan bir belge de bulunuyor.

Adalet Bakanlığı, kamuoyundan hangi bilgilerin gizli kalması gerektiği konusunda yardım istediğini de açıkladı. Bununla birlikte, Clinton ve eski Harvard Üniversitesi Başkanı Larry Summers ile ilgili devam eden soruşturmalar dâhil olmak üzere bazı dosyaların ulusal güvenlik gerekçesiyle gizli tutulabileceğini vurguladı.

Epstein mirasına ait belgeler

Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, Epstein’ın mirası tarafından sağlanan ve Ağustos ayında resmen Kongre’ye çağrıldıktan sonra teslim edilen fotoğraf ve görüntüleri içeren belge paketlerini de yayımladı.

New York Times’a göre bazı yargıçlar, Epstein’ın 2019’daki kovuşturmasına ilişkin büyük jüri tutanakları ve savunma ekiplerinin sunduğu delillerin de yayımlanabileceğine hükmetti.

Miras dosyalarından öne çıkanlar

Çocuk istismarını konu alan romana atıflar içeren belgeler ve fotoğraflar

95 bin fotoğraf: Cumhuriyetçilere göre yayımlananlar, Kongre’ye teslim edilen 95 bin fotoğrafın yalnızca bir bölümü

20 bin belge: Soruşturmayla bağlantılı 20 binden fazla sayfa

Trump’a işaret eden e-postalar: Demokratların 12 Kasım’da yayımladığı, Trump’ın “kızlardan haberdar olduğunu” ima eden yazışmalar

Musk ve Thiel’e atıflar: 2014’te “ada”ya seyahat önerileri içeren günlük çizelgeler

Epstein’ın doğum günü kitabı ve vasiyeti: Ghislaine Maxwell tarafından 2003’te hazırlanan 50. yaş günü albümü, son vasiyet ve 2007 tarihli kovuşturmama anlaşması

Resmi yazışmalar ve tanıklıklar

Eylül ayında Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi, eski Adalet Bakanları Eric Holder ve Merrick Garland, eski FBI Direktörü James Comey’in Kongre soruşturmasına dair bilgileri olmadığına ilişkin mektuplarını yayımladı.

FBI Direktörü Kash Patel, eski Çalışma Bakanı Alex Acosta ve eski Adalet Bakanı Pam Bondi de ifade verdi. Patel’in oturumu gergin geçti, Bondi soruları yanıtlamayı reddetti, Acosta ise uzun bir oturumun ardından ifadesinin tam metni yayımlandı.

Muhabir: Mehmet Yaman