Endülüs, İspanya ve Elektrik Kesintileri

Abone Ol

Uzun zamandır Müslümanların derin acılarından biri olan Endülüs'ün önemli şehirlerini ziyaret etme arzumuz vardı ve hamdolsun Pazar günü bu arzumuz gerçekleşti. Eski adıyla İşbiliye, şimdiki adıyla Sevilla ile seyahate başladık. Geldiğimiz tarihi özellikle seçmedik ama güzel bir tevafuk oldu. Zira dönemin Kuzey Afrika Valisi olan Musa bin Nusayr tarafından kölelikten azad edilerek komutan tayin edilen ve Kuzey Afrika'da gerçekleştirilen fetihlere imza atan Tarık bin Ziyad, genel kabule göre 28 Nisan 711 tarihinde İspanya'nın güneyinde fethi başlatmış ve sonradan onun adıyla anılacak olan Cebeli Tarık'ta karargah kurmuştur. Ve yaklaşık 800 yıl sürecek olan bir İslam Medeniyetinin ilk adımları atılmıştır. Ordu'nun Avrupa'ya geçmesi sonrası Tarık bin Ziyad gemileri yaktı mı yakmadı mı bilmiyoruz ama fethe gönülden iman etmiş ve bu uğurda can vermeye hazır bir ordu ile fetih müyesser olmuştur.

Sekiz asırlık bir medeniyetin başta Avrupa olmak üzere tüm insanlığa sunduğu muazzam katkının sonrasında yaşanan acılar tarif edilemez. Yolculuk sırasında okuduğum "Afrikalı Leo" kitabında da anlatıldığı gibi, Endülüs'ün son kalesi olan Gırnata'nın (Granada) 1492 yılındaki düşüşü ve sonrasında yaşanan acılar yürek parçalayıcıdır. Bir taraftan Endülüs yok edilirken yaşatılan vahşetler, öte yandan arşa yükselen feryatlara ümmetin hiçbir karşılık vermemesi, bugün Gazze'de yaşananları anımsatmaktadır.

Tam da 28 Nisan günü, bir dönem Endülüs'ün başkenti, ilmin ve medeniyetin merkezi olan Kurtuba'yı (Cordoba) ve meşhur camisini, sonrasında da Gırnata ve El-Hamra sarayını ziyaret ettik. Buralarla ilgili izlenimleri gelecek yazımıza bırakmak üzere, Avrupa'da yaşanan elektrik kesintisine değinmek istiyorum.

Bu satırları cep telefonundan ve 29 Nisan sabahına doğru kısmen elektrik ve internetin verilmeye başlandığı sırada yazmaya çalışıyorum. Zira 28 Nisan'da yaşanan ve sebebi tam olarak tespit edilemeyen elektrik kesintisi en çok da İspanya'yı etkiledi. Bizler de bu durumdan kaynaklı olarak hem otel hem de internet konusunda problemlerle karşılaştık.

Rahata ve konfora alışan insanoğlu, koronada olduğu gibi herhangi bir zorluk ve yoklukla karşılaştığı anda kaos ortamına girebilmektedir. Basına yansıyan haberlere göre aynı manzaralar burada da yaşandı. Nitekim bizler de marketlerde benzer durumlarla karşılaştık. Belki de Gazze bu konuda sıradışı bir asalet örneğidir.

Gazze'ye destek veren ülkelerden birinin de İspanya olması, yaşanan olayın bir sabotaj olma ihtimalini de akıllara getirmiyor değil, ama muhtemelen önümüzdeki günlerde olay netliğe kavuşacaktır.

Ayrıca enerji konusunun ne kadar ehemmiyet arz ettiği de bir kez daha görülmüş oldu. Hayatı felce uğratan bu tür saldırıların yakın gelecekte olabileceği daha önce haberlere yansımıştı. Bu nedenle teknolojik olarak güçlü ve bu tür problem ve saldırılar karşısında mukavim olan devletler, daima avantajlı olacaklardır.