Altın piyasası, yükselen fiyatlarla birlikte ciddi bir sahtecilik sorunuyla karşı karşıya. Özellikle düğün sezonunun başlamasıyla hareketlenen piyasada, dolandırıcılar tarafından üretilen ve gerçeğinden ayırt edilmesi son derece güç olan taklit ürünler dolaşıma sokuluyor. Bu sahte altınların birçoğunun gerçek maliyeti sadece 10 lira olmasına rağmen, ustaca işlenerek gerçek altın gibi pazarlanıyor. Bu durum, sadece tüketicileri değil, aynı zamanda dürüst çalışan kuyumcuları da olumsuz etkiliyor, çünkü piyasadaki güven ortamı zedeleniyor.
Kuyumcular Sahte Altınla Nasıl Mücadele Ediyor?
Kuyumcular, kendilerine getirilen veya satışa sunulan altınların gerçek olup olmadığını anlamak için bir dizi profesyonel yöntem kullanıyor. Bunların başında, altının ayarını ve saflığını belirlemek için kullanılan mihenk taşı testi geliyor. Ayrıca, altının özgül ağırlığını ölçerek yapılan ağırlık kontrolleri ve ürünle birlikte sunulan sertifikaların detaylı incelenmesi de önemli tespit yöntemleri arasında. Ancak, sahtecilerin giderek daha sofistike yöntemler kullanması, bu tespit süreçlerini de zorlaştırabiliyor. Mihenk taşı ile test edilen sahte altınlar, dıştan altın gibi görünse de içeriğinde değerli maden bulunmadığı net şekilde ortaya çıkıyor.
Cezaların Yetersizliği Sahteciliği Teşvik Ediyor mu?
Sektör temsilcileri, sahte altınla mücadelede en büyük engellerden birinin mevcut cezaların yetersizliği olduğunu vurguluyor. Sahtecilik yapan kişilere verilen cezaların caydırıcı olmaması, bu tür yasa dışı faaliyetlerin artarak devam etmesine zemin hazırlıyor. Kuyumcular, bu durumun hem tüketici mağduriyetlerini artırdığını hem de sektörün itibarını zedelediğini belirtiyor. Daha ağır ve caydırıcı yaptırımların uygulanması, sahtecilikle mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Bu noktada, Ticaret ve Adalet Bakanlığı’nın konuya daha fazla eğilmesi ve gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi bekleniyor.
İslam Memiş'ten "Fiyat Tuzağı" Uyarısı
Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, sahte altın konusunda tüketicileri bilinçlendirmek amacıyla önemli açıklamalarda bulundu. Memiş, özellikle internet üzerinden yapılan ve piyasa fiyatının altında sunulan altınlara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Uzman isim, şu çarpıcı örneği verdi: “Çeyrek altın 6.750 TL iken bir sitede 6.500 TL’ye satıldığını görüyorsanız, bu durum büyük ihtimalle dolandırıcılık girişimidir. Gerçek altın fotoğrafı kullanıyorlar ama size taklit ürün gönderiyorlar.” Bu uyarı, tüketicilerin fiyat karşılaştırması yaparken aşırı düşük fiyatlara şüpheyle yaklaşmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Güvenli Altın Alışverişi İçin Öneriler
Sahte altın tuzağına düşmemek için vatandaşların altın alırken bazı temel prensiplere dikkat etmesi gerekiyor. Öncelikle, alışverişin bilinen, güvenilir ve yetkili kuyumculardan yapılması büyük önem taşıyor. Özellikle internet üzerinden veya kaynağı belirsiz yerlerden yapılan alımlarda risk faktörü artıyor. Alınan ürünün faturasının ve eğer varsa sertifikasının talep edilmesi, ürünün işçiliğinin ve ayarının dikkatlice incelenmesi de önemli adımlar. Şüphe duyulan durumlarda, farklı bir kuyumcudan ikinci bir görüş almak, olası bir dolandırıcılığın önüne geçebilir. Unutulmamalıdır ki, değeri sadece 10 lira olan bir taklit, tüketicilere binlerce liralık zarar verebilir.