Dünya

Huzeyfe el-Kahlit'in Ebu Ubeyde olma hikayesi: Dr. Bekr nasıl tanıştığını anlattı!

İzzettin El Kassam Tugayları, Gazze'nin sesi olan kahraman Ebu Ubeyde'nin şehadetini duyurması ardından yakınları ve kendisiyle tanışma şerefine nail olanların açıklamaları gündem olmaya başladı. Ebu Ubeyde ile tanışma hikayesini anlatan Dr. Bekr, "Yüzünde berrak bir saflık, nurlu bir temizlik vardı. Hâlinde yumuşaklık, tavrında tevazu ve hayâ açıkça hissediliyordu” dedi.

Abone Ol

İslam düşünürü Dr. Muhammed Said Bekr, yaklaşık 15 yıl önce Gazze’de gerçekleştirdiği bir ziyaret sırasında, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın sözcüsü şehit Ebu Ubeyde ile ilk kez tanışma sürecini anlattı.

Dr. Bekr şu ifadelerle tanışma hikayesini anlattı:

Yaklaşık 15 yıl önce Allah bana Gazze’yi ziyaret etmeyi nasip etti. Büyük liderlerle görüşmek için çok çabaladım. Şehid Lider İsmail Heniyye ve başka kıymetli isimlerle görüşme şerefine ulaştım.

Ardından başka liderlerle de görüşmeyi talep ettim.

Bana:
“Biraz bekle, ayarlamaları yapalım” denildi.

İki ya da üç gün sonra, bana bir liderle görüşme ayarlandığı söylendi. Ancak kiminle görüşeceğimi ise söylemediler.

-Mütevazı küçül bir odaya alındım

Başımı ve gözlerimi kapattılar, sonra beni ona götürdüler. Birkaç araç değiştirdikten sonra ortlama bir saatten fazla dolaştırıldım.

İçinde mütevazı bir yer yatağı bulunan küçük bir odaya alındım. Kısa bir süre sonra, 25 yaşlarında bir genç içeri girdi. Elinde çay bardakları vardı; bana ve diğer misafirlere ikram etti, ardından yanıma oturdu.

-Çay getiren genç: Ebu Ubeyde

Çayı getiren gençle sohbet etmeye başladık.

Ona, Ürdün’den falanca kardeşi olduğumu söyledim.
“Biliyorum” dedi. “Senin Mürabit Müslüman’ın Rehberi adlı bir eserin var.”
“Evet” dedim. “Allah’a hamdolsun, ribat fikri ve fıkhı üzerinde durdum.”

Sonra sordum:
“Peki sen kimsin?”

-Ben Ebu Ubeyde'yim

Şöyle cevap verdi:
“Seni buraya getiren kardeşler, kim olduğumu söylemediler mi?”
“Hayır” dedim, “maalesef.”
“Allah onları bağışlasın” dedi. “Ben kardeşin Ebu Ubeyde’yim; Kassam Tugayları’nın sözcüsüyüm.”

Ayağa fırladık; onu bir kez daha selamlamak ve kucaklamak için adeta koştuk.
Yüzünde berrak bir saflık, nurlu bir temizlik vardı. Hâlinde yumuşaklık, tavrında tevazu ve hayâ açıkça hissediliyordu.

Ona dedim ki:
“Maske ardında tanıdığımız imaj ile şimdi karşımızda duran hakikat arasında belirgin bir fark var. Bu yolculuk nasıl başladı, anlatır mısın?”

-Ebu Ubeyde olma hikayesi

Şöyle anlattı:
“Bu vazife, Şehid Komutan Abdülaziz er-Rantisi’nin (Allah rahmet eylesin) beni görevlendirmesiyle başladı. Bir gün tugayda yanımıza geldi ve gerçekleşen bir istişhad eylemini duyurmam için beni seçti. Tereddüt ettim; doğrusu hoşuma da gitmedi. Medyayı sevmem, görünmeyi arzulamam. Fakat Şeyh emretti; başka bir yol yoktu, itaatten başka… Allah’tan yardım ve bereket buldum.”

Hayatının seyrini sordum.
“Belirli bir yerde ikamet etmem” dedi. “Ben yolcu bir hayat sürerim.”

Başlangıçta hazır metinleri okuduğunu, zamanla gelen bilgilere göre metinleri şekillendirmeye başladığını, ardından bir çalışma heyeti kurulduğunu anlattı.
“İşler böyledir” dedi. “Başlar, sonra gelişir.”