Parasetamol olarak da bilinen ve Tylenol ile Panadol gibi markalarla yaygın olarak satılan asetaminofen, 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre risk alma davranışını artırabiliyor.
Araştırma sonuçları yayımlandığında Ohio Eyalet Üniversitesi’nden sinirbilimci Baldwin Way şöyle açıklamıştı:
“Asetaminofen, insanlar riskli bir aktiviteyi düşündüğünde hissettikleri olumsuz duyguları azaltıyor gibi görünüyor – kendilerini o kadar da korkmuş hissetmiyorlar.”
Araştırmalar, bu ilacın incinmiş hislere duyarlılığı azalttığını, empatiyi düşürdüğünü ve bilişsel işlevleri bile köreltebileceğini öne sürüyor. Aynı şekilde, bireylerin riskleri algılama ve değerlendirme yetenekleri de ilaç etkisi altındayken değişebilir veya zayıflayabilir.
Way ve ekibi, 1.000 mg (yetişkinler için önerilen maksimum tek doz) asetaminofen verilen ve kontrol grubuna plasebo verilen 500’den fazla üniversite öğrencisi üzerinde deneyler yaptı.
Her katılımcı bilgisayar ekranında dijital bir balonu şişirmeye çalıştı. Her pompalama işlemi hayali para kazandırıyordu. Amaç, balonu patlatmadan olabildiğince çok para kazanmaktı. Balon patlarsa tüm para kaybediliyordu.
Sonuçlar, asetaminofen alan öğrencilerin balonu daha fazla şişirdiğini ve dolayısıyla daha fazla risk aldığını gösterdi. Plasebo grubundaki öğrenciler ise daha temkinliydi.
2023 yılında Viyana Üniversitesi tarafından yapılan başka bir çalışma, "ağrı kesicilerin yoğun şekilde kullanımı"nın empati ve sosyal davranışlarda azalmayla ilişkili olduğunu ortaya koydu ve bu ilişkiyi daha karmaşık hale getirdi.
Tüm bu olası etkilerine rağmen asetaminofen, Dünya Sağlık Örgütü tarafından temel ilaç olarak kabul edilmeye devam ediyor.