Dünün Gençleri, Bugünün Yaşlıları

Abone Ol

Bir toplum, geçmişine gösterdiği vefa kadar güçlü; geleceğine verdiği değer kadar umutludur.
Gençlik hayatımızda ne kadar önemliyse, yaşlılık da en az o kadar önemlidir. Çünkü dünün gençleri, bugünün yaşlılarıdır. Zaman hızla akarken roller değişir; ama insanın değeri değişmez. Bugün ayakta duran toplumlar, geçmişte fedakârlıkla çalışan, üreten ve sabreden insanların eseridir.

Elbette gençlerimiz kıymetlidir, değerlidir. Zira bir toplumun temel taşlarını gençler oluşturur. Nasıl ki bir bina sağlam bir temel üzerine inşa edilirse, toplum da gençlik üzerine kurulur. Ancak çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir gerçek vardır: Bugün içinde yaşadığımız bu düzen, bu imkânlar ve bu huzur ortamı; yaşlılarımızın gençlik yıllarında verdikleri emeklerin, çektikleri zahmetlerin ve gösterdikleri fedakârlıkların sonucudur.

Bugünün yaşlıları, dünün sorumluluk alan gençleriydi. Yoklukla mücadele ettiler, imkânsızlıklar içinde aile kurdular, evlat yetiştirdiler, bizler için çalıştılar. Bizlere dava şuuru ve bilinci verdiler. Bize düşen ise onlara hürmet edip saygı göstermek ve vefayı canlı tutmaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde yaşlılara saygının önemine dikkat çekmiş, onları incitmenin doğru olmadığını bizlere öğretmiştir. Bu da bize gösteriyor ki yaşlıya hürmet, sadece insani değil, aynı zamanda ahlaki ve dini bir sorumluluktur. Bu yüzden yaşlılarımızın fikirlerini almak, onlarla istişare etmek ve tecrübelerinden istifade etmek toplumsal bir kazançtır. Onları sadece dinlemek bile hem gönüllerini hoş eder hem de bize yol gösterir.

Birçoğumuzun annesi, babası, dedesi ya da ninesi olmuştur. Ne yazık ki çoğu zaman onların kıymetini, ancak vefatlarından sonra anlarız. Ardından içimizi burkan o cümleyi kurarız: “Keşke sağken biraz daha hizmet etseydim, biraz daha vakit ayırsaydım.” Bu pişmanlığı yaşamamak için, değer verdiklerimizi hayattayken onurlandıralım.

Unutmayalım ki yarının yaşlıları bugünün gençleridir. Bugün sergilediğimiz tutum, yarın bize gösterilecek muamelenin de habercisidir. O hâlde gençler olarak bize düşen görev; zamanımızı lüzumsuz şeylerle israf etmeden çalışmak, üretmek ve gelecek nesillere daha güvenilir, daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için gayret etmektir.

Daha sağlam temeller, daha güçlü planlar ve daha adil bir gelecek için çaba gösterelim. Çünkü bir toplum, yaşlısına gösterdiği hürmetle olgunlaşır; gencine verdiği değerle geleceğe yürür. Allah’a emanet olunuz.