Dos(t)doğru Söylemeli-DEM Rejimin Ürettiği Sinektir

Abone Ol

DEM, Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın Diyarbakır'da düzenlediği "Hayat Namazla Güzel" ve "Niyet Ettim Tesettüre" etkinliğinin gerçekleştirilmesini meclise, “çocuk istismarı” iddiasıyla şikâyet etmiş. Soru önergesi vermiş.

Peki PKK ile iltisaklı DEM'in bu hareketi sizi şaşırttı mı? Şeyh Sait'ten Bediüzzaman'a, Kürtlerin şeyh, alim, ağa ve beg(y)lerinin İslam'a ve özellikle kadına ve iffetine verdikleri değer uğruna büyük bedeller ödediklerini, dar ağaçlarında şehadet şerbeti içtiklerini biliriz hepimiz. DEM'in ve iltisaklı olduğu örgütün asıl misyonu, Kürtleri bu inanç ve gelenekten koparıp rejimin Kürt coğrafyasından başaramadığını, rejim ve batılı Hristiyan dostları adına başarmaktır. Bu misyonu ifa etmede rejim ile tamamen barışık ve örtüşüktürler. DEM'in ifsad politika ve stratejileri kitaplara sığmayacak kadar çoktur elbet.

Ancak, be kardeşim! DEM, Kürd halkını nereye şikâyet etmiş? Meclise. Peki bu meclis kuruluşundan bu yana yasası ve pratiğiyle DEM'in yaptığının alasını yapmamış mı? Bu meclis değil mi şapka takmadı diye sayısız insanı idam eden, kafalarına çivi çakan... Ve daha dün, mevcut iktidarın kültür bakanlığı Antalya'da çok çok kültürlenelim diye "Atatürk'ün Şapkaları Sergisi" tertip etmedi mi?

Elbette DEM’in bu soru önergesinden bir karar çıkmaz. Elbette 23 yıllık iktidarın Kanuni zemin oluşturmadan da olsa görece bir hürriyet alanı oluşturması kıymetlidir. Ancak sorarım size; bu meclis mevcut yasaları ve anayasasıyla DEM'in bu itirazını haklı çıkarmıyor mu? Henüz darbe anayasası, demir yumruğu ile dindarların tepesinde durmuyor mu? Bu anayasa DEM'in elini güçlü kılan bir balyoza dönüşmemiş mi? Bu rejim yüz yıldır DEM'in yaptığından farklı bir şey mi yaptı?

23 yıllık dindar iktidarın DEM’in elini zayıflatacak bir tek yasa çıkardığını bilir misiniz? Aksine halkımız bu iktidar döneminde yıllarca enerjisini iktidarın çıkardığı “İstanbul Sözleşmesi” ve 6284 sayılı sözde "Ailenin Korunması Kanunu"nun kaldırılmasına harcamadı mı? Bu ifsad yasalarını çıkaran, değiştirmeyen ve uygulayan mı daha suçlu yoksa uygulanmasını isteyen mi? Elbette DEM, çocuklara topluca namaz kıldırmayı yasaklayan ve halen yürürlükte olan 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa istinaden sizi meclise ve ilgili bakana şikâyet eder. Mesela siz halen okullarda namaz kılmanın 1977 tarihli ve 1879 Sayılı Genelge ile ancak mümkün olduğunu biliyor musunuz? Ne yasa ne anayasa; basit bir genelge.

İktidar yüzde birlik seçim farkını kaybedecek olsa, yerine gelecek CHP-DEM zihniyetinin işini zorlaştıracak çıkardığı bir tek yasa biliyor musunuz? Kaybedilmiş bir seçim sabahında bütün görece kazanımlar alaşağı olmaz mı?

Siz, son ismi DEM olan PKK iltisaklı siyasi yapının, "bölünme" paranoyası dışında “dinsizliğinin” üzerine giden iktidarlar gördünüz mü? Hayır! Bir proje olan DEM-PKK, Kürt sorununu payanda edip halkı inancından uzaklaştırma vazifesini tamamladı. Kürtlerin talepleri İmralı tarafından artık yersiz bulunuyor. Ve en dindar iktidar ile el ele kol kolalar şimdi. Dinsizliklerine laf ettiklerini gördünüz mü?

Silahların bırakılması süreci, sebep ve sonuç ne olursa olsun desteklenmeli elbet. Ancak DEM İslam’a ve dindarlara dönük cüretini yasalardan, meclisten ve iktidarlardan alıyor arkadaşlar. O halde sorunun kaynağına inmeli dostlar. Yani kavga, rejimin ürettiği sineklerine karşı verilse de asıl savaş bataklığa karşı yapılmalı.