O dönemde DXY dolar endeksi yaklaşık 7 yıl içinde %40 oranında değer kaybetmişti. Banka, doların şu anda hisse senetlerinin yüksek değerlemeleri, dünya ticaretindeki değişim eğilimleri ve dolara alternatif güvenli limanlara artan ilgi gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya bulunduğunu belirtti.
Diğer bazı büyük bankalar örneğin Morgan Stanley ve UBS dolar endeksinin önümüzdeki yıl içinde mevcut seviyelerinden yaklaşık %10 oranında düşebileceğini öngörmüş durumda; gerekçe olarak faiz indirimi politikası ve ABD ekonomisinde beklenen yavaşlama gösteriliyor.
Bu kapsamda öne çıkan rakamlar arasında, 2025 başından bu yana dolar endeksinin yaklaşık %9 oranında gerilemesi yer alıyor; bu, son 8 yılın en büyük düşüşü anlamına geliyor. Yatırımcılar bu dönemde güvenli liman olarak görülen altın ve kripto paralara yöneldi.
Göreceli düşüş, tam bir çöküş değil
Skynews Arabiya'ya konuşan Yatırım danışmanı Mazen Salhab, doların önümüzdeki yıllarda %40 oranında bir çöküş yaşayacağına dair bazı finans kuruluşlarının öne sürdüğü senaryoların “aşırı” olduğunu ve bu tahminlerin ekonomik değil daha çok politik boyutları bulunduğunu ifade etti. Salhab, USD’nin hâlâ ABD’nin itibarı ve 1973’teki altın standardı sisteminin kaldırılmasından bu yana küresel finans sisteminde sahip olduğu kontrolle desteklendiğini belirtti.
Salhab’a göre, 2025 yılında görülen yaklaşık %9’luk gerileme, daha fazla düşüş ihtimalini bir ölçüde hafifletmiş durumda; ancak bu, tam anlamıyla bir çöküş anlamına gelmiyor. “Doların çöküşünden söz etmek, sadece ekonomik değil, asıl olarak politik bir mesele,” diye ekledi. Doların değeri, ABD’nin küresel finans sistemini yönlendirme gücüyle doğrudan bağlantılı.
Beklenen düşüş
Salhab, 2026’da doların daha fazla gerilemesinin söz konusu olabileceğini ancak bunun yalnızca yaklaşık %10 ile sınırlı olabileceğini söyledi — bu da UBS ve Morgan Stanley gibi kurumların öngörüleriyle uyumlu. Ancak %40 oranındaki düşüş senaryosu, Royal Bank of Canada’nın belirttiği gibi, mevcut koşullar altında muhtemel görülmüyor.
Salhab’a göre doların gelecekteki seyri; ABD ekonomisinin performansı, küresel piyasalarda istikrar, ara seçimlerin sonuçları ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikaları gibi birçok faktöre bağlı olacak. “Mevcut düşüş otomatik olarak devam etmez. ABD ekonomisinin performansı, siyasi ivme ve ticaret savaşlarının gelişimi doların yönünü belirleyecek,” dedi.
Faiz oranları ve dolar politikası
Salhab, faiz oranlarının dolar değerini belirlemede önemli olduğunu ancak tek başına belirleyici olmadığını vurguladı. Çünkü faiz indirimi sonrası doların alacağı getiri hâlâ indirimin yaratacağı potansiyel etkiye göre yüksek durumda. Ayrıca FED’in faiz indirimine acele etmediğini, zira ABD ekonomisinin bunu gerektirecek göstergeleri henüz sunmadığını söyledi.
Dolar ve ABD’nin çıkarları
Doların değerindeki düşüşün ABD’nin çıkarlarına hizmet edip etmediği konusunda Salhab, mevcut Beyaz Saray’ın dönemsel olarak doları geçici bir süre için zayıf bırakmasına müsamaha gösterebileceğini belirtti; zira bu durum, ticaret savaşlarında ABD’ye avantaj sağlayabilir ve Amerikan ihracatının rekabet gücünü artırabilir. “Doların düşmesi şu aşamada ABD’nin ticaret ve bütçe çıkarlarına hizmet ediyor, ancak başka devletler dolara karşı saldırıya geçerse buna asla müsaade edilmez,” diye ekledi.
Rakip para birimleri
Salhab, dolara kısa vadede pratik ve gerçekçi bir alternatifin olmadığına dikkat çekti. Alternatif oluşturmanın onlarca yıl süreceğini söyledi. Fakat dünya çapında izlenmesi gereken para birimleri olarak şunları işaret etti:
İsviçre frangı: tarihsel olarak en istikrarlı para birimi.
Japon yeni: yakın vadede önemli ve izlenmesi gereken istikrarlı seçenek.
Euro: merkezi bir diğer para birimi, nispeten istikrarlı konumda.
İzlemenin, doların önümüzdeki dönemde atacağı muhtemel adımlar bağlamında özellikle önemli olacağına dikkat çekti.