Doktor Hüssam Ebu Safiye Nerede?

Abone Ol

Bu asrın kahramanlarından olan ve israil soykırımına uğrayan masum canlara yardım etmeye çalışan bir doktor... israilin katletmeye çalıştığı insanlığı ve insanlık onurunu hayatta tutmaya çalışan bir cesur yürek... Tüm tehditlere ve tekliflere rağmen insanlık onurunu ayakta tutan, insanlığın ete kemiğe bürünmüş hali. Ve şimdi o ağır işkenceler altında siyonistlerin zindanlarında esir tutulmaktadır. O, insanlık onuruna sahip çıkma adına bu bedelleri ödedi. Tek suçu da bu idi. O, nasıl insanlık onuruna sahip çıktıysa ve bu uğurda ağır bir bedel ödüyorsa, bugün insanlık da ona karşı borcunu ödemeli ve bu asil insanın özgürlüğü için çaba sarf etmelidir. Bugünlerde Türkiye ziyareti ile gündemde olan Papa, insanlığın en saf hâli ve masum yüzü olan Kemal Adwan Hastanesi Başhekimi Hüssam Ebu Safiye'nin özgür bırakılması için çağrıda bulunmalı ve bir baskı atmosferi oluşturmalıdır. İslam ülkelerinin liderleri ve özgür dünya, haydut israile baskı yapmalıdır. Paraları bir işe yaramayan gerici Arap rejimleri, Amerika'ya haraç öderken hiç olmazsa Ebu Safiye'yi gündeme getirebilir. Kedi olalı bugüne değin bir fare yakalamamış olan bu rejimler, hiç olmazsa iyi bir iş yapmış olurlar. Türkiye, çeşitli kanallarla girişimde bulunabilir. Doktor serbest bırakılıncaya kadar asla gündemden düşürmemeliyiz. Her konuda ayağa kalkan insan hakları kuruluşları; görevi insan hayatı kurtarmaya vesile olan bir doktorun kurtuluşu için devreye girmelidir. Tepeden tırnağa asaletin ta kendisi olan doktor, mazlum kadın ve çocukları kendi kaderleri ile başbaşa bırakmadı. Sonuna kadar en ağır bedelleri ödeyerek yanlarında kaldı. Özellikle ortaya koyduğu duruş ile insanlığın sembol isimlerinden birisi oldu. israil tankları eşliğinde esir alınırken, tankların ve enkazların arasında geçerken çekilen fotoğrafı, insanlığın hafızasına onur sembolü olarak kaydedildi.

Küresel İntifadanın zirve yapmış olduğu bir dönemde şeytanî bir akıl devreye girdi ve ateşkes vasıtasıyla israil tecridini kırmanın kilidi açıldı. Ateşkes anlaşmasına riayet edilmediği halde sanki tüm soykırım süreci son bulmuş gibi davranılıyor. Garantörler, sanki her şey bitmiş gibi arkalarına yaslandılar. Oysa soykırım devam ediyor.

Filistinliler hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de yoğun bir şekilde keyfi olarak esir alınıyorlar. Bu esirler, Nazi kamplarına rahmet okutacak kadar insanlık tarihinin gördüğü en büyük ve korkunç zulüm mekanlarında tutulmaktadır. Filistinliler burada yavaş yavaş infaz ediliyor.

Özgür dünya ve garantör ülkeler, Gazze'yi asla gündemden düşürmemelidir.

Tek suçu; insanlık onurunu ve mazlumları savunmak olan Hüssam Ebu Safiye ve diğer Filistinli tutsaklar başta olmak üzere, Filistinliler asla unutulmamalı ve Gazze gündemden düşmemelidir.

Gazze'de soykırım ve işgal bitmedi. İşgal devleti taahhütlerini yerine getirmiyor.

Özellikle kış bastırmadan ve insani kriz daha da derinleşmeden, başta barınma olmak üzere temel insani malzemelerin sevki temin edilmelidir. İnsani yardım koridoru güvenlik şemsiyesi altına alınmalı ve ateşkesi denetleyecek bir barış gücü sevkiyatı yapılmalıdır. Bilhassa tutuklamalar engellenmeli, Filistinli esirlerin hakları korunmalıdır.