Geçen hafta BM'de yapılan Gazze oturumunun ardından 11 maddelik bir bildiri yayımlandı. Bu bildiride öne çıkan madde şuydu:
"Tüm Filistin topraklarında yönetim, kolluk güçleri ve güvenlik, uygun bir uluslararası destekle Filistin Yönetimi'nin tek yetkisi altında olmalıdır… Tek devlet, tek hükümet, tek hukuk, tek silah olmalıdır."
Ayrıca bildiride, "Hamas, Gazze'deki savaşı sona erdirmenin bir parçası olarak, uluslararası destek ve katılımla, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti kurma hedefiyle uyumlu bir şekilde Gazze'deki yönetimine son vermeli ve silahlarını Filistin Yönetimi'ne teslim etmelidir" deniyor.
Bu oturum ve sonuç bildirgesinin ruhu, Hamas'ı ve direnişi tasfiye etmek, Filistin halkının iradesini Siyonistlerin kuklası olan Mahmut Abbas'a teslim etmekten başka bir şey değildir.
Filistin devleti derken kastettikleri, kâğıt üzerinde kalan, ordusu, askeri, ekonomisi ve bağımsızlığı olmayan bir devlettir. Kendi halkını ve topraklarını koruyan bir Filistin ordusu yerine, Siyonist rejimin bekçiliğini yapacak bir polis gücünün olmasıdır.
Geçmişte Oslo'da sözde bir Filistin devleti kuruldu da ne oldu? Sözde devlet başkanı Yaser Arafat, kendi karargâhında hapsedilerek ölünceye kadar zelil bir şekilde yaşamaya mahkûm edildi. Siyonistler, Batı Şeria ve Gazze'ye hiçbir izne ihtiyaç duymadan baskın yapıp istedikleri yere saldırma, istedikleri Filistinlileri kaçırma, işkence etme ve öldürme hakkına sahip.
Bağımsız bir devlette ikinci bir güç böyle bir şey yapabilir mi? İkinci bir ülkeyle askerî, ticarî, siyasî bir anlaşma yapamayan, bağımsız karar alamayan bir devlet, devlet olabilir mi?
İşte Siyonistlerin ve maalesef uluslararası camianın Filistinlilere uygun gördükleri devlet budur. Keşke bu devlet başkanlarına "Siz böyle bir devleti kabul eder misiniz?" diye sorulsa…
Ey İngiltere, ey Fransa, ey Türkiye, ey İspanya, ey Cezayir, ey Kanada, ey Rusya devletleri ve halkı, bu zilleti kabul eder misiniz?
Devletiniz böyle bir duruma düşerse ne yaparsınız; itaat edip teslim mi olursunuz, yoksa silahlanıp işgalciye karşı savaşır mısınız?
Türkiye, neden ABD mandasını kabul etmeyip yüz binlerce şehit vererek bağımsızlık savaşı verdi?
Bu, direnişi bitirmenin farklı bir planı ve oyunudur. Filistin Direnişi bir sonuçtur, neden değildir. Toprakları işgal edilen, kadınları ve çocukları katledilen, topyekûn soykırıma uğratılan bir halkın kendini savunmasıdır; işgalci ve soykırıma karşı izzetli ve şereflice direnmesidir.
Aksa Tufanı, Türkiye'nin bir gece ansızın Yunanistan'a saldırması, oradaki kadın ve çocukları katlederek esir alması değildir. Aksine, Filistin halkının topraklarını işgal eden güçlere karşı doğal, insanî, İslamî ve hukukî bir direnişidir.
Bu kadar büyük bedeller ödenmesine rağmen, direnişin bitirilememesinin sebebi, var olan işgal ve katliamlardır. Bunun anlaşılması lazım.
Hamas'ı var eden, halktan destek almasını sağlayan ve vicdanlarda kabul görmesinin nedeni, işgale karşı verdiği mücadeledir. Hamas teslim olsa bile direniş bitmeyecek, farklı isim ve adlar altında varlığını devam ettirecektir. Filistin'de işgal ve talan devam ettiği müddetçe direnişin olmaması, sünnetullaha ve işin doğasına aykırıdır.
Nitekim bu bildirinin hemen akabinde Hamas liderlerinden Usame Hamdan'ın "Filistin'in iç işlerini yönetmek, kimsenin karışmayacağı bir iç meseledir. Gazze'ye gelip Hamas silahı bıraksın diyen kim olursa olsun biz onu israil'in piyonu olarak görür ve onlara karşı bir israilliye davrandığımız gibi muamele ederiz. Direnişin silahları ve liderleri, tartışmaya açık olmayan kırmızı bir çizgidir" açıklaması meseleyi çok güzel bir şekilde özetlemektedir.