Büyük şeytan Amerika ve Siyonist israil, ülke yönetimlerini ve halkları direniş güçlerine karşı harekete geçirebileceklerini, böylece Müslümanları Müslümanların elleriyle etkisiz hale getirebileceklerini, Müslümanları birbirlerine kırdırarak sömürü çarkını sürdürebileceklerini sanıyorlardı.
Bunu daha önce yapmışlardır; İslam’a karşı İslam projesiyle Müslümanları etkisiz hale getirme, birbirine kırdırma konusunda büyük başarı elde etmişlerdi. Önce ılımlı İslam, daha sonra radikal İslam diye adlandırdıkları projelerine aldanan çok sayıda Müslüman, bu aldanışın bedelini pahalıya ödemişti.
Ama artık takke düştü kel göründü; başta Amerika ve israil olmak üzere Batılı emperyalist güçlerin ılımlı radikal, uzlaşmacı direnen, İslam dünyasının tüm kesimlerini düşman gördükleri, mutlak itaat istedikleri, talan ve sömürü hedefinde oldukları aşikâr oldu…
O yüzden Gazze ve Filistin halkını HAMAS’a karşı kışkırtamadılar. Gazze ve Filistin topraklarında desteklenen çeteler halktan en ufak bir destek bulamadılar ve etkisiz hale getirildiler. Yine tüm tehdit, rüşvet teklifleri ve fitne politikasına rağmen Lübnan Ordusunu Hizbullah ile karşı karşıya getirip çatıştıramadılar. Yemen’de de silahlandırdıkları güçleri Ensarullah ile yeni bir savaşa sokmayı, yeni bir iç savaşın fitilini ateşlemeyi başaramadılar.
Ve Suriye’ye… Amerika ve israil, Suriye’deki yeni yönetimi, Suriye halkını direniş güçleriyle çatıştıracaklarını sanıyorlardı. Suriye halkının Siyonist işgalcilere boyun eğeceğini ve yeni süreçte teslim bayrağı çekeceğini hayal ediyorlardı. Lakin gelişmeler hiç de böyle söylemiyor. Suriye’de son günlerde işgalci Siyonistlere yönelik eylemler, Suriye topraklarının Siyonistler için kolay lokma olmadığını gösterdi.
Müslüman halklar uyanıyor, düşmanın hedeflerinin korkunçluğunun farkına varıyor. Batılı şeytani güçlerin İslam coğrafyasının geniş bir kısmında büyük bir Yahudi devleti kurmak istediklerini artık hissediyor. Dirensin, direnmesin, topraklarının, varlığının, geleceğinin düşmanın tehdidi ve saldırısı altında olduğunu, düşmanın İslam dünyasını topyekûn istila edip herkesi teslim almak istediğini, yeni ve çok daha korkunç bir Moğol ve Haçlı istilası altında olduğunu görüyor.
Bu görüş, kavrayış, hissediş, uyanış tüm İslam coğrafyasında direniş hareketlerinin büyüyüp güçleneceğini, direnişin her tarafa yayılacağını, iç çatışmaların bitip, en azından azalıp öfke ve düşmanlığın Batılı emperyalist güçlere yöneleceğini gösteriyor.
Siyonistler boş hayaller kurmasın, onlar için asıl zor günler yeni başlıyor. Direniş Allah’ın izniyle her yerde onları karşılayacak. Hiçbir yerde rahat olamayacaklar, rahat hareket edemeyecekler, kendilerini, çıkarlarını koruyamayacaklar.
Gazze, pandoranın kapağını açtı, geri kapatmak mümkün değil artık. Şeyh Ahmet Yasin’in müjdesini verdiği zafer her geçen gün daha da yaklaşıyor. Siyonist rejim için yıkılış mukadderdir… Ve bu Müslümanların, direnişin elleriyle olacaktır.