Devlete Giden Yol veya Mirac Hadisesi

Abone Ol

Her adımı ibret, her aşaması bir inkılap olan Mirac Hadisesinin yaşanmış hikayesinin ötesini anlatmaya çalışacağım. Berikini hakkıyla anlatan eserler, miraciyeler, kandil vaazları mevcuttur.

Zulmün zirve yaptığı, bir çıkış yolunun arandığı, mahrumların 'Allah'ın yardımı ne zaman!..' dediği karanlık bir zaman ve zeminin müjdesi Miraç'tır. Miracın hemen bitişiğinde belki de içinden 'Devlete giden yolu;' bunun günümüzdeki 'adı ve adresini' diyeceğim!

Kur'an'daki anlatım: 'Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.'(İsra-1). Ayrıca Necm:1-17. ayetlerinde de Miracın şifreleri verilmiştir.

Hadisenin gerçekleştiği zaman ve zeminde 'küfür, cehalet, zulüm, asabiyet, red ve inkar…' hükmediyordu. Kısacası günümüze yakın bir manzara vardı.

'Günümüze yakın' diyorum çünkü mazinin beterini yaşadığımız ortada! Tek farkı o karanlık mazinin varislerinin 'pedegojik formasyonlarının, akademik etiketlerinin, sermaye ve sefih saraylarının..' daha şatafatlı ve profesyonelce olmasıdır!

O maziye, kapitalist faşist sistemin prototipi diyebiliriz. Yine de inananlar için dayanılması zor bir ortamdı. Keşke 'Yusuf'u yiyen KURTLAR gibi YALAN(!)' olsaydı!

Hazreti Peygamberin şahsında çözüm arayan Müslümanların yüreğinde bir İslam devleti vardı ama bu yürek devleti; mevcut 'küfür ve cehalet, zulüm ve asabiyet, red ve inkara…' karşı görünürde mahkûmdu. Çünkü hakimiyet müşriklerin elindeydi.

Ümmeti oluşturan bir avuç Müslüman, hayalini dahi kuramayacağı kutlu şafağın kutlu fecrine ramak kalan bir zemin ve zamandaydı. Bunu görebilen kişilerin sayısı muhtemelen çok azdı(!)

İnfaz edilen Yasir Ailesi, Bilallerin dahil olduğu sesiz çoğunluk direniyor, dayanıyordu ancak bu; özgür mescitlerin inşası ve zaferden ziyade şehadete, ahiret kurtuluşuna, cennet nimetlerine kavuşmaya dayanıyordu(!)

Yani Müslümanlar haklı ama muztaz'aftı. Resulullah'ın kendisi dahi Şirk Şehir Devletinin lideri Ebu Cehil'den eziyet görüyordu!..

Çoğunluğun tercihi ve beklentisi elbette 'İki güzelden biri; zafer veya şehadet' idi ancak şehadete yakındı. Belki de şehadetin kendisiydi ama teslim-i silah edilmedi!..

Zaman, 26 Ocak 621; zemin, Mekke'ydi!..

Kabe'de Site Devletinin, Kudüs'te Bizans'ın putları; maneviyatı temsilen despotlar adına kulluğa çağırıyordu!..

Red ve inkarcı dünya; o zaman için hayatının son büyük sillesini yiyeceği ayların arifesinde; kördü, sağırdı!.. Tam da bu yüzden hızla yürüdüğü felaketin kopacak tufanını göremiyordu, duyamıyordu!

Hal bu ki Muhammed(as) bu arada miraca gitmiş! Arş-ı Ala'da Seriul-Hisab'la buluşmuş!.. Karar verilmiş, iş bitmişti!

*'…araları, iki yay arası kadar ya da daha yakındı. Allah o anda kuluna vahyini bildirdi.'(Necm:9-10)

Âdem'den İbrahim'e kadar gelen 124 bin nübüvvet halkasıyla buluşmuş; şeraiti anlatmıştı! Hazirûn şahit olmuştu!.. O iman, iz'an, güven, cesaretle… O arşın askerleriyle arza inmişti!..

Sonrası mı? Medine'ye hicret ve Bedir Zaferi! Yani 'çok olan mağrur orduyu… orduları yenmişti!..

'Bu acip asırda..' bu adı ve adresi bulacağımız bir yer var mı?

Var elbet! Yıl 2023-4! Yer Gazze!.. Destan, Aksa Tufanı; mesajı rû-yı zemînedir!

Yine Kabe esir!.. Yine Kudüs/Aksa'da çağdaş Bizans Amerika'nın gölgesinde Nebi katili Siyonist Çete!

Yasirler gitti, Sümeyyeler gitti/gidiyor!.. '..ila Cenneti Zûmera!..' Mazlumların feryadı; küresel vicdanlara işlendi ama koca bir ümmetin zenginliklerine konan kör, sağır ve dilsiz hükümet ve liderlerin ekserine ulaşamadı!

Belli ki -Gazze'nin Güneşi- Batı'dan doğuyor! 'Ey iman edenler! İman ediniz!' Tövbe istiğfar edelim Ey iman edenler!.. Dünyamız harap; Ahiretimiz batmadan!.. Wesselam.