Dert barış değil, başların ağrımaması

Abone Ol

Katil Netanyahu, Gazze Barış Planı üzerine Trump ile görüştükten sonra çıkışta gazetecilerin, ziyareti nasıl değerlendirdiği sorusuna; “Mükemmel bir ziyaret oldu. BM’deki başlangıcı da Washington’daki sonu da. Bu, Başkan Trump’ın göreve gelmesinden sonra Washington’a yaptığım şanslı ziyaret. Bu, tarihi bir ziyaret. HAMAS’ın bizi izole etmesi yerine, biz durumu tersine çevirip HAMAS’ı izole ettik. Şimdi tüm dünya, Arap ve Müslüman dünyası da dahil olmak üzere HAMAS’a, BaşkanTrump ile belirlediğimiz şartları kabul etmesi için baskı yapıyor. IDF (israil ordusu) Gazze Şeridi’nin çoğunda kalırken hayatta olan ve ölen tüm rehinelerimiz serbest bırakılacak... Buna kim inanırdı? Sonuçta, insanlar sürekli olarak şöyle diyordu: ‘HAMAS’ın şartlarını kabul etmelisiniz. Herkesi dışarı çıkarmalısınız. IDF geri çekilmeli, HAMAS toparlanmalı ve Gazze Şeridi’ni yeniden imar etmeli.’ Hayır, bu olmayacak. Aksine Başkan Trump, HAMAS’ın reddetmesi halinde israile askeri operasyonu tamamlaması ve onları ortadan kaldırması için tam destek vereceğini ekledi. Bu yüzden her açıdan bakıldığında, bu ziyaretin mükemmel olduğunu düşünüyorum.” Diye cevap verdi.

Filistin Devletini kabul ettiniz mi? Sorusuna da; “Kesinlikle hayır! Anlaşmada da yazmıyor. Ama söylediğimiz bir şey var: Filistin Devletine şiddetle karşı çıkacağımızı söyledik. Başkan Trump da bunu söyledi. Anladığını söyledi. BM’de de bunun terörizme büyük bir ödül ve israil devleti için tehdit olacağını söyledik ve tabi ki biz buna razı olmayacağız.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Trump’ın öve öve bitiremediği ve güya Ortadoğu’ya barışı getireceğini söylediği 20 maddelik Gazze planı, orta seviyede bir ilkokul öğrencisi tarafından metin incelemesine tabi tutulsa, bunun Gazze başta olmak üzere bütün Filistin toprakları için kaçınılmaz bir işgal ve ilhak olduğunu, yine başta HAMAS, el-Kassam ve diğer mücahit grupları başta olmak üzere Gazzelilerin ve bütün Filistinlilerin esaretini barındırdığını ifade edecektir. Oysa HAMAS bu savaşı çoktan kazanmış, Filistinlilerin devlet olma hakkı bütün dünya halkları tarafından onaylanmış, işgal rejimi ise bütün dünyada izole edilerek tarihten silinmekle karşı karşıya kalmıştı.

Ne oldu da sahada kazanılan savaş, masada mağlup tarafa hediye edilmek istendi? Trump’ın toplantı yaptığı sekiz İslam ülkesi, ne karşılığında Gazze’nin zaferini katil ve mağlup Netanyahu’ya hediye etti? Netanyahu zevkten dört köşe olmuş bir şekilde sahada el-Kassam ve diğer mücahit gruplara kaybettikleri savaşı, Trump’ın ve bazı İslam ülkelerinin desteğiyle masada kazandıklarını söylüyor ve maalesef söyledikleri doğru. Peki, Trump ile aynı masada oturma şerefine (!) erişip Gazze’yi, HAMAS’ı ve mücahid grupları masaya yatıran İslam devletlerinin temsilcileri bunu anlama kabiliyetinden uzak mı? Pakistan Dışişleri Bakanı, kendilerine gösterilen ve üzerinde mutabık kaldıkları plan ile Trump’ın açıkladığı plan arasında farklar olduğunu itiraf etme erdemini gösterdi, ama diğer ülkelerden, kandırılmış olduklarına dair bir itiraf gelmedi. Bunu itiraf etmedikleri gibi Trump’ın planını kendi planları gibi kabul ettiler.