Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'ya: Boş koltuklara konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tarihin Işığında Diplomasi" temasıyla düzenlenen Bosphorus Diplomasi Forumu'nda konuştu.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda Bosphorus Diplomasi Forumu'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar;

"Küresel barış ve güvenlik yerini bitmek bilmeyen savaş ve istikrarsızlık girdabına bırakmıştır."

"İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra galipler eliyle kurulan düzen işlevliğiyle birlikte itibarını da yitirmiştir."

''BMGK gibi mekanizmaların gayesi insani felaketlerin önüne geçmekti. Gelinen noktada çözümün anahtarı olması gereken yapılar sorunun parçası haline dönüşmüştür''

"Herkes kayıtsız kalsa dahi biz coğrafyamızdaki acılara, zulümlere, sonu gelemeyen çatışmalara duyarsız kalamayız."

"Gazze'nin, Yemen'in, Suriye, Sudan, Somali'nin sokaklarında yere düşen her can bizim canımızdan can koparıyor."

"Bizim tek amacımız vardır. O da bölgede barışın, huzurun, istikrarın güçlü bir şekilde sağlanmasıdır. Türkiye olarak buna giden yolu açmanın derdindeyiz."

"Türkiye hiçbir kompleksi olmadan tarihine, büyüklüğüne yakışır şekilde barış, istikrar, huzur ve adalet için çalışan her kesimle görüşebilen bir aktördür."

"Savaş baronları ateşe benzin dökerken biz adil bir barış için çalıştık. Şimdi de Filistin'de, Gazze'de bunu yapıyoruz."

"Gazze'de açlık, bir kitle imha silahı olarak pervasızca kullanılıyor."

"Dün soykırım şebekesinin başı, BM Genel Kurulu'nda yalanları ve tehditlerini dinleyecek kimse bulamadı ve boş koltuklara konuştu"

"Gazze'deki meseleyi Hamas parantezine indirgeyenler kazın ayağının hiç de öyle olmadığının yavaş yavaş farkına varıyor."

"israilin devlet terörüne maruz kalan Sumud Filosu'nun umut yolcularına selamlarımızı yolluyoruz. Cenabı Allah yollarını açık etsin onları esirgesin diyoruz"

"Filistin'in tanınması geç de olsa önemli bir adımdır. Ama şu soruyu sormadan edemiyoruz. 65 bin masum ölmeden de Filistin'e sahip çıkılamaz mıydı?"