CHP'li Beykoz Belediyesi’nin Riva ve Poyrazköy sahillerinde alkol satışına izin vermesi kamuoyunda büyük tepki çekti. Üstelik bu ruhsatlardan biri, doğrudan belediyeye ait olan Poyrazköy Zabıta Kontrol Noktası adresine verildi. Belediye iştiraki BEYTAŞ üzerinden alınan bu ruhsatlar, kamu binalarında bile alkol satışının önünün açıldığını gösteriyor.
Bu durum, belediyenin halkın huzurunu, güvenliğini ve özellikle aile yapısını göz ardı ettiğine dair eleştirilere neden oldu.
Diğer yanda ise HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, alkollü içki satışının trafik güvenliği ve kamu sağlığı açısından oluşturduğu riskleri gündeme taşıdı. Dinç, dün TBMM’ye sunduğu yazılı soru önergesinde, karayolları üzerindeki içki satışının tamamen yasaklanması gerektiğini vurgulayarak, denetimlerin artırılmasını ve mevcut ruhsatların gözden geçirilmesini talep etti.
Bu iki gelişme toplumda temel bir soruyu beraberinde getiriyor:
Zararlı etkileri bilinen alkol gibi maddelerin toplum yapısını ve sağlığını bozmaması için kim mücadele ediyor?
Bir yanda alkol satışını teşvik eden ve kamu alanlarını bu amaçla kullanan bir belediye anlayışı, diğer yanda bu gibi satışların sınırlandırılması ve halk sağlığının korunması için TBMM’ye resmi başvuru yapan bir siyasi parti.
Toplumun refahı ve güvenliği adına, siyasette kim gerçekten halktan yana?