CHP sen nesin?

Abone Ol

Ortadoğu’nun meşhur kiliselerinden birine kambur bir zangoç atanır. Zangoç sadece çanı çalmakla görevli değildir doğal olarak. Temizleyip bakımını yapması da görevidir. Her gün o kambur hali ve aksayan ayağıyla çıkıp çanı itinayla temizler yıkar paklarmış.

Ama inat bu ya! Karganın biri onunla adeta alay edercesine her gün o çanı temizledikten sonra gelip çana pisleyip çanı kirletirmiş. Bu böyle bir müddet devam edince zangocun canına tak etmiş. Buna bir çözüm bulmak için sağa sola danışmış.

En son çanın dibine çok tuzlu bir parça peynir ile bir tas şarap koymuş. Hesabına göre tuzlu peyniri yiyen karga susayacak ve yanındaki şaraptan içerek sarhoş olacaktır. Böylelikle de zangoç onu yakalamayı başaracaktır. Zangocun planı tutar ve karga kendinden geçer.

Gizlendiği yerden çıkan zangoç kargayı yakalayarak sağına soluna bakıp ona şöyle seslenir.

“Be hey kara karga, bet sesiyle ortalığı karıştıran karga. Sen nasıl bir şeysin? Sen Müslüman olsaydın şarap içmezdin. Yahudi olsan zaten kiliseye gelmezdin. Hristiyan olsaydın eğer gelip de bu çanı kirletmezdin. Sen nesin, ne tür bir yaratıksın?"

Siyasi çizgisine ve yaptıklarına bakınca bu soruyu aynı şekilde CHP denen yolsuzluk, rüşvet ve şantaj şebekesine ben-i Şaibeye de sormak gerekiyor.

Sen nesin? Solcu desen değilsin. Sağcı da değilsin. Yerli milli ve de Muhafazakâr hiç değilsin. Şantaj desen sende, yolsuzluk sende, İngilizlerden medet ummak, mandacılık rüyasıyla sabahlamak sende…

Boykot adı altında insanların ekmekleriyle oynayıp siyonizme selam çakmak sende. Boykotu bahane ederek başta oruç olmak üzere İslami değerlere saldırmak sende…

Sen nesin? Sen çok açık şekilde İslam düşmanısın.

Sen daha muhalefet partisiyken onu bunu tehdit ederek insanları hedef gösteren bir faşistsin. Senin gibi düşünmeyenlere yağmurlu havada bile su vermeyecek kadar insanlık ve değer düşmanısın.

Savunduğun hiçbir değer bu ülkenin, bu toprakların değeri değil. Yerel seçimlerde bulduğun güç ile başın zafer sarhoşluğundan dönmüş bir şekilde herkesi tehdit ederek adeta NSDAP yani Hitler’in partisi gibi davranıyorsun.

Cumhurbaşkanı adayın hiç sıkılmadan kendini haşa Peygamber (S.A.V) ile kıyaslarcasına “Ben İstanbul Belediye Başkanıyım, bir elimde ay bir elimde güneş olmalı benim” diyecek kadar Kim Joung-Un karakterine bürünebiliyor.

Parti desen, partiden ziyade toplama bir menfaat çetesi gibi bir görüntü çiziyorsun. İdeolojik anlamda söyleyecek savunacak bir sözün bir iddian olmadığından sağdan soldan insanları toplayarak güçlenmek istiyorsun.

Adı geçen iki Cumhurbaşkanı adayının da köken olarak ideolojik anlamda senden olmaması, kendi içinden, kendi ideolojinden Cumhurbaşkanı adayı bile çıkaramıyor olman bile senin sadece ben-i şaibe olduğunun göstergesidir.

Bence sana yakışan en güzel sıfat, İslam düşmanı faşist bir oluşum, tabiridir. Geçmişin de bugünün de bunun en güzel delilidir.

En ufak bir güç bulmada azıp herkesi tehdit ediyorsan, senin gibi düşünmeyen hiç kimseye yaşam hakkı tanımıyorsan o zaman sen katıksız ve tartışmasız bir Faşizan oluşumsun.