CHP, eski tas eski hamam…

Abone Ol

"Herkes ayağını denk alsın. Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. O gün sen ne hale geleceğini kendin düşün. Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Mısır’daki meydanı izlediğiniz gibi televizyondan izlersiniz Türkiye'deki demokrasi meydanlarını" .

Bu sözler Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanına ait…

Bu sözleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik söylüyor. Aradan bir asır geçmesine, Türkiye ve dünyada çok büyük değişim ve dönüşüm yaşanmasına rağmen CHP hala eski kafa. Bir türlü değişemedi, dönüşemedi.

Hala kendisini bu ülkenin sahibi, halkı da kendi marabaları olarak görmeye devam etmekte.

Beğenirsin beğenmezsin, doğru bulursun, yanlış bulursun, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu halkın oylarıyla işbaşına geldi. Senin partinin de girdiği onlarca seçimde en fazla oyu aldı. Seçimi kaybettiği halde zorla orada oturmuş ya da askeri darbe ile gelmiş değil…

Demokrasi meydanlarından bahsediyorsun ama askeri darbelerden medet umuyorsun?

Askeri darbe yaptırmakla, askeri darbe ile koltuğundan uzaklaştırılarak zindanda şehit edilen Muhammed Mursi’ye imada bulunuyorsun. Akıbetin Mursi gibi olacak diye tehditler savuruyorsun. Ve bunu da demokrasi yani halkın iradesi olarak yutturmaya çalışıyorsun…

Mısır’da 12 yıl önce 3 Temmuz 2013’te Mısır halkının özgür iradesiyle seçilen ilk cumhurbaşkanına karşı Batı destekli bir darbe gerçekleşti. Darbeci Sisi, yönetimi gasp ederek Mursi’yi zindana attı. Bu darbeyi kabullenmeyerek Rabia Meydanına toplanan binlerce sivil halk tanklar, helikopterlerden atılan bombaların ve keskin nişancıların mermilerine hedef oldu.

Çadırlarda uyuyan insanlar diri diri yakıldı. Birkaç dakika içerisinde 7 bin insan katledildi. Ülkede sıkıyönetim ilan edildi. Yönetimdeki bakanlar, seçilen milletvekilleri, on binlerce insan ile birlikte zindanlara dolduruldu.

On binlerce insan ülke dışına çıkarak muhacir olmak zorunda kaldı. Düzmece ve tiyatroda oynanan mizansenden ibaret olan mahkemeler yüzlerce muhalife idam cezası verdi. Vefat eden, hayatta olmayan insanlara bile idam cezası verildi. Bu idam cezalarından kimisi uygulandı kimisi de demoklesin kılıcı gibi hazırda bekletiliyor.

Zindanlardaki sistematik işkence ve kötü muameleden dolayı Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, İhvan'ın üst düzey isimlerinden İsam Aryan’ın da olduğu 500 kişi şehit oldu.

Darbe ile birlikte Mısır halkı ne ekonomik bir rahatlama ne de huzur gördü. Ülke, tamamen Siyonist israil ve işbirlikçi Körfez ülkelerinin kontrolüne girdi. Arapların ağabeyi olan Mısır, müstemleke ve zavallı konumuna geldi.

Gazze’de bugün soykırım uygulanıyor ve Mısır buna karşı tek bir kelime dahi edemiyorsa bu askeri darbenin bir sonucudur. Çünkü Mursi, Gazze’ye verdiği destekten dolayı darbeye maruz kaldı.

Ülkede fakir ve yoksulluk, rüşvet ve yolsuzluk aldı başını gitti. Mezarlıklarda milyonlarca insan yaşam mücadelesi veriyor ve bu sayı gittikçe artıyor.

Özgür Özel’in dem vurduğu ne demokrasi ne de sivil bir yönetim geldi. Tam tersi her tarafta istibdat hâkim oldu.

Özgür Özel’in bu darbe yıldönümünde Mısır ve Mursi örneğini vermesi tesadüf değildir.

Tabi darbeciler için ülkenin ve halkın menfaatinin hiçbir önemi yok. Tek dertleri, kendilerinin yönetim koltuğuna oturması ve kendilerini o koltuğa oturtan ağababalarının talimatlarını uygulamaktır.

Demokrasilerde hesabın sorulduğu yer sandıklardır. Demokrasiye inanan biri sandık olduğu müddetçe ve işlediği müddetçe insanları karanlık sokak ve meydanlara çağırmaz. Darbe ile devrilen meşru bir cumhurbaşkanın akıbetini hatırlatarak tehditler savurmaz…

Dolayısıyla Özel’in Demokrasi söylemini kimse yutmadı, yemedi…