“Zulüm ile abat olanın sonu berbat olur” deyimini çoğunuz duymuşsunuzdur. "Bir diyar küfürle yönetilebilir, zulümle asla." Zulmün ömrü kısadır. Bu zulüm böyle devam etmez, bir gün devran dönecek ve mazlumlar gülecektir. İşgalci israil'in işlediği cinayet ve cürümler ayyuka çıktı; uçaklardan atılan bombalarla Gazze'de taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmadı. Yetmedi, Gazzeliler bir de açlıkla imtihan edilmekte. Bir kâse sıcak aş almak için sıra bekleyenlerin üzerine kurşunlar yağdırılmaktadır. Bu trajik tablo karşında Dünyadaki insan hakları kurum ve kuruluşlarının bu vahşet ve soykırımı durdurmak için etkilerinin olmadığı da ortadadır. Ancak vicdanı tefessüh etmemiş olanlar Gazze ve Filistin için ayaktalar. Küresel Sumud Filosu Tunus’tan Gazze’ye yelken açmış bulunmaktadır. 80 gemiden oluşan bu filo umarım Gazze’deki ablukayı kırarak o mazlumların bir nebze nefes almalarına vesile olurlar.
Fotoğrafın büyüğüne bakıldığında ufukta bir inkılabın” gerçekleşmesi bir infitarın, yani yarılmanın ve inşikakın olması yakındır. Öyleyse siz ey favori diktatörler, ey hakkın ve halkların sırtına basan zalim yöneticiler! Unutmayın gecenin en koyu anı sabahın en yakın olduğu andır. Evet, evet mülk bellediğiniz o debdebeli makamlarınız bir gün elinizden kayıp gidecek, ömür sermayeniz tükenecek, size takdim edilen bitmez sandığınız nimetler birer birer alınacak. Dahası gençliğiniz gidecek, sırça saraylarınızda bir eliniz yağda, bir eliniz balda da olsa bir gün ihtiyarlık şafağı sizin için de sökecek ve dizlerinizin dermanı kesilecek. Ömrünüzün kemali zevale meyledecek ve sizin için idam hükmünde olan el mevt, yani ölüm sizi bulacak.
Ey yeryüzü müstekbirleri! Ey Trump, ey Netenyahu, ey zamane Firavunları, ey Orta Doğu İslam coğrafyasının favori diktatörleri ve siyonizm uşağı, ahlaksız ve satılmış kralları! Haşirde Müslüman halklara karşı işlediğiniz her cürümüz için; “Hangi suçtan dolayı öldürüldüler?” sorusu sorulacak. O gün ilk insandan kıyamete kadar dünyadan gelmiş -geçmiş tüm insanlık diriltilecektir. İşte bundan ötürü dağlar, dereler, denizler ve ormanlar kaldırılarak yeryüzü düzeltilecektir. Tüm ölüler kabirlerinden dışarı atılacak ve bunun yanı sıra yer altında bulunan insanların yaptıklarına şehadet edecek her şey dışarı atılacaktır. Yerin altında gizli hiçbir şey kalmayacaktır. “Filistinli çocukların katliam ve soykırım davası dosyasına" seyirci ve sessiz kaldığınız yargılanıp cehenneme sürüleceksiniz.
Ey zalimler! Bu dünya hayatından sonra bir ceza veya mükâfatın olmayacağı şeklinde zannınız ahmaklıktır ve hiçbir makul delile dayanmamaktadır. Bu temelsiz, yanlış ve asılsız düşünceniz, sizleri Allah’tan gafil bırakarak şer ekseni ABD ve onun gayri meşru veledi işgalci israilin yanında yer almakla aslında sizlerin, Allah’ın cezasından korkmadığınız, tam aksine Amerikan haydut devleti ve siyonist çetelerden korktuğunuz için, bu dünyada ahlaken sorumsuz bir şekilde yaşadığınız sonucuna bizleri götürmektedir. İster kabul edin ister inkâr edin hakikat değişmez. Siz mazlumları gözetleyedurun Allah da üzerinizde gözetleyiciler tayin etmiştir. Onlar da iyi ya da kötü her ne işliyorsanız her şeyi kaydetmektedirler. Onlardan asla kaçamaz ve gizlenemezsiniz. İster Tahran’da ister Washington’da ya da Tel Aviv’de bulunun, adil ve şerefli yazıcılar yakanızdan düşmeyecektir; her yerde her zaman yanınızdadırlar.
Dostlar, bu gözetleyiciler görevleri esnasında uydurma şeyler yazmazlar. Kimseye kin ve nefret duymazlar ve tamamen tarafsız bir şekilde kayıtlarını tutarlar. Rüşvet almazlar ki, rüşvet alarak bir kimsenin lehine bir şeyler yazsınlar. Ahlaki zaaflardan beri oldukları için eksik ya da fazla bir şey yazmazlar. Hülasa, onlar dünyadaki istihbarat ajanları gibi değillerdir ki bazı şeyleri onlardan saklamak mümkün olsun. Çünkü onlar şerefli yazıcılardır, onlar Allah’ın melekleridir.