TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’da katıldığı Dicle Üniversitesi akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmanın sonunda Kürtçe şiir okuması ve bu anın TBMM’nin resmi sosyal medya hesaplarından Kürtçe olarak paylaşılması, yıllardır tartışılan önemli bir konuyu yeniden gündeme taşıdı: Kürtçenin TBMM tutanaklarında hala “bilinmeyen dil” olarak geçmesi.

TBMM tutanaklarında yıllardır devam eden uygulamaya göre, Genel Kurul’da yapılan Kürtçe konuşmalar hala “bilinmeyen bir dilde konuşma” şeklinde kayıtlara geçiyor. Bu tanımlama, Türkiye’de milyonlarca Kürdün anadili olan Kürtçenin görünürlüğünü gölgeleyen ve toplumsal aidiyet hissini zedeleyen bir uygulama olarak eleştiriliyor.

Kürtçeyi “bilinmeyen” saymak siyasi ve sosyolojik bir soruna da işaret ediyor. Meclis Başkanı Kürtçe konuşup Meclis’in sosyal medya hesabında da bu an paylaşılabiliyorsa; bu dilin artık "bilinmediği" iddiası, gerçekliğini yitirmiş demektir.

Sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri ve çok sayıda akademisyen bu gelişmenin ardından TBMM’ye çağrıda bulunarak, Kürtçenin tutanaklarda resmi olarak tanınması ve “bilinmeyen dil” ibaresinin kaldırılması gerektiğini savunuyor.

Kurtulmuş’un Kürtçe şiirle verdiği barış mesajı, farklılıkların tehdit değil zenginlik olduğunu hatırlatan bir çağrı niteliğinde olarak değerlendirilirken bu tür çağrıların etkili olabilmesi için somut adımlarla desteklenmesi gerekiyor.

Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için bu sembolik eşiğin aşılması, açıklamaların kapsayıcı ve adil bir dil politikasına dönüşerek milyonlarca kişi için eşitlik ve aidiyet içermesi bekleniyor.

Muhabir: Muhammet Mahsum Tuna