Besle Kargayı Oysun Gözünü

Abone Ol

Daha dört ay önce yani 14 Mayıs’ta Doha’da Katar devleti, Trump’la 1,2 trilyon dolarlık ekonomik işbirliği anlaşması imzalamıştı.

Dolar deyince Şehid Şamil Basayev’in 14 Haziran 1995 tarihindeki o meşhur Budyonnovsk operasyonu hatıra gelir. 60 bin nüfuslu şehir, Grozni’ye 300 km mesafede idi. Sadece 150-200 civarındaki savaşçı grubuyla şehri ele geçirip dönemin Rus başbakanını anlaşma yapmak zorunda bırakmışlardı. Bir röportajda “onca kontrol ve güvenlik noktasını geçip o şehre nasıl vardınız?” diye sorulduğunda Şehid Basayev; “Her kontrol noktasında Rus asker ve polisine yüz dolar veriyorduk dolarımız bitti, yoksa Moskova’ya da varırdık” demişti.

Dile kolay 1,2 trilyon dolar. Bu geçen yıl, Türkiye’nin ticaret gelirleriyle neredeyse aynı rakama denk geliyor. Ve yine bu tutar 80 milyonluk Türkiye’nin bütçe gelirinin dörtte birinden fazlaya tekabül ediyor.

Biraz daha netleştirelim. Türkiye’nin 2025 yılı savunma bütçesi 47 milyar dolar. Bunun 25 katından bahsediyoruz.

Demeki ki bu para ile 10’dan fazla ülke ile askeri bir ittifak rahatlıkla finanse edilebilirdi.

Demek ki sadece Katar bile ABD’ye mamayı kesse, dünya başka bir yer olacaktı.

Demek ki bu para ile 91 milyar dolar bütçesi olan Mısır’ın yönetimi 15 defa, 10 milyar dolar bütçeli Ürdün’ün yönetimi ise 120 defa satın alınabilirdi.

Ve herhalde bu para Filistin için, Gazze için harcansaydı ne olurdu diye sormaya gerek yok. Katar’ın Gazze ve Filistin halkına maddi desteği öteden beri biliniyor fakat yukarıdaki tutar bambaşka bir olay.

Ya da hiç böyle uzatmadan dört ay önceki bu devasa ödeme için sadece işgal rejiminin Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın dediklerini kabul etmesi şartı konulsaydı, paranın kulu kapitalistler ona bile razı olmazlar mıydı?

Bakın bu mevzuyu, ABD’ye daha fazlasını veren BAE ya da Suud krallıkları için konuşmuyoruz. Çünkü onların Hamas’la fizikî, kimyevî yahut biyolojik alakaları tamamen negatif. Hatta asgari insaniyet ortalamaları da eksi yönde.

Peki Hamas’in siyasi liderlerine ev sahipliği yapan Katar, bunun bedelini böyle pahalı ödüyor denilemez mi?

İyi de Katar’ın elindeki koz az mı? Sadece bundan beş yıl önce İngiltere’de 40 milyar dolar yatırım yaptı. Ve on yıllardır başta tüm Avrupa ülkelerinde, Amerika’da ve Rusya’da çok büyük firmaların ciddi bir ortağı değil mi? Hem bölgedeki en büyük İngiliz üssü de Amerikan üssü de Katar’da değil mi?

Hatırlanacağı üzere 2017 Mayıs’ında Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani, devletin resmi ajansında ABD karşıtı ve İran’a destek açıklamalarının yayınladı diye -ki bunun bir siber operasyon olduğu açıklandığı halde- Mısır, Suud, BAE, Bahreyn Katar’la ilişkilerini kesip üç buçuk yıl süren bir ambargo kararı almışlardı. Şimdi paralarını cebe indiren Trump da o zaman bu ambargoyu desteklediğini söylemişti. Sonrasında ise ABD’nin bu gözdağından neredeyse hiç etkilenmeyen Katar’la tekrar kuzu kuzu yola devam kararı almışlardı. Yani Katar, mini bir ülke gözükse de o zaman öyle küçük lokma olmadığını göstermişti.

Şimdi ABD ve beslemesi olan siyonist işgal rejimine karşı bu saatten sonra Katar ne yapabilir?

Yapabileceği çok şey var lâkin ilk başta açıktan hiçbir şey yapmasını kimse beklemez. Tamam, üç ay önce İran’ın, Katar’daki ABD askeri üssünü vurmasının hemen ardından Tahran’a yönelik olarak “cevap hakkımızı saklı tutuyoruz” demesi gibi terör rejimine öyle net bir tavır da koyamaz. Ama orta ve uzun vade için açık yahut gizli bir kararlı duruş sergileyebilir. Ticari anlaşmalarını durdurmaktan söz edebilir.

En önemlisi, işgal rejimi aleyhine parasıyla bir şeyler yapabilir. Onların da neler olabileceğinden yukarıda bahsettik.

Devletiniz, paranız ve yer altı ciddi kaynaklarınızın yanında dostlarınız da varsa, tam mazlumların yanında durmuyorsanız bunun ilahi karşılığı çok tehlikelidir.

Ne buyuruyor Hak celle ve âlâ:

“Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur. Aslında sizin Allah’tan başka hiçbir dostunuz, yardımcınız ve sizi sahiplenecek hiçbir güç yoktur. Öyleyse O’ndan başka bir dost aramayın; aksi halde O’nun yardımından da mahrum kalırsınız.” (Hûd Sûresi 113)