Güncel

Barış masalı bitti tehditler başladı SOYKIRIMCILARIN MASKESİ DÜŞTÜ!

Gazze’deki soykırımın hamisi Donald Trump’ın barış masalı erken bitti. İşgal rejimine nefes aldırmak için sahnelenen ateşkes piyesi, siyonist esirlerin cesetlerinin tesliminde gecikme olduğu gerekçesiyle yeniden yıkım ve katliam sahnesine döndürülmek isteniyor. Soykırımcıların tehdit mesajlarına karşılık ise İslam dünyası; Türkiye, Katar ve Mısır’ın garantör ülkeler olarak Gazze’ye sahip çıkmasını ve harekete geçmesini bekliyor.

Abone Ol

Siyonist terör rejiminin iki yıldır soykırım uyguladığı Gazze’de ateşkesin sağlanması için 13 Ekim’de Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde 20’den fazla ülke liderinin geniş katılımlı bir zirve düzenlendi. Dört ülkenin ABD Başkanı Donald Trump’ın planına attığı imza neticesinde Gazze’de ateşkes süreci başladı ancak sahada yaşanan son gelişmeler çok uluslu masada dahi barışın da savaşın da düğmesinin Washington’un eline verildiğini gösteriyor.

Anlaşmaya rağmen Gazze’ye yönelik ambargo sürerken, ABD Başkanı Donald Trump sözde ‘Barış Zirvesi’yle hem siyonist rejimin garantörlüğünü üstlendi hem de kendisini “barışın mimarı” olarak pazarladı.

Trump’ın İki Yüzlülüğü Zirve Öncesi Ortaya Çıkmıştı

Zirveden sadece birkaç saat önce siyonist terör rejiminin sözde parlamentosunda konuşan ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin verdiği silahlarla bu rejimin “Filistinlileri ne kadar etkili öldürdüğünü” övünçle dile getirmişti. Henüz Gazze’de ateşkes görüşmeleri başlamadan, bu sözleriyle kendi iki yüzlülüğünü açıkça sergileyen Trump, birkaç saat sonra Mısır’a geçerek sözde “barış anlaşması”na imza atmıştı. Gazze soykırımının finansörü Trump zirveden sadece birkaç gün sonra ise Hamas’ı “israilli esir cenazelerini teslim etmemekle” suçlayarak açıkça tehdit etti, Gazze’ye saldırıların yeniden başlayabileceğini ima etti.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, Gazze’deki son gelişmelere ilişkin, “Hamas gerekeni yapmazsa askeri operasyon yeniden başlar. israil, tek sözümle Gazze’ye dönebilir.” Tehdidinde bulundu.

Siyonistlerin Bahanesi: Esir Cesetleri

Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas, anlaşmadan önce teknik yetersizlik ve ekipman eksikliği nedeniyle tüm esirlere ulaşamayacağını bildirmişti. Siyonist terör rejiminin istihbaratı da bu bilgiyi doğrulayan bir rapor sunmuş, garantör ülkelerden oluşan özel ekiplerin oluşturulması gündeme gelmişti.

Buna rağmen hem ABD hem de siyonist terör rejimi, ateşkesi bozmak için bu meseleyi siyasi bir koz olarak kullanıyor ve tüm esirlerin cesetlerinin teslim edilmesini talep ediyor.

Hamas: Esirlerin Cesetlerine Ulaşmayı Zorlaştıran, Gazze’yi Yerle Bir Eden israildir

Siyonist terör rejiminin Gazze’ye yönelik savaşı bugüne kadar 245.000’den fazla Filistinlinin şehit olmasına veya yaralanmasına yol açtı. Terör rejiminin yoğun nüfuslu bölgeye attığı mühimmat miktarı, II. Dünya Savaşı’nda büyük Avrupa şehirlerine atılan bombalardan daha fazla.

Gazze’de yüzde 92’si konut, yüzde 88’i ticari bina olmak üzere yapıların neredeyse tamamı tamamen yıkıldı. Hamas, bu bombardımanlar sırasında esirlerin de öldüğünü belirtiyor. Arap medyasına konuşan Hamas yetkilisi, “israilin işlediği soykırım nedeniyle birçok esir, onları koruyan Filistinli direniş güçleriyle birlikte öldü ve bazı cesetlerden sorumlu birimlerle iletişim tamamen koptu. israil halkı, bu rehinelerin öldürülmesinden ve cesetlerinin enkaz altında kaybolmasından Netanyahu’yu, kabinesini ve israil ordusunu sorumlu tutmalıdır; zira hâlâ 10.000’den fazla sivil Filistinli enkaz altında.” ifadelerini kullandı.

Hamas yetkilisi, Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın defalarca siyonist terör rejimi ordusunu uyardığını, bu saldırıların esirlerin ölümüne yol açacağını bildirdiğini; ancak “israilin saldırılarını azaltmadığını” söyledi.

Arabuluculara Çağrı: Müdahale Edin

Hamas’ın anlaşmadaki tüm taahhütlerini yerine getirmekte kararlı olduğunu ve esirlerin cesetlerinin tamamını geri teslim etmek için yoğun şekilde çalıştığını söyledi. Anlaşmada cesetlerin “en kısa sürede” teslim edilmesi gerektiğinin açıkça belirtildiğini hatırlatarak, Hamas’ın uluslararası kuruluşlarla (anlaşmada belirtildiği şekilde) iş birliği yapmaya hazır olduğunu ekledi. Yetkili, “Hiçbir şey gizlenmedi,” dedi. “Hamas, Filistinli mahkûmların serbest bırakılacağı listedeki üst düzey isimlerin çıkarılmasına, israilin son anda listeleri değiştirmesine rağmen taahhüdünü yerine getirdi; tüm canlı esirleri zamanında serbest bıraktı ve dört esirin cesetlerini de teslim etti.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca siyonist terör rejiminin Refah Sınır Kapısı’nı kapalı tutma kararını “anlaşmanın ciddi bir ihlali” olarak nitelendirdi ve bunun hem yardım çalışmalarını hem de arama-kurtarma çabalarını engelleyeceğini belirtti.

Yetkili son olarak “Arabuluculara, bu meseleye derhal müdahale etmeleri çağrısında bulunuyoruz,” diyerek garantörleri sorumluluk almaya çağırdı.

Siyonistler Refah Sınır Kapısı’nı Açmıyor, Ateşkesi İhlal Ediyor

İşgal radyosunun resmi kaynaklardan aktardığına göre, işgal rejimi, esirlerin cesetlerin tamamını iade edilmeden ikinci aşamaya başlamama, Hamas cesetleri iade etmek için çabalarını yoğunlaştırana kadar Refah Kapısı’nı kapalı tutma kararı aldı.

İzzeddin El-Kassam Tugayları, çıkarabildiği tüm cesetleri teslim ettiğini, diğer cesetlere ulaşmak ve enkaz kaldırmak için ağır iş makinelerine ihtiyaç olduğunu açıklamıştı.

El-Kassam Tugayları, yayınladığı bildiride, esir takası anlaşmasının üzerine düşen bölümünü yerine getirdiğini, canlı esirlerin hepsini ve cesetlerden ulaşabildiklerini teslim ettiğini ifade etti.

Filistin Enformasyon Merkezi’ne ulaşan bildiride, geri kalan cesetlerin çıkarılmasının büyük çaba ve ağır iş makineleri gerektirdiği ve bu dosyanın kapatılması için yoğun çaba sarf edildiği kaydedildi.

Ateşkes anlaşmasını uygulamayı kasıtlı olarak geciktiren işgal rejimi bir yandan da ihlallerini sürdürüyor. İşgal ordusunun ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sonra evlerini kontrol etmeye gidenlere düzenlediği saldırılarda en az 10 kişi şehit oldu ve onlarca kişi de yaralandı.

Garantörler Siyonist İhlallere Sessiz

Şarm el-Şeyh’teki zirvede Trump’ın “barış planı”na imza atan ülkeler arasında Katar, Türkiye ve Mısır da yer aldı.

Filistin tarafında yer alan ülkeler, ateşkesin kalıcı hale gelmesi, esir takasının uygulanması ve insani yardımların Gazze’ye ulaşması için garantör olmayı kabul etti.

Ancak zirvenin üzerinden günler geçmesine rağmen Gazze’ye vaat edilen yardımlar hâlâ ulaşmadı; Refah Sınır Kapısı kapalı ve siyonist terör rejimi askerleri ateş açarak ateşkesi ihlal ediyor.

Sözde barış planının mimarı Trump, anlaşmanın maddelerini ihlal edenin siyonist terör rejimi olmasına rağmen, Hamas’ı suçlayarak ateşkesi bozulmakla tehdit ediyor.

Ancak Filistin tarafının garantörü olduğunu belirten ülkelerden bu tehditlere karşı hala tepki gelmedi. Katar, Türkiye ve Mısır süreçte sessiz kalmayı tercih ederken, ABD’nin tehdit diline karşı diplomatik bir duruş bile sergilenmedi.

Filistin halkı, gerçek bir garantörlüğün ancak ihlalleri engelleyecek, yardımların girişini güvence altına alacak ve işgalcinin saldırılarına karşı caydırıcılık gösterecek bir tutumla mümkün olacağını söylüyor.

Ateşkesin kâğıt üzerinde kalmaması için, garantörlerin artık sessiz kalmaktan çıkıp sahada Filistin halkını gerçek anlamda koruyacak adımlar atması bekleniyor.