Bakan Tunç, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen Uluslararası 20. Adli Tıp Günleri'nde yaptığı konuşmada, işgalci israilin Gazze vahşetine ilişkin "Gazze'de son iki yıldan bu yana artık insan hakları ihlalinin önüne geçen soykırım suçu işleniyor. 65 binden fazla masum insan, maalesef dünyanın gözü önünde katledildi. Bunların büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Maalesef Batı iki yüzlü. Kadın haklarından bahsedenler, çocuk haklarından bahsedenler, orada gazeteciler öldürülürken basın özgürlüğünden bahsedenlerin maalesef Filistin ve Gazze söz konusu olduğunda hiç sesleri çıkmıyor. Tabii Avrupa ülkelerinde ve dünyanın değişik yerlerinde toplum vicdanı bunu kabul etmiyor. İnsanlar sokaklara taşıyor. Yönetimlerine özellikle bu zulmü durdurmak için çağrıda bulunuyor. Ve son zamanlarda tabii Türkiye'nin daha çok seslendirmesiyle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın oradaki problemin çözümünün iki devletli bir yapıda olduğu ve bağımsız bir Filistin devletinin toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin mutlaka kurulması gerektiği düşüncesini artık bütün dünya yavaş yavaş kabul etmeye de başladı ve birçok Avrupa ülkesinin de Filistin devletini tanıdığını görüyoruz." dedi.
Bakan Tunç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Uluslararası Adalet Divanı'nda Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesini ihlal eden israilin yargılandığı davada alınan tedbir kararları maalesef hayata geçirilemedi. Karar sadece kağıt üstünde. Kim uygulayacak bu kararı? Uluslararası Adalet Divanının kararını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi... Neden uygulamıyor? Çünkü orada adil bir yapı yok. Bir vetoyla insani yardım önergeleri bile reddedilebiliyor. Ateşkes önergeleri reddediliyor. Uluslararası Ceza Mahkemesinde soykırım suçunu işleyen, çocukları kadınları katleden soykırımcılar hakkında yakalama kararı çıkarılıyor. Tutuklama talep ediliyor. Ama tutuklama talep edilen o soykırım suçluları, o katiller bütün dünyayı dolaşarak kendilerini demokratik devlet olarak gösteren ülkelerin parlamentolarında ayakta alkışlanabiliyor. İşte bu çifte standart. Maalesef uluslararası hukuka güveni, uluslararası mahkemelere güveni azaltıyor ve yok ediyor. Dolayısıyla insanlık için çok önemli bir problem. Eğer uluslararası hukuku ve uluslararası mahkemeleri güvenilir hale getireceksek öncelikle Gazze'deki katliamın durdurulması ve o katliamı yapanların adalet önüne çıkarılması gerekiyor. İnşallah adaletin önüne bir gün çıkacaklar. Nasıl Bosna kasapları yıllar sonra kurulan mahkemede insanlık huzurunda hesap vermişler ve hapse atılmışlarsa, israilin o soykırım suçluları da bir gün insanlık huzurunda hesap verecek."