Bakan Tunç, Malta'nın başkenti Valetta'da düzenlenen Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansı'nda "1959'dan Dijital Çağa: Dijital Yollarla Adli İş Birliği'nin Modernleştirilmesi" konulu oturumda konuşma yaptı.
Adalet Bakanı Tunç, konferansta, yargıda dijitalleşme, adalet hizmetlerinin çağın gerekliliklerine uyumu, insan hakları gibi konuların konuşulurken tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'de bir insanlık dramının yaşandığını aktardı.
Filistin topraklarında masum sivillerin, kadınların, çocukların bombalar altında hayatlarını kaybettiğini, temel yaşam haklarının yok sayıldığı bir soykırım işlendiğini vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:
"Gazze'de masum sivillerle birlikte insanlık da ölmektedir. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 65 binden fazla masum insanın öldürüldüğü bir ortamda insan haklarından bahsetmek, 20 bine yakın çocuğun katledildiği bir ortamda çocuk haklarından konuşmak, 10 binin üzerinde kadının öldürüldüğü bir ortamda kadın haklarına vurgu yapmak, 250'den fazla gazetecinin öldürüldüğü bir ortamda basın özgürlüğünü ele almak mümkün olabilir mi?
Kim koruyacak yeni doğmuş bebekleri? Kim koruyacak açlıktan ölüme terk edilen çocukları? Kim koruyacak gözü yaşlı kadınları, anneleri? Kim koruyacak masum insanları? Onları, adaletin dili olan, haksızlıklardan hesap soran uluslararası hukuk koruyacak. Harekete geçmesi gereken uluslararası kuruluşlar koruyacak. İnsanlığın sarsılmaz onuru koruyacak ama maalesef Gazze'de yaşanan katliamlar ve soykırım, uluslararası kurumları etkisiz kılmakta, hukukun işlevsiz kaldığını gözler önüne sermekte. Bu durum uluslararası hukuka olan güveni de maalesef sarsmaktadır. Adalete, hukuka, demokrasiye, insan haklarına inanan, burada bulunan bizler, bu hukuksuzluğa engel olmalıyız."
Tunç, temel insan hakları ilkelerinin, coğrafyası ve inancı ne olursa olsun her insan için, her zaman geçerli olması gerektiğini belirterek, "Bu değerlerin, Filistin'deki masumların çığlıkları karşısında da aynı kararlılıkla savunulması aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur." dedi.




