Bahçeli-Öcalan Görüşmesinde Gündem Maddeleri Tavsiyesi

Abone Ol

İmralı’ya gidenleri herhalde yetersiz gördüğünden olsa gerek ‘Devlet Bey’ açıktan gitmeyi teklif etti. Üç arkadaşını alıp gidecekken biz de sürece birkaç gündem maddesi ile destek verelim:

1. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilmeli

2. Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı

3. Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmeli

4. Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak her alanda kullanılmalı

5. İsimleri değiştirilen yerleşim yerlerine eski adları geri verilmeli

6. Tüm faili meçhuller, beyaz toroslar, iç infazlar, jitemler, ergenekonlar açığa çıkmalı, kim işbirlikçi ise ilan edilmeli

7. Resmi kayıtlar ile 40.000’den fazla insanın öldürülmesi, binlerce çocuğun yetim kalması, köy yakma ve zorunlu göç olaylarını yaşatanların gerekçeleri kamuoyuna ilan edilmeli

8. İki taraf “Nasıl oldu da böyle olduk?” hususunda beyin fırtınası yapmalı

9. Dilek, temenniler ve kapanış

Elbette bu maddeler çoğaltılabilir. Ancak iki tarafın yaşlarının ilerlemeleri, sağlık sorunları, hafıza-i beşer nisyan ile malüldür kemalinde olmaları buna engel olabilir. Ancak bu meselelerin görüşülüp kendi aralarında karara bağlanmaları büyük ülke büyük ülkü için yeterli olacaktır. Eğer gerçekten Kürt-Türk kardeşliği isteniyorsa şimdilik bunlar yeterlidir. Diğer hususlar bunlar sağlandıktan sonra rahatlıkla halledilebilir.

Bu maddeler dışında ne faydası olacak bu görüşmenin? Ne adına yapılacak? Ne beklenecek? Resimlik mi resmilik mi kazandıracak sürece?

Şunda kesinlikle sıkıntı yoktur: Silahların susması her ne niyet ile yapılırsa yapılsın iyi bir adımdır, olumlu bir adımdır, mutlaka desteklenmesi gerekmektedir. Çünkü silah varsa acı vardır, ızdırap vardır, kan vardır, gözyaşı vardır. Ondan dolayı silahlar susunca insanların konuşmasında ise olumlu adımlar vardır, çözüm vardır. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Ve burada elbette muhatap eline silah alanlardır. Bunda da sıkıntı yok.

Ancak Kürt meselesinin ısrarla silaha endekslenmeye çalışılması iyi niyet kokularını bertaraf etmektedir.

Silah bitti yerinize oturun edası ise beklenen büyük tehlikedir.

Ya da işin, binlerce ailenin ocağına ateş düşüren biri üzerinden yürütülüp tek muhatap kısmına dönüştürülmesi daha büyük tehlikedir.

Bu sıkıntılar birdenbire aklımıza gelmiyor elbet.

Bir taraftan üstte belirtilen en temel hakların konuşulmasını ihanet, bölücülük olarak anlayacaksınız ve bu hakları reddedecekseniz

Diğer taraftan eli, dili, fiili kan kokan birini insanlara masumlaştırmaya çalışacaksanız.

Bu elbette samimi olarak kabul edilemez.

O açıdan madem taraflar bu işte olumlu. O zaman bu milletin taleplerini yerine getirin. Ya da en azından bunları konuşun, tartışın. Biz de ‘tüm çekilen acılara rağmen iyi adımlardır. Çözüm odaklıdır. Tüm sorunlara çarelerdir.’ diyelim ve destekleyelim. Ötesi milletin hesabı ve hesabına değildir.