Vinç Platformları: Bilimsel Statik Hesaplarla Kurulan Güvenlik Zemini
Prof. Dr. Güleç, vinçlerin iç mekâna alınmasının eleştirildiğini ancak bunun alternatifinin yapıya daha fazla zarar verecek yöntemler olduğunu vurguladı. Bilim Kurulu’nun uzun süreli değerlendirmeleri sonucunda, vinçlerin zemine doğrudan temas etmemesi için çok katmanlı özel bir platform tasarlandı.
Bu platformun altında, nefes alabilir geotekstil dokular, keçe tabaka, 10 cm’lik kum dolgu, kontra plak, ahşap karkas ve ses yalıtım şiltesi bulunuyor. En üst katmanda ise baklava desenli çelik sac yer alarak zeminin metrekarede 30 ton yük taşıma kapasitesi sağlanıyor. Bu sistemin üzerine yerleştirilen vinçlerin maksimum yük basıncı ise yalnızca 6 ton.
Güleç, “Metrekarede 30 tona karşılık yalnızca 6 tonluk yük taşıtıyoruz. Bu oran, platformun güvenlik limitinin yalnızca altıda birine denk geliyor; yani yapıya yük bindirmiyor, aksine onu koruyor.” ifadelerini kullandı.
Mermerler, Mozaikler ve Yürüme Platformlarının Taşıdığı Rol
Restorasyon sırasında yalnızca kubbe değil, iç mekân döşemeleri ve mozaikler için de koruyucu tedbirler geliştirildi. Özellikle harim bölümündeki mermer döşemeler, zemin taramaları, belgelemeler ve yatak harcı analizleriyle kayıt altına alındı. Mozaiklerin restorasyon sırasında zarar görmemesi için iç mekânda bir yürüme platformu oluşturulacak, ayrıca yukarıya erişim için geçici asansör sistemi kurulacak.
Bu sayede hem kubbe restorasyonu hem de mozaiklere yönelik koruma müdahaleleri aynı anda takip edilebilecek. Güleç, “Her müdahale dokümanlı, bilimsel, aynı zamanda geri dönüşümlü olmalıdır; Ayasofya’ya yapılan hiçbir işlem kalıcı teknik hasar bırakmamalıdır.” diyerek restorasyon etiğini vurguladı.