Rus bilim insanları, Rusya Federal Uzay Ajansı Roskosmos ve Rusya Bilimler Akademisi ile iş birliği içinde, Ay’ın kutuplarında insan yerleşimleri kurulmasını ve Venüs’ün atmosferinin yaşam izleri açısından incelenmesini hedefleyen bir program üzerinde çalışmayı planlıyor. Söz konusu bilimsel keşif programının 2060 yılına kadar sürmesi öngörülüyor.
Rusya Bilimler Akademisi Başkanı Gennadi Krasnikov, Rus bilim insanlarının Ay’ın kutuplarını ve Venüs’ün atmosferini inceleyerek bu bölgelerde gelecekte istasyonlar (yerleşimler) kurulma ihtimalini araştırmayı amaçladıklarını açıkladı.
Krasnikov, akademinin Roskosmos ile birlikte Ay’a yönelik 2060’a kadar uzanan ve gerekirse bu tarihten sonra da devam edebilecek bir bilimsel keşif programı üzerinde çalıştığını belirtti. Ay’ın kuzey ve güney kutuplarının, buz ve su barındırmaları nedeniyle en yakın ve en uygun hedefler olduğunu vurgulayan Krasnikov, bu bölgelerin insanlı istasyonlar da dâhil olmak üzere yerleşim kurulması için ideal alanlar sunduğunu söyledi.
“Su her şeyin temelidir; yerleşimlerin kurulmasının ve Ay’ın iç yapısının keşfine başlanmasının ana unsurudur” diyen Krasnikov, Ay’ın gelecekte derin uzay görevleri için bir fırlatma üssü hâline gelebileceğini ifade etti.
Venüs’e ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Krasnikov, gezegenin atmosferinde canlı organizmaların bulunmasının ihtimal dışı olmadığını belirtti. Venüs’ün atmosferinde başka yaşam biçimlerine ya da karmaşık bileşiklere işaret eden bazı göstergelerin bulunduğunu dile getiren Krasnikov, bunun yaşamın kökenini ve mikroorganizmaların oluşumunu anlamak açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Ayrıca Rus bilim insanlarının, Venüs, Dünya ve Mars gibi komşu gezegenlerin oluşum koşullarını incelemeye de ilgi duyduğunu aktaran Krasnikov, bu çalışmaların Güneş Sistemi’ndeki çevresel ve fiziksel çeşitliliğin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını kaydetti.
Krasnikov daha önce yaptığı bir açıklamada, Rusya’nın Venüs’ü keşfetmeye 2036’dan önce başlayabileceğini, ancak bundan önce Ay’a bir uzay sondası gönderilmesinin gerekli olduğunu ifade etmişti.





