Aslana Karşı Fil ve Eşek Destekli Fare

Abone Ol

Aksa Tufanı ile başlayan direniş ve katliamlar sonrasında ateşkese zorlanan işgalciler, esir takasları sürecinde bir yandan HAMAS yiğitlerinin er meydanındaki görüntüleri, öte yandan kendi esirlerinin HAMAS’a yönelik olumlu halleri ile çılgına döndü. Bu durumlar ve tüm vahşetlerine rağmen hem mücahitlerin hem de halkın tavizsiz duruşu, işgalcilerin yardım girişlerini engellemeleri ile birlikte, ateşkesi de ihlal edeceklerine dair bir beklentiye dönüştü. Bir taraftan da yamyam ve kan emici yeni başkanın işgalcilere verdiği destek bu beklentiyi artırdı.

Ve ümmetin 110 yıl önce tek yürek olup yedi düveli dize getirdiği 18 Mart gecesinde, mübarek Ramazan ayında ve bir sahur vaktinde, işgalcilerin vahşeti kaldığı yerden yeniden başladı. Lanetli kavmin bugünkü temsilcileri, ABD’nin desteği ve ümmetin hazin çaresizliği ile yine vahşice saldırdı ve kadın, çocuk nice masum canı hayattan kopardı.

Bir asır önce tüm yokluğa ve devam eden savaşların getirdiği perişan hale rağmen tek yürek olan ümmet, emperyalist güçleri dize getirebildi. Ama bugünkü çaresiz ve zelil hal, ümmetin söz sahipleri ve yöneticileri için büyük bir utanç kaynağıdır. O gün ümmetin kalesi olarak görülen boğazlardan düşmanın geçişini engellemek için Filistin’den, Kudüs’ten ve Gazze’den de yiğitler gelmiş, direnmiş ve şehid olmuşlardı. Ama bugün onlar vahşice katledilirken, minik bedenler paramparça edilirken, hain yöneticiler bir tarafa, ümmetin halkları dahi iftarda içtikleri kolalarından ve işgalcilere destek veren kahve markalarından vazgeçemiyorlarsa, katiller sadece işgalciler ve ABD değildir. Bölgenin önemli iki Müslüman ülkesi olan Türkiye’de ve yakın tarihte bulunduğumuz Mısır’da kan emicilerin kolalarının her sokak başında ve markette mevcut olması, katliamın devam edişinin önemli bir nedenidir. Bir yandan bu içeceklerle verilen ekonomik destek, öte yandan zevkperest bir kişiliğe dönüşen insan yığınlarının insani ve vicdani tükenişi… İşte bu hal, hem imanda zafiyete, hem de direniş ruhunda tükenişe sebep olmaktadır.

Sorun ümmetin kendisindedir ve çare de, çözüm de bizatihi ümmettir. Zalimlerden medet ummak beyhude. Peygamberlerine karşı bile sicilleri oldukça kabarık olan lanetlenmiş bir kavmin, maymunlaşan atalarının bugünkü nesillerinden mi medet umulacak? Tüm dünyayı cehenneme çeviren batının en önemli temsilcisi olan büyük şeytan ABD, İslam coğrafyasında gerçekleştirdiği vahşetler hala zihinlerde taze iken işgalcileri desteklemekten vaz mı geçecek? Biden sonrası Trump’ın koltuğa oturmadan bir gün önce başlayan ateşkes, yine emlakçı bir zihniyete sahip Trump’ın en üst perdeden verdiği destekle sona erdi. Zaten ABD’de iktidarın aralarında değişim gösterdiği iki partiden biri olan Demokratlar sembol olarak eşeği, Cumhuriyetçiler ise fili kendilerine layık görürken, bu zihniyetten insanlık için bir hayır beklemek mümkün mü?

Eşek; Mevlana’nın Mesnevi’deki anlatımıyla ahmakları, akıldan gafil, akıl yürütmekten aciz fikirsizleri, haddi aşan, hakikate kulak kapatan ve şeytanlarla dost olmuş kimseleri temsil ederken, fil; özellikle iri cüsseleriyle gücüne güvenip kibirlenen kimseleri temsil etmektedir. Yine Mesnevi’de hilekârlığı, korkaklığı, aç gözlülüğü ve hırsız tabiatlı oluşu temsil eden fare karakterine sahip işgalciler, eşek ve fil karakterliler tarafından yönetilen ABD’nin desteği ile vahşice saldırırken; hakkı, tevekkül ve cesaret ehlini, mertliği ve insan-ı kâmili temsil eden aslan karakterine sahip olan Gazze’nin yiğitleri de direnişlerine kaldığı yerden devam edecektir. Onlar için korku yoktur ve asla mahzun olmayacaklardır. Ama bu aslanları desteklerinden yoksun bırakan ümmetin yönetici ve halkları için akıbet asla hayır olmayacaktır.