Dünya

ANF İstahbarata mı Çalışıyor?

PKK`ye yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı (ANF), yaptığı haberlerle istihbarat servislerine yol gösteriyor. Bu durum da "ANF istihbarat servislerine mi çalışıyor" yorumlarını beraberinde getiriyor.

Abone Ol

HOLLANDA - Geçtiğimiz Ağustos ayı ortalarında yaptığı özel haberle, iltica yasalarına göre devlet sırrı sayılabilecek bilgileri ifşa eden ANF, Hollanda`ya iltica eden Abdulvahap Ekinci hakkında Kırmızı Bülten çıkarılmasını sağlayarak, MİT`e bağlı bir kurum gibi çalışıyor.

Edinilen bilgiye göre, hakkında kırmızı bülten çıkarılan Abdulvahap Ekinci haftalık imza vermek için gittiği mülteci kampında Hollanda Polisi tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan Ekinci`nin çıkarıldığı mahkemece evrakların Hollandaca`ya çevrilmesine kadar gözetim altında tutulmasına karar verildi.

Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Ekinci`nin kayınbiraderi A.A, eniştesinin 10 Kasım 2011`de imza vermek için gittiği mülteci kampında Hollanda Yabancılar Polisi tarafından Türkiye`nin 17 Ağustos 2011 tarihinde, Interpol aracılığıyla çıkarttığı kırmızı bültene dayanılarak gözaltına alındığını belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti`nin kırmızı bülten gerekçelerinin tamamen yalan ve yanlış bilgilere dayandığına dikkat çeken Ekinci`nin kayınbiraderi A.A, "Kırmızı bülten 2001`den önce işlendiği iddia edilen suçlara dayandırılıp Türkiye`de hiç tutuklanmamış ve sorgulanmamış gibi gösterilmiştir. Oysa eniştem Abdulvahap Ekinci 31 Mayıs 2001`de İstanbul`da yakalanmış ve sorgulandıktan sonra Diyarbakır Cezaevine gönderilmiştir. O dönemde cezaevinde gösterilerek 45 gün emniyette gayri resmi sorguda çok ağır işkencelere maruz kalmıştır. Bu konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açtığı davada Türkiye Cumhuriyeti suçlu bulunmuştur. 30 Aralık 2009`da 8 yıllık mahkeme sürecinden sonra atfedilen suçları işlemediğine dair karar verilip, örgüt üyeliğinden 10 yıl cezaya çarptırılmış ve tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliyesine karar verilmiştir." dedi.

A.A, Ekinci`nin tahliye sonrası Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği`ndeki eğitimine devam ettiğini belirterek, "1 Ocak 2011`de yürürlüğe giren infaz yasasındaki değişikliklerle birlikte 10 yılını doldurup henüz mahkeme süreci bitmeyen sanıkların tahliye edilmesiyle bir linç kampanyası başlatılmıştır. Bu süreçte hukuk ayaklar altına alınarak kimi kesimlerin zorlama ve ısmarlamalarıyla eniştemin de içinde bulunduğu dosya hızlı bir şekilde Yargıtay üyelerinin önüne getirilmiş 10 yılda sonuçlandırılamayan dosya 1 saat gibi kısa bir sürede gayri ahlaki ve gayri hukuki bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Bu dosyada yargılanan ve CMUK`taki değişiklikle bırakılan kişilerin ortadan kaybolması ve bulunamamasının faturası 1 yıldan fazla tutuksuz bulunan ve eğitimine devam eden enişteme kesilmiştir. Oysa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Düzgün 25 Ekim 2010 tarihli mütalaasında enişteme verilen 10 yıllık cezayı onamayı talep etmiştir. Diyarbakır 6 nolu Ağır Ceza Mahkemesi`nin 10 yıllık yargılaması sonucunda mahkeme heyetinin ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`nın iddia edilen suçları işlemediğine dair karar ve kanaatlerine rağmen, Yargıtay 9. Ceza dairesi ısmarlama ve zorlamayla 1 saat içinde ihaleyi geride kalanlara kesmiştir." diyerek, Ekinci`nin uğradığı haksızlığı gözler önüne serdi.

Maruz kaldığı mağduriyet neticesinde 30 Ocak 2011`de hala bir haftalık vize süresi bulunan eniştesinin Hollanda`ya gelerek iltica ettiği bilgisini veren A.A, "Ancak Hollanda İltica dairesi (IND) ve beraber çalıştığı hukuki yardım kuruluşu (VluchtelingenWerk Nederland) şimdiye kadar Hollanda`da görülmemiş bir skandala imza atarak iltica ile ilgili bir sayfasını (Hukuki yardım kuruluşunda çalışan PKK yanlıları aracılığıyla) PKK`nin yayın organı ANF`ye servis etmiştir. ANF`de kendi alt kurumları olan yerel haber siteleri aracılığıyla Türkiye ve Hollanda ulusal basınında aleyhte kamuoyu oluşturmaya çalışmıştır. Türkiye ve Hollanda ulusal basını ANF`nin ve yerel işbirlikçilerinin yönlendirmesiyle yıllar önce Türkiye`de kasıtlı olarak yazılan iddiaları tekrar gündeme getirerek eniştem ile ilgisi olmamasına rağmen onunla ilişkilendirerek suçlu göstermeye çalışmıştır. Bunun sonucu olarak ve ANF`nin Türkiye polisine ispiyonlamasıyla 17 Ağustos 2011 tarihinde haksız bir şekilde eniştem hakkında kırmızı bülten çıkarılmıştır." şeklindeki sözleriyle ANF`nin adeta devletin `MİT`i gibi çalıştığını, bu çalışmasının karşılığında `Devlet övünç madalyasını` hakkettiğini ifade etti.

Türkiye makamlarını yukarıda bahsedilen ve her aşaması mahkemelerce kayıt altına alınan ve çürütülmüş olan iddiaları yeniymiş gibi Interpol`e sunarak haksız bir aranma kararı çıkarmakla suçlayan A. A, eniştesi A. Ekinci`nin haksız iki olayın kurbanı olduğunu belirtti.

Birinci olayın Türkiye`de CMUK`taki değişiklikle serbest kalanların yakalanamamalarının faturasının Ekinci`ye kesilmesi olduğunu ifade eden A.A, "İkinci olarak bir ülkeye sığınan insanın can güvenliğinin muhafaza edilmesi gerekirken Hollanda İltica Bakanlığı ve yan kuruluşları, bunu ister bilinçli ister bilinçsiz olarak sağlayamamıştır. Şahıslarla ilgili muhafaza edilmesi gereken bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması Avrupa ülkelerinde büyük bir suçtur. Bu konuda Ekinci`nin avukatı Sayın Tadema ile birlikte araştırma başlatıp, yardım kuruluşundan bilgileri sızdıran şahısları ve bunlarla işbirliği yapan ANF`nin Amsterdam temsilcisini tespit etmiş bulunmaktayız. Konuyla ilgili her türlü yasal işlem başlatılmıştır." diyerek ANF`nin sık sık yaptığı ve her defasında yanına kar kaldığı hedef gösteren haberlerinin yargıya taşındığını belirtti.

A.A, "Hollanda makamlarından bu mağduriyetin bir an önce giderilmesi için gereken her şeyi hukuk devletine yaraşır bir şekilde yerine getirmelerini bekliyoruz." diyerek sözlerine son verdi.

Yusuf Salihoğlu - İLKHA