Haberlerde  okumuşsunuzdur, Gercüş kaymakamı Gercüş’ten Diyarbakır’a giderken Bismil’de yaptığı kaza sonucu Muhammed isimli 13 yaşındaki bir çocuğun ölmesine sebep oldu.

Okunduğunda sıradan bir kaza gibi algılanıyor. Ama öyle değil… Kaza mı yoksa cinayet mi tartışılır doğrusu. Çünkü kaza sonrası yapılan kontrolde kaymakamın aracında alkol şişeleri bulunuyor ve alkollü olduğu anlaşılıyor.

Anlayacağınız, devlet Gercüş gibi bir ilçeye kaymakam olarak bir ayyaşı atamış. Ayyaşlık; bağımlılık ya da alkolik olmaktır. Ancak ayyaş olanlar alkolik veya bağımlı olanlar bu şekilde araç kullanırlar.

Bu olayı ne devletin ne kamuoyunun ne de yargının kaza olarak değerlendirmemesi gerekmektedir. Sarhoşun,  sarhoşken araç kullanıp kazaya sebebiyet verenin, ölüme yaralanmaya sebep olanın sarhoşluğu, hafifletici sebep olmamalıdır.

Aynı şekilde Devlet görevlisi olması da o kişiye bir ayrıcalık getirmemelidir. Tam aksine bu iş taammüden yapılmış olarak değerlendirilmelidir. Çünkü kimse o şahsı zorla alkol aldırıp direksiyon başına geçmesi için zorlamamıştır. Ayrıca bu şahıs bulunduğu görev dolayısıyla da bu işin sakıncalarını çok iyi bilmektedir.

O yüzden de bu kişi taksirden değil teammüdden yargılanmalıdır. Kendi rızasıyla alkol almış, bilerek aracın direksiyonuna geçmiş ve 13 yaşındaki Muhammed’i öldürmüştür.

 Olayın birçok boyutu var aslında. Böylesi bir alkolik nasıl kaymakam olabiliyor. Hani nerede liyakat? Bir de şunu sormak lazım; Gercüş gibi Seyyidleri ile meşhur bir ilçeye bir alkoliği kaymakam olarak atamak hangi aklın aymazlığıdır acaba?

Bu kaymakam orada doğrudan Devlet’i temsil ettiğine göre bu olay doğrudan Devlet’in hesabına yazılacaktır. Devlet’in kaymakamı Devlet’in kendisine tahsis ettiği zırhlı araç ile sarhoş sarhoş yol alırken Bayram günü 13 Yaşındaki bir çocuğu öldürüp ailesini gözyaşına boğarken bir başka vatandaşı da yaralamıştır. Bu kesinlikle bölge halkı tarafından Devlet’in hesabına yazılacaktır. Ben de o yüzden yazımda o şahsın ismini kullanmıyorum.

Anılan olay 15 Temmuz’da yani resmi tatil gününde oluyor. Ama kaymakam kendi özel gezisi için resmi ve zırhlı aracı kullanıyor. Belli ki; yolculuğu resmi bir amaç taşımamaktadır. Öyle olsa yalnız olmazdı ve belki de alkol almazdı. Milletin vergileriyle alınan zırhlı aracı özel işi için kullanırken milletin çocuğunu öldüren bir devlet görevlisi portresi var ortada.

Malumunuz Başkanlık sisteminin gelmesiyle Valiler ve Kaymakamlar oldukları yerlerde doğrudan Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi oldular. Alkole hatta sigaraya bile haklı olarak karşı duran bir Cumhurbaşkanı’nı Gercüş’te ya da başka il ve ilçelerde ayyaşlar, alkolikler mi temsil ediyorlar...

Cumhurbaşkanı’nın 15 Temmuz günü Müslüman halkın darbeye direnişi dolayısıyla İman, Mücadele ve Şehadet konuşmaları yaptığı bir zamanda onun Gercüş’teki temsilcisi sarhoş bir şekilde Devlet’in arabasıyla Bismil’de bir çocuğu katlediyordu…

Bu durum Cumhurbaşkanı’nı rahatsız etmiyor mu acaba?