Her savaşta olduğu gibi Rus-Ukrayna savaşında da en çok siviller mağdur oluyor. Bu mağduriyetin doğurduğu sonuçlardan biri de daha güvenli olduğu düşünülen ülkelere sığınmak oluyor.

Bu sığınak da genelde Avrupa ülkeleri oluyor. Bu savaşta da öyle oldu. İşin enteresan yanı ise Avrupa ülkeleri neredeyse savaş başlamadan Ukrayna’dan mülteci almaya başladılar.

Buradaki gazetelerin, politikacıların ve devlet adamlarının tavrına bakınca, açıkça diyebilirim ki; Avrupa da tıpkı Amerika gibi, Ukrayna’yı pis tuzağa düşürdü.

Burada hem Avrupa’nın ikiyüzlülüğü hem de kendi sistemini korumak için herkesi feda edebileceği gerçeği ortaya çıkıyor.

Yıllardan beridir Avrupa’da yaşayan ve iltica sürecinden geçmiş olmam dolayısıyla iltica süreçlerine vakıf olan biri olarak şunu diyebilirim ki; Avrupa Ukrayna’dan gelenlere mağdur insanlardan ziyade taze ve kalifiye iş gücü olarak bakıyor.

Tüm çalışmalarını onları bir an önce iş dünyasına entegre etmek üzere kurmuşlar. Bu yüzden de Ukrayna’dan gelenleri iltica sürecine sokmadan özel statüler vermeye başladılar. Avrupa ülkelerinin bir çoğunda iltica yasaları dolayısıyla iltica başvurusunda bulunanların çalışma izni alabilmeleri için 6 ay o ülkede kalmaları, dil öğrenmeleri ve kimi entegrasyon şartlarını yerine getirmeleri gerekiyor.

Bu şartları aşmak için de ya kimi özel statüler getirdiler ya da kitapta var olduğu halde şimdiye kadar hiç kullanmadıkları özel ayrıcalıkları devreye soktular. Böylelikle de Ukrayna’dan gelenleri hemen iş dünyasına entegre etmenin yolunu bulmuş oldular.

Birçok Avrupa ülkesinde iltica süreçleri o kadar zor ve karmaşıktır ki, insanlar oturum almak için yıllarca iltica kamplarında, yabancılar polisine ait kurumlarda, mahkeme aşamalarında sürünüp dururlar. Ama Ukrayna’dan gelenlere bu prosedürlerin hiç birini uygulamayacaklar.

Hatta en sağcı veya faşist sayılacak parti ve fraksiyonlar bile bu duruma ya seslerini çıkarmadılar ya da cılız tepkiler verebildiler. Oysa bu gruplar Suriye’den gelenlere sınırların kapatılması için çok güçlü tepkiler sergilemişlerdi.

Avrupa basınında çıkan haberlere göre, Avrupa ülkeleri 41 Milyonluk Ukrayna’dan 15 Milyon kişinin Avrupa’ya geçeceğini bekliyor.

İnanın neredeyse davetiye çıkaracaklar. Ukrayna vatandaşlarını adeta batan geminin malları gibi kapmaya çalışan Avrupa Devletleri, konu Müslüman ülkelerden gelen savaş mağdurları olunca ya kapıları tam kapatıyorlar ya da karpuz seçer gibi mülteci seçiyorlar. Aslında bu durum bile medeniyetin de insan haklarının da Avrupalının kafasında sadece soluk benizliler için geçerli olduğunu göstermeye yetiyor.

Hani demişler ya; koyun can derdinde kasap et derdinde, diye tam da o hesap işte…

Ukrayna’yı önce pis gaza getirdiler şimdi de tongaya düşürdüler. Eğer Avrupa’nın beklediği kadar bir nüfus Ukrayna’yı terk ederse demografik yapı açısından da zafer Rusya’nın olacaktır. Yani anlayacağınız, Medeniyetin ağzında tek diş bile kalmadı artık…

Selam ve dua ile…