Bizim oralarda ‘yaşa yaşa gör temaşa’ diye bir söz var. Yaşadıkça her gün yeni bir şeyi görüyor, temaşa ediyoruz. İnsanlar gibi kavramlar da değişikliğe uğruyor. Eskiden ‘İstifa etmek’ diye bir tabir vardı. Şimdi son zamanlarda ‘Affını istemek’ gibi manasından uzaklaştırılmış bir söylem türedi.
Kendi rızasıyla istifa edenler ya da istifa etmek zorunda kalanlar artık istifa ettiklerini söylemek yerine, görevden affımı istiyorum derken istifayı kabul eden makam ise, af talebi kabul edildi, diye açıklama yapıyorlar.
En son Adalet Bakanı Abdülhamid Gül de ‘Affını Talep’ etti, Erdoğan da ‘Af Talebini’ kabul etti. Ne kadar da itici bir cümle öyle değil mi?
Bu, Resmi Gazete’de de aynen böyle zikredildi. Ben ne zaman bu tür bir diyalog duysam aklıma Osmanlı Padişahlarının halka ‘Kullarım’ diye hitap edişi gelir. Burada Teolojik bir tartışma açmak niyetinde değilim ama İslami terminolojide ‘Af Talep etmek’ ve ‘Affedilmek’ kavramlarının ne anlama geldiğini de hatırlatmak istiyorum. Böylesi bir tabiri duymak hakikatten de çok itici ve rahatsız edici bir şey.
İstifa etmek normalde bir irade beyanıdır. Kişinin kendi isteğiyle tavrını ortaya koyması durumudur. Ama burada kullanılan ve siyasi anlam yüklenmiş olan, affedilmek tabiri ise bir tür saltanat geleneğidir.
Kim neden dolayı af diler? Günahkâr kullar Allah Azze ve Celle’den af talep ederler. Bir de suç işleyenlerin af talebi vardır. Şimdi bu, İstifa, yerine kullanılan ‘Af Talebi’ bir suçlunun cezalandırılmamayı istemesi anlamına mı geliyor acaba? Ben Sayın Abdulhamit Gül’ün bir suç işlediği için istifa etmek zorunda kaldığını da iddia etmiyorum.
Ama herkes gibi ben de bu istifanın arkasındaki sebebi algılamak istiyorum. Çünkü Af Edilmenin, İstifa etmenin muadili olmadığını bildiğim gibi siyasette kullanılan her kelimenin de özenle seçildiğinin bir mesajın taşıyıcısı olduğunun da farkındayım.
Niye istifa edenler son zamanda Af Talep etmek gibi imanî açıdan tehlikeli sularda kulaç atmayı tercih ediyorlar acaba? Neden çıkıp açık açık nedenlerini açıklayarak istifalarını kamuoyuyla paylaşmıyorlar?
Neden hepimizin temel gayesi olan ‘Affedilmek’ gibi yüce bir tabirin günlük siyasi tartışmaların nirengi noktası haline getirildiğini sorgulamak istiyorum.
Ne diyelim? Madem üç aylar geldi o zaman ‘Allah’ım Sen Affedicisin. Af etmeyi seversin. Bizleri Affet! Diyelim.
Allah Celle Celaluhu bizi affetsin yeter. Resmi Gazete’de yayınlanmasa da olur…
Selam ve Dua İle…